Görümce Filmi

YAZAR : Çarşamba, Aralık 28, 2016
Görümce, görmeyeyim seni ömrümce" , "Görümce göz yaşı, gördüğün zaman vur taşı" gibi hakkında sevgi dolu sözlerin olduğu müssese.)))görümce filmi ile ilgili görsel sonucu

Bugün annem ve arkadaşım Hülya ile bu filme gittik. Gupse başroldeydi ve ben hiç bir şey yapmasa bile onun mimiklerine gülüyorum. Film beklediğim gibi gülmekten gözlerimden yaşlar getirdi. Ama ben kolay gülüp kolay ağlayan, duygularını yoğunluğuyla yaşayan bir insan olduğum için çok komikti yorumuma katılmayabilirsiniz.

görümce filmi ile ilgili görsel sonucuGörümce kavramı sadece ülkemizde mi var bilmiyorum ama filmden çıkarken annem ve arkadaşımla ortak kanaatimiz fazla abartılı olmakla birlikte yaşananların gerçek olduğu yönündeydi. Yani gelin-kaynana anlaşmazlığı gibi gelin-görümce anlaşamaması diye de bir gerçek var. Nedense görümceler genel olarak erkek kardeşlerine hiç kimseyi yakıştıramayıp, kıskanırlar, paylaşmak istemezler. Ben görümce olmadığım için böyle bol keseden konuşuyor da olabilirim tabiii:))))
Aslında çok duygusal bir filmdi bence. Konusuna gelirsek; Yeliz yani Gupse erkek kardeşine aşırı bağımlı, anne ve babasını kaybettikten sonra kardeşine annelik yapmış abla rolünde.Daha önce sözlenmiş ve sözlüsü tarafından terkedilmiş, hayattaki tek amacı kardeşi. Onun dışında iki kokoş arkadaşı ve yıllardır hizmetçileri olan sürekli kovdukları emektar hizmetçileri var. Ama aslında çok yalnız bir kız. Film boyunca yaptıklarına kızmakla birlikte içten içe üzüldüm. Ama yinede yaptıkları yenilir yutulur şeyler değildi. Erkek kardeşi evlenmeye karar verince ayırmak için yapmadığı şey kalmıyor ve bunlarda filmi komik hale getiriyor. 
İlgili resim 
Güzelim gelin adayı Deniz'e şaşı ve ....... yere yakın diyor film boyunca. En sonunda herşey tatlıya bağlanıyor ama film olduğu için bence yoksa gerçek hayatta kadınların hiç birisi o kadar anlayışlı olamaz yaniiiii:)))) 
Yani eğlenceli vakit geçirmek istiyorsanız tavsiye ederim. Biz çok eğlendik.
görümce film ile ilgili görsel sonucu



İlginç O An Fotoğrafları

YAZAR : Çarşamba, Aralık 28, 2016
O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Ayyy ne tatlı dimi?

O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Romantik aşk yaşayan penguenler. Sizde çok şirinsiniz.
O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Çok komik olmuş. Eminim bu resmi yırtmak istiyordur. 

O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Offff.... Canı çok acımış mıdır ki?
O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Bir saniye sonra bize bu fotoğrafı çeken arkadaş ve makinası sular altında kalmış yani.

O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Hadi bakalım oynaştık, sevildin artık suya dönme zamanı:)
O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Bisiklet mi onu sürüyor o mu bisikleti sürüyor ki?

O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Bu resimde bir yanlışlık var. Bir kere o gamsız bayan çocuk salıncağına binmiş ve çocuğuylada ayrıca hiç ilgilenmiyor. Ne ayıp!
O anı yakalayan inanılmaz görüntüler
Iygh..... Kapat kız ağzını(Babaannem gibi , o televizyonla konuşuyordu ben resimle.:))



En Sevdiğim Yüz Temizleme Kremi

YAZAR : Cuma, Aralık 23, 2016
Merhabalar
 Uzun zamandır ürün yorumu yapmadığımı fark ettim. Hemen telafi edeyim o zaman. Son zamanlarda en memnun kaldığım ürünlerimden başlayarak anlatayım sizlere. Best 10 da ilk sırada bu krem temizleyici var. İsmini söylemek çok zor geliyor bana. Hatta "ne kullanıyorsun" diye sorduklarında bir türlü ismini hatırlayamıyorum.( Assoşeytın pres ajansı gibi:))))
Skinceuticals hassas ciltler için temizleyici. Krem kıvamında bir ürün. Amerikan menşeili. Bildiğim kadarıyla sadece eczanelerde satılıyor. Dermo kozmetik bir ürün ki benim son zamanlarda doğal yağlarla birlikte en çok tercih ettiğim kategori.

250 ml'lik bir şişesi var ve pompaya 1 kez basıp çıkan miktarı kullanmak yeterli oluyor. Öncelikle neden sevdiğimi söyleyeyim. Özellikle kış aylarında cildim çok kuruyor . Bir çok kadın aynı sorundan yakınıyor. Benim T bölgem dışındaki yerler çok kuru. Yani karma bir cildim var ve pul pul dökülme ve yanma hissi oluyordu cildimde. Son zamanlarda özellikle sadece krem temizleyici kullanmayı tercih ediyordum. İç güdüsel olarak ve deneme yanılma yöntemiyle krem temizleyici tercih etmeye bşlamıştım bu yüzden. Ama eczaneye ilaç almak için gittiğimde Estetisyen bir bayanla sohbet ettim. Bana cildimi asla sabunla yıkamamam gerektiğini, kuru ve hassas olduğunu , krem temizleyiciler kullanmam gerektiğini söyledi. Hatta ben ondan aslında cildimi yoğun nemlendirecek bir krem istemiştim ama o bana "temizleme için kullandığınız ürünler yanlış" diyerek bu krem temizleyiciyi önerdi.  Fiyatı 100 tl. Gerçekten de yaklaşık  aydır kullanıyorum ve çok memnun kaldım. Hayatımın temizleyicisini buldum:)))) Estetisyen bayan bana benim yaşımdan sonra peeling kullanmamamı önerdi. Bana yaşlı mı demiş sanki:) ? Bak yazarken fark ettim. Neyse sonuç olarak hassas cildimden dolayı da demiş olabilir. Yani demem o ki, cildiniz kuruyor ve pul pul oluyorsa , sorununuzu nemlendiriciler çözemez tek başına. İlk adım temizleyicidir. Bu yüzden kem temizleyici kullanmalısınız. Eğer benim gibi temizleyiciyi yıkayarak kullanmayı seviyorsanız, ancak o zaman temizlendiğini düşünüyorsanız bu ürün tam size göre. Yani bir pompa sıkıp yüzünüzün her yerine, gözleriniz de dahil, sürüp suyla yıkıyorsunuz. İsterseniz suyla ıslatılmış bir pamukla da silebilirsiniz. Tercih sizin.
Kullandığımdan beri cilt kuruluğum kalmadı diyebilirim. Ve bonus olarakta cildim parladı. Işıl ışıl parlıyorum sanki:)))
Bu arada Skinceuticals markasının serumunu Madonna kullanıyormuş. Bazı güzellik sitelerinde "yeni gençlik mucizesi" diye bahsediyorlar bu markadan.Sizde parlamak isterseniz öneririm. Memnun kalacağınıza eminim. Bir ürün yorumunun daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Çok faydalı ya da faydasız diğer yorumlarda görüşmek üzere.


Doğum Gününde Aldığım En Güzel Hediye

YAZAR : Perşembe, Aralık 22, 2016
21 Aralık benim doğum günüm. "40'lı yaşlarda da doğum günümü olurmuş" diye düşünürdüm."Koca kadın aaaa çok ayıp" derler diye düşünürdüm. Sonra ne mi değişti? 40'lı yaşlara geldim ve o elalemi pek takmamaya başladım. Elalem derse kendi fikrini der, benimle ne ilgisi var ki? Bu yaşlar şu açıdan güzel bence; "iki tür insan vardır. Birisi hayatını yaşayanlar, diğeri hayatını yaşayanları izleyip eleştirenler:)))" sözünü tam anlamıyla anlıyorsun. Yani ben anladığımı düşünüyorum. 
Doğum günümde yaşadığım en güzel şeylerden birisi de alttaki fotoğrafta en sağdaki arkadaşım, kardeşim Deniz'in birlikte çektirdiğimiz bu fotoğrafı paylaşıp altına yazdığı çok güzel şeyler:)
Haaa eşimin aldığı son model cep telefonu!ve kafam kadar pırlanta taşlı seti saymazsak(şaka tabiki).

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, gülümseyen insanlar, yakın çekim ve iç mekan
Sevgi neydi? Sevgi emekti... şaka şaka konuya böyle girmiycem tabiki☺️ paylaşımlar arttıkça sevgi de artıyor çünkü 💙 hep iyiki tanımışım diyorum😍gecesi gündüzü olmadan arayıp çay varmı? Diyebileceğin insan bulmak zorken daha iyi anlıyorum hayatımda olduğunun önemini iyiki doğdun ablacım iyiki varsın🍀 tekin abi ve minnaklarınla uzuuuun yaşlar diliyorum😘 alp yaman👼🏻 alper ve ben seni kocaman öpüyoruz🤗


Kalbime dokundu. İnsanın kalbine dokunabilen şeyler değerlidir. Diğerleri hikaye bence. Teşekkürler sevgili arkadaşlarım. Ben çok şanslı bir insanım. Bunu bir kez daha hissettirdiniz bana.

Mutluluk Hakkında 1

YAZAR : Perşembe, Aralık 22, 2016
mutluluk hakkında ile ilgili görsel sonucu

Yeni bir yazı dizisine başlıyorum, hadi hayırlı olsun :))))
 Dünya kurulduğundan beri insanlar varlık sebeplerini sorgulamışlar, yaşam amaçlarının ne olduğunu düşünmüşler. Bizden öncekilerde yapmış, bizden sonrakilerde yapacak. Hani bazen başımıza gelen şeyin çok büyük bir şey olduğunu zannederiz ve sadece bizim başımıza gelmiş zannetmek bizi mutsuz eder,  kendimizi haksızlığa uğramış hissederiz. İşte o zamanlarda biraz kendimize yukarıdan bakmaya ihtiyacımız vardır. Olayın dışına çıkıp tepeden bakmak derim ben. Kendini izlemek, yaşadıklarına tarafsız gözlerle bakabilmek. Bunu yapabilirsek eğer işte o zaman hatalarımızı görürüz ve analiz edebiliriz. "Sorgulanmadan yaşanmış bir hayat, hiç yaşanmamış gibidir" diyor Azra Kohen Fi kitabında. Yaşamaya geldik bu dünyaya, öyle değil mi? O zaman sorgulayalım gitsin. 
Bu yazı dizisinde geçmişte mutluluk üzerine düşünmüş, bazı çıkarımlarda bulunmuş insanların söylediklerini paylaşacağım sizlerle. Üzerinde düşünüp kendimiz için tespitler yapabiliriz bence. 

mutluluk hakkında jim carrey ile ilgili görsel sonucu

*Gerçek mutluluk mal ve mülke sahip olmak ile değil, akıl ve erdeme sahip olmak ile mümkündür. 

Aristoteles

*Mutluluk düşündüğünüz, söylediğiniz ve yaptığınız şeyin uyum içinde olduğu zamandır. 

Mahatma Gandi

*Mutluluk iyi bir sağlık ve kötü bir hafızadan fazlası değildir. 

Albert Schweitzer 

*İnsanların mutlulukları ya da mutsuzlukları, kaderin olduğu kadar da karakterlerinin eseridir. 

La Rochefoucauld

*Ne yazık ki çoğu insan daha önce mutlu olduğunu ancak mutsuzluğa düştüğü zaman anlıyor.

Bertrand Russell

Devam edecek.............

Rus Konsolosuna Suikast

YAZAR : Salı, Aralık 20, 2016
rus konsolosun vurulma anı ile ilgili görsel sonucu

Akşam haberlerde duyduğumdan beri derin bir üzüntü içerisindeyim. Bir mahcubiyet duyuyorum. Sanki bana emanet bir şeye bakamamışım, onu koruyamamışım gibi bir his var içimde. Ailesinden ülkem adına özür dilemek istiyorum. 
Ülkemin üzerinde oynanan oyunlar son zamanlarda çok arttı. Artık yeter diyoruz , üzülüyoruz, kahroluyoruz ama elimizden bir şey gelmiyor. Yapan polis memuru çocuğu gördüm inanamadım. Nasıl kandırdılar seni çocuk? Ne demiş olabilirler de ülkene böyle büyük bir ihanet içine girebilirsin? Çocuk diyorum çünkü 1994 doğumluymuş daha 22 yaşında. 
Allahım ne olur ülkemi koru! Ne olur şaşırtma insanlarımızı. Tüm kalbimle dua ediyorum.

Gözlerim Neden Şişiyor?

YAZAR : Salı, Aralık 20, 2016
İşte benim için son bir kaç yılın sorusu:))) Önceden de şişerdi gözlerim ama bu kadar da değildi. Şimdi fotoğraflarda sadece göz altı torbalarımı görüyorum. Göz altı ışın dolgusu diye bir yöntemi araştırıyorum. Bununla ilgili bir yazı yazacağım. Ama yediklerimiz de gözlerimizin şişmesine sebep oluyor. Bunlar neymiş bakalım bakalım:)))

göz altı torbaları karikatür ile ilgili görsel sonucu

Karikatür çok acımasız ama yaaaa:((((😭😭😭

1. Tabi ki tuzlu beslenme. Vücudumuzun su tutmasına sebep oluyor. Ama çok tuzlu yemeseniz bile gizli tuzlu yiyecekler var. Bunlar sebep oluyor. Fast food mesela. Çok kötü çok. Hemen burakın:))) Zaten de çok zararlı

2. Domates ve patlıcanın içinde solanin denilen madde de gözlerin şişmesine sebep oluyormuş(ama ben ikisini de çok severim. Neyse şişsin gözlerim buz koyarız geçer:))))

3. Buğday allerjiniz varsa ve ya gluten allerjiniz ekmekte gözleri şişiriyor:((((

4.Konserve ürünler.

5. Süt ve süt ürünleri

6.Şeker . Neye faydası var ki bu şekerin. Aslında bir numaralı düşmanımız.

Ama listeye bakınca görüyoruz ki 3 beyazdan uzak durun diyen beslenme uzmanları haklı. Yani hem zayıflamak hemde gözlerinizin şişmemesi için gerekliymiş demek ki. Hayat çok acımasız:) 
Kalimero'yu bilir misiniz? Benim küçüklüğümde izlediğim bir çizgi film karakteri. Gözleri kocamandı ve kocaman kocaman açıp "ama haksızlık bu" derdi. Ben de demek istiyorum sayın seyirciler. 

Günün Kombini 1

YAZAR : Salı, Aralık 20, 2016


Yeni bir kombin. Kış geldiği için hep siyahları tercih ediyorum galiba.

www.hergunbikombin.com'dan yaptım. Ben yaptım beğendinizmi?





günün kombini kış ile ilgili görsel sonucu

Her sabah ne giysem diye düşünenlerden misiniz benim gibi? O zaman önerilere göz atmak ilham verir. Mesela bu yelek ve kot kombin tam tarzım. Biz arkadaşlarla tam senin tarzın anlamında "sana benziyor" deriz. Yani gördüğümde seni hatırladım gibi bir şey. Bu kombin de bana benziyor:))) Aslında çantayı çok beğenmesem de genel olarak bana benziyor:))))
Sizde size benzeyen kombinleri göndermek ister misiniz? Bence çok hoş olur. Birbirimize ilham veririz. 

Marka Festivali 3 Ve Son

YAZAR : Pazartesi, Aralık 19, 2016
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, sahnede

2. gün Şeyda Coşkun'dan sonra Saadettin Saran'ın konuşması vardı. Açıkçası Saadettin Saran ismini herhalde Hülya Avşar'la olan ilişkisi dolayısıyla duyduk hepimiz. Ben biraz Fenerbahçe yönetiminde olduğuna dair hayal meyal bir şeyler duymuştum sanki. Futbolcuymuş mesela kendisi ve annesi amerikalı babası türkmüş. Özellikle fenerbahçeye gönül vermiş. Konuşmalarından hissediliyor. Ama iş adamı kimliği ve yaptığı sosyal sorumluluk projeleri beni çok etkiledi. Mesela doğuda bir çok yere spor salonu ve sinema salonları yaptırmış. Oradaki çocuklar taş atmasınlar, yapacak bir şeyleri olsun istemiş. Çok fazla alanda faaliyet gösteren bir şirketler grubunun sahibi. Çok karizmatik, fit bir adam ama konuşması esnasında sanki çok abartılmak istemiyor, çok kendinden bahsetmekyi sevmiyor gibi bir hali vardı. Mütevazi bir kişilik yani. Sohbet esnasında eskiden fakir olduklarını söyleyince sunucu inanamadı ve "aslında doğuştan zengin bir havanız var" dedi, salonda bir kahkaha koptu. Ama sunucunun ne demek istediğini anladı bence çoğu kişi de sadece bu kadar doğallıkla ifade etmesini komik buldu. "Nasıl insanları işe alıyorsunuz" diye bir soru geldiğinde "yeniliğe açık, sosyal ve sigara içmeyen" dedi. Yani ünlü bir üniversiteyi birincilikle bitirmiş olmak çok şey ifade etmiyor benim için dedi. Sadece okula gidip gelen, hiç bir sporla ilgilenmemiş,müzikle ilgilenmemiş, projelere katılmamış insanları seçmiyorum dedi. Belki gelecekte ülkemizde de sınava ve ezbere dayalı eğitim anlayışı bu tarz iş adamları sayesinde değişir. Akademik başarı bu kadar önemli olmaz.
Sonuç olarak ülkesine faydalı iş adamlarına çok ihtiyacımız var. Daha çok olsunlar inşallah. 



Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, sahnedeki insanlar, konser ve yazı








,Sonraki konuşma Demet Akbağ ve Cem Davran'ındı. Cem Davran daha çok moderatördü. Demet Akbağ'ın hayatından kesitlerle eğlenceli bir sohbet havasında geçti. Demet Akbağ nasıl rahat, doğal, eğlenceli ve kıpır kıpır bir kadın anlatamam. Enerjisi hepimizi canlandırdı. Demet Akbağ dedi ki "ben aşık olduğu işi yapabilen dünuanın şanslı insanlarından birisiyim". Tiyatrocu olma serüvenini anlattı. Oynadığı filmleri, dizileri, tiyatro oyunlarını. Geçmişe yapılmış bir yolculuk gibi izledim ben ama salonda çoğunluğu üniversite öğrencileri oluşturduğu için karakterleri tanımıyor olma ihtimalleri çok yüksekti. 
Btirirken hüzünlü bir şiir okudu Demet Akbağ "Gece güzel bir hikayedir aslında, eğer güzel anlatılırsa" isimli bir şiir.

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, gülümseyen insanlar, yakın çekim ve iç mekan

Bu da bizden bir fotoğraf olsun. İnstagramda da paylaştım. Ahiretliğimle dedim ve açıklama olarak ta "ahiretlik; Anadolu'da kanka demek" dedim. Kanka, son moda deyimlerle kardo vb...... Yani yakın arkadaş, dost falan anlamı var hepsinin. Ama ahiretlik demek öbür dünyada da birbirimizin arkadaşı olacağız demek. Şimdiki gençler bilmez:)))))Aslında bazı kelimeler ne kadar da güzel değil mi?

Bel Kaslarını Güçlendirme Hareketleri

YAZAR : Cumartesi, Aralık 17, 2016


Merhaba

Yıllardır bel fıtığı hastalığını duyarım çevremden. Bildiğim tek şey hastanın yaşam kalitesini çok düşüren bir hastalık olduğuydu. Ama şimdi ağrısının ne demek olduğunu da biliyorum. Ahhh ahhh evladım yaşlılık işte:)))))
Daha önceki yazılarımda bel ağrısından dolayı fizik tedavi aldığımı ama açıkçası sadece o aldığım dönem ağrılarımın azaldığını anlatmıştım. Aynı dönem reformer pilatese başladım.Ağrılarıma çok iyi gelmişti. Reformer Pilates yurt dışında tedavi amaçlı kullanılıyormuş, ama Türkiye'de daha çok zayıflama ve spor amaçlı. Zaten de Ebru Şallı olmasaydı bu kadar ünlü olamazdı pilates.
Neyse efendim reformer pilates kişisel eğitmenlerle yapıldığı için diğer sporlara göre biraz pahalı olduğundan bir süre sonra bıraktım . Normal spor salonuna yazılıp grup derslerine katıldım. Bana Ukraynalı bir spor hocasından ücretsiz reformer pilates dersi hediye etmişlerdi. Geçen salı günü hediye dersime gittim. İrem (gerçek adı İrina, sonradan İrem adını almış) Hoca beni biraz zorladı ders esnasında. Başlangıçta bel fıtığı olduğumu söylemiştim aslında ama beni anlamadı sanırım. Neyse dersten sonra kendimi çok iyi hissettim ama o gece bel ağrısından uyuyamadım. Ve ertesi gecede:((((
 Ertesi sabah youtube'a "bel ağrısı için egzersizler" yazdım ve yukarıdaki egzersizleri yaptım. Videoda her gün 10 dakika bacaklarımızın arasına yastık koyup yatmayı öneriyordu. Egzersizleri yaptıktan sonra 10 dakika yastık koyup yan yatış pozisyonunda yattım ve ağrı geçti. Bel ağrısı çekmemek için karın kaslarımızı güçlendirmemiz gerek.
Yani eğer bel ağrınız varsa egzersizler fizik tedaviden daha iyi geliyor. Tavsiye ederim.


Ankara Marka Festivali 2 Şeyda Coşkun

YAZAR : Cumartesi, Aralık 17, 2016
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gülümsüyor, ayakta ve ayakkabılar

Marka Festivali'ne 2. gün de yine öğleden sonra katılabildim. Şeyda Coşkun'u dinlemek istiyordum. Şeyda Coşkun'u bilmeyen var mı? Aaaa bilmiyor musunuz? Hayatta inanmam. Ünlüleri zayıflatan kadın olarak bilinir kendisi. Birazcık kıskanmış olabilirim itiraf ediyorum ama kim kıskanmaz ki. Hiç fazlası yok, acayip fit bir hatun. Çok güzel şeyler söyledi. Sizinle de paylaşacağım merak etmeyin. En can alıcı noktalarını yazacağım diğer konuşmaları bilmesek te olur yani.
Şeyda Coşkun 10 yılda marka olduğunu söyledi mesela. Ve"iyi bir şeyler yapmak, bir yerlere gelmek istiyorsanız mutlaka sabah erken kalkmalısınız" dedi. Kendisi her gün en geç 7.30 da kalkıyormuş. Benim gibi uykuyu seven birisi bu kısmı duymazdan geldi ama sizin için atlayamadı bu konuyu, yazmazdan gelemedi:)))) Belki erken uyanmayı sevenlerde vardır aramızda herkes benim gibi uykucu değil tabi ki. Ama ben erken kalkmak gerektiği konusunda ona hiç hak vermedim mesela. Hemen iç sesim itiraz etti "yok canım illa erken kalkmak gerekmez. Ya da o kadar erken kalkmak gerekmez falan dedi. Sonra dedi ki "insan mutluysa başarılı olur, uyumakta beni mutlu ediyor  o zaman inanırsak olur bence:))))" (Hayır bahane değil bikere)
Sonra dedi ki Şeyda Hanım "canınız korkunç bir şekilde tatlı çektiğinde durun bir düşünün bakalım acaba o an tatsız bir durum mu yaşıyorsunuz da bunu tatlandırmak için tatlı yemek istiyorsunuz? Tatlı yiyeceğinize çıkın yürüyün" dedi. "Ben öyle yapıyorum" dedi. "İnanın" dedi , "tatlıdan daha mutlu edecek ve faydalı dedi"( dedi,dedi,al dedi,git dedi, çocuklarını da dedi:))))). Buna hak vermemek mümkün değil tabiii . Ama bütün iş çıkabilmekte. Yeterli motivasyonu sağlayabilmekte. Herkes biliyor ki spor yapmak mutluluk hormonu salgılamamıza yarıyor.  Depresyona çok çok iyi geliyor. Yani bir parça çikolatanın hazzı bir kaç saniye sürerken yürümenin hazzı ve faydası gün boyu hatta ertesi gün bile sürüyor.


çikolata kalçada 30 yıl ile ilgili görsel sonucu
Karikatür durumun vehametini anlatmıştır sanırım.😊

Şeyda Coşkun birde dedi ki "çantanızda mutlaka bir spor ayakkabısı yada rahat bir ayakkabı taşıyın ve her fırsatta yürüyün". "Hani yürümeye zamanım yok" falan diyoruz ya, gün içerisinde kendimize böyle ufak tefekte olsa fırsatlar yaratabileceğimizi ve çok faydalı olacağını söyledi.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gece

Son olarak yanındaki sunucu Özge Uzun, Şeyda Coşkun'la birlikte tam 24 kilo vermiş. Şeyda Coşkun aslında spor hocası olduğunu , beslenme uzmanı yada diyetisyen olmadığını söyledi ama bu konuda da ekiple çalıştığını ve gece gündüz sağlıklı menüler düşünüp tasarladığını anlattı. 
Bir işe yüreğinizi koyarsanız başarılı olmamanız mümkün değil. Konuşmacılardan anladığım şey bu benim. Tutku.  Bu da nacizene Biz Kimiz Kadınız yorumu:)))

Ankara Marka Festivali 1

YAZAR : Perşembe, Aralık 15, 2016
ankara marka festivali ile ilgili görsel sonucu

Bugün Ankara Marka Festivali'nin 1. günüydü. Özellikle Metin HARA'yı dinlemek istiyordum. Ben yetişemeyeceğimi sanıyordum ama program biraz sarkmış anlaşılan, programa göre  14:14 ta başlaması gereken Metin HARA "Bir Markaya Nefes Olmak" konuşması daha başlamamıştı. 
Görüntünün olası içeriği: 7 kişi, kalabalık
"Markalaşma Üzerine Bir Çift Laf:Twigy&Arzum" paneline girdim. Twigy Yönetim Kurulu Başkanı Sinan ÖNCEL'in konuşmasını dinledim. Nasıl marka olduklarını, nasıl pazarlama stratejisi geliştirdiklerini anlattı ve sunumunun özeti; "biz sürüden ayrıldık, kurtlar yemedi, sizde ayrılın, herkes gibi düşünmeyin"di. Mesela futbol klüpleri ile renkleri terliklerde kullanmak için lisans anlaşmasını ilk onlar yapmışlar ve maç esnasında stada dev bir terlik maskotu koymuşlar. İlk başlarda insanlar ne alaka demişler ama sonrasında çok başarılı bir reklamcılık stratejisi olarak görülmüş.
Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, konser ve yazı 

Metin Hara kendi hikayesini anlattı konuşmasında. Kitaplarını okuduğum için bildiğim bir hikayeydi ama birde ondan dinlemek çok güzeldi. Konuşmasının bir bölümünde elimizi kalbimize koymamız ve gözlerimizi kapatmamızı istedi. Daha sonra en küçük halimizi hayal etmemizi ve ona sarlmamızı istedi. Bir ara gözlerimi açıp salona baktığımda herkesin gözlerini kapatmış , huşu içinde Metin Hara'yı dinlediğini gördüm. Çok iyi bir motivasyon konuşmacısı olduğunu düşündüm. Ses tonu, enerjisi çok güzeldi. Mesela dedi ki "kahraman aramayı bırak, kahraman ol" "Halep'te çocuklar ölürken keşke Batman onları kurtarsa ama öyle bir şey olmuyor, sen kahraman olmak zorundasın" . Bir gün yaşadığı zorluklar sonucu kendini çok güçsüz hissettiği ve korktuğu birgün bir ustasının ona "her korktuğunda bir insanın kalbine cesaret üfleyeceksin" dediğini ve bunun kendisi için dönüm noktası olduğunu söyledi. Ve hepimize "korktuğunuzda birinin kalbine cesaret üfleyin" dedi.
Konuşmasından sonra kitap imzaladığı standında karşılaştık ve fotoğraf çektirmek istedim. O kadar pozitif bir enerjisi var ki ve çok naif bir insan. Ufak tefek olduğunu düşündüm ama yan yana fotoğraf çektirdiğimizde benden uzun görünmesine şaşırdım şahsen. Zaten erkekler hep öyle ufak tefek görünürler ama yanlarına gidince yinede kadınlardan uzun olurlar:) Nasıl oluyorsa artık. Haaa birde kadınlarda hep şişman görünürler erkeklerden ama tartıda erkekler daha fazla çıkarlar. Erkekler daha kaslılar ya sanırım ondan:)))
 
Sonrasında "Kim Demiş Ankara'dan Marka Çıkmaz Diye?" konulu konuşmasıyla Gamze Cizreli vardı. Oturup kaldım,Kahve içmeye bile gidemedim. Gamze Cizreli bilmeyenler için söylüyorum Big Şef restoranlar zincirinin kurucusu ve sahibi. Ankara'da ünlü bir kaç kafe ve restoranın da kuruluşunda yer almış girişimci bir insan."Nasıl "Love Mark" olunur?"dan bahsetti. Mesela konuşmasında öne çıkan bazı konulardan bahsetmem gerekirse;"tanınmış bir marka olmak istiyorsanız reklama, pr şirketlerine önem vermelisiniz. Biz bunlarla çok çalıştık, çok paralar verdik. Çok iyi olabilirsiniz ama sizi kimse bilmiyorsa iyi olmanızın faydası olmaz. Bilinir olmak için zihniyetin değişmesi lazım" dedi. Gamze Cizreli de sürekli gülümseyen çok pozitif bir kadın. Kendisini ilgiyle dinledim, zaten konuşması da çok akıcı ve eğlenceliydi.
 Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, sahnede ve konser
Daha sonra  Asley Joy markasının kurucusu Aslı Şen'in "ne Gerek Vardı?" başlıklı konuşması vardı. Açıkçası markayıda Aslı Şen'i de tanımıyordum o güne kadar. Kendisi Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Şen'in oğlu Mein Şen'in eşiymiş. Marka yapmak, bir şeyler üretmek için çaba harcadığında etrafındakiler ona "ne gerek var " demişler hep. Yani zenginsin zaten ye, iç, gez ne uğraşıyorsun demişler. Ama o rahat durmamış, bir şeyler yapmak, üretmek istemiş. Üreten insan mutlu olur, her istediği olan, her şeye kolaylıkla ulaşan insan mutlu olamaz(psikolojik bir çıkarım yapmadanda duramıyorum:)))) Hamileyken parabensiz ürün kullanmak istediğinde marketlerdeki ürünlerin hepsini incelediğini ama hepsinde paraben olduğu için bu konuda bir ihtiyaç olduğunu farkettiğini ve doğal, parabensiz ürünler üretmeye başladığını anlattı. Markasının doğuş hikayesi böyle olmuş. Aslı Şen'de bana çok samimi, çok bizden biri geldi. Konuşması esnasında çok heyecanlıydı ve anlaşılıyordu ama samimiyeti hepsini örtüyordu.
 Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta
Sonuç olarak çok eğlendiğim, bütün konuşmacıları zevkle dinlediğim bir etkinlik oldu benim için. Bana farklı vizyonlar kattığını düşünüyorum. Ama sadece öğleden sonra katılabildim. Sabah konuşmalarınada katılmak isterdim. İlk günün son konuşması Sertap Erener'indi ve çooook güzelmiş ama ben izleyemedim:((((
Ve diyorum ki böyle etkinlikler Ankara'da daha çok yapılmalı. Özellikle üniversite öğrencilerinden çok rağbet vardı. Çok kalabalıktı. Ücretsiz olması da ayrıca güzel olmuş bence. Yarın da 2. günü anlatacağım. Beni izlemeye devam edin :))))
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta
Görüntünün olası içeriği: 8 kişi, ayakta duran insanlar ve kalabalık
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi




Saçım Güzel Olursa Güzel Hissederim

YAZAR : Salı, Aralık 13, 2016
saçlar ile ilgili görsel sonucu

Geçen yıl saçlarımı aynı gün içerisinde koyu kızıldan sarıya çevirme girişimimden beri saçlarım kendini toparlayamadı. Şubat ayında tam bir yıl olacak. Bu yüzden denemediğim marka kalmadı diyebilirim. Ama çok sık boyamak zorunda kaldığım için iyice sertleşti. 3 hafta önce kırıklarımı aldırıp keratin bakım yaptırdım. Eski sağlıklı, canlı güzel saçlarımı geri istiyorum.
Son zamanlarda da doğal maskelere merak sardım. Mesela haftada bir kez Hindistan Cevizi Yağını saçlarımın diplerinden uçlarına heryerine sürüp 1 saat civarı bekletip yıkıyorum. Yıpranmış  ve tiftiklenmiş gibi görüntüyü çok engelledi bu maske. Ama son zamanlarda çok çeşitli ürün denemekten olsa gerek saç diplerimde kaşıntı oluştu. Onun için  kaşıntı için bir maske tarifi öğrendim. Onu paylaşacağım. 
 saçlar ile ilgili görsel sonucu
Saç Derisi Kaşıntısı İçin Tonik
* 1 Yumurtanın Sarısı
*1 Kaşık Saf Alkol
* 2 Adet Dövülmüş Aspirin
* 4 Damla Adaçayı

Bütün malzemeleri karıştırıp saç diplerimize masaj yaparak sürüyoruz ve 2 saat bekletiyoruz. Sonra yıkıyoruz. 

Siz saç bakımında neler yapıyorsunuz? Doğal yağlardan kullanıyor musunuz? Memnun olduğunuz şeyleri banada söyler misiniz? 😍



2017 ye doğru hayaller dilekler hedefler

YAZAR : Pazartesi, Aralık 12, 2016
Sevgili Şebo beni mimlemiş. Teşekkür edip hemen yapıyorum mimi.
Soru 1. Kimse mükemmel değildir ama yine de eksikleri düzeltmek mümkün. huylu huyundan geçmez mi dersin? Yoksa şu huyumu değiştirsem hiç fena olmaz mı? Nedir o huyun? 2017 için kendinde değiştirmek istediklerin neler?maymun iştahlı ile ilgili görsel sonucu

En büyük sorunumun maymun iştahlı olmak olduğunu düşünüyorum. Bu da istikrarsız olmama sebep oluyor. Yani bir şeyi o kadar çok istiyorum ki bir süre sonra hevesim kaçıyor. Ama fanatik bir şekilde istiyorum ya da seviyorum ama bir süre sonra nefret etmesem de hiç ilgimi çekmiyor. Yeme içme konusunda da böyle oluyor bazen ve eşim benimle dalga geçiyor. "En son zeytin mi seviyordun hayatım peynir mi?" diyor mesela. Bu huyumu değiştirmeyi isterdim. Çok değil ama biraz değişse yeter. Çünkü merak ve değişim iyidir diye düşünüyorum. Gelişim için gerekli. Zeytin yerine peyniri çok sevmek değişimi etkilemez ama diğer konular etkiler sanırım:) 

Soru 2. Meşhur Alaaddin'in Sihirli Lambası oldu ya kucağına düştü. Ve tabi ki 3 dilek hakkı verdi. Dikkatli düşün, klavyenden çıkan her cümleyi gerçeği dönüştürebilir. Ne dilerdin?
Sadece 3 mü? İlk olarak tüm insanlık için daha çok vicdan ve merhamet diliyorum.Savaşlar, terörizm biterdi o zaman.
İkinci olarak çocuklarımın mutlu, başarılı bireyler olmalarını dilerim.
Üçüncü olarak ta kendim için daha sağlıklı, daha zayıf ve daha enerjik olmayı dilerdim. Çünkü her zaman söylediğim gibi mutlu anne; mutlu çocuklar,mutlu eş ve mutlu aile demektir. Ve mutlu ailelerde mutlu toplumlar demektir. Yani kendim için istiyorsam ne olayım. Hep dünya barışı için:)
mutlu anne komik ile ilgili görsel sonucu

Soru 3. Şimdi gerçek hayata dönüyoruz, evin, çocukların, kendin, kedin... için yeni yılda neler yapmak var aklında? Şimdiden düşünelim ki, yeni yıl kapıda hazırlıksız yakalanmayalım :)

 Çocuklarım bahçeli bir ev istiyorlar . Onlar için bende istiyorum ama içinde asansör olacak. Onlar bahçeli evi köpek alabilmek için istiyorlar. Sanırım evi bir tür hayvanat bahçesine çevirme niyetindeler. Bende alışırım artık ne yapayım. Köpek, kedi, kuş ilk sıralarda:)
Bende daha çok çocuğa ve aileye yardım edebilmeyi istiyorum. Özellikle iyi niyetle olsa da bilmeden çocuk eğitiminde yapılan o kadar çok hatamız var ki. Daha çok anne baba bilsin diye çabalamayı planlıyorum.

maymun iştahlı ile ilgili görsel sonucu
Soru 4. Piyangodan büyük ikramiye çıksa hepimiz dünyayı gezeriz değil mi? Sen neler yapmak isterdin? Bir de şöyle düşün, o istediklerin için çok para şart mı? Belki de değildir.
Dünyayı gezmek çocukluğumdan beri hayalim benimde. Çok para şart değil tabi ki . İmkanlarım el verdiğince yapmaya da çalışıyorum. Ama çok param olursa çocuklar için özellikle ihtiyaç duydukları şeyleri sağlayan bir kurum, bir vakıf gibi bir şey açmak istiyorum.

Soru 5. Para para para. Para harcamadan da gerçekleştirebileceğin hayallerin vardır elbet. Haydi onları da paylaş, bekliyoruz.
En güzel şeyler parasız aslında. İnsanın en ihtiyaç duyduğu şeyler. Sevgi, dostluk, gülümseme,yardım, ait olma, sarılma, önemli hissetme.
Benim cevaplarım bu kadar . Biraz ciddi cevaplar olmuş ama ciddi bir günümdeyim galiba:)))

 Bende mimliyeyim ama çoğu kişi yaptı sanırım. Yapmayanları mimliyorum o zaman. Evet evet sen. Yapmadıysan seni mimledim:)))

Blogger tarafından desteklenmektedir.