Ağustos Seçmeler

YAZAR : Perşembe, Ağustos 24, 2017
Uzun zamandır "Seçmeler" yapmamışım. İnstagramda paylaştığım (hatta bazılarını da  paylaşmamışım) bazı şeyleri seçmeler yapayım dedim.
genetik ne demek karikatür limon ile ilgili görsel sonucu

İnstagramda altına böyle yazmışım:))): "Ben güzel olduğum için güzelsiniz çocuklarım 😂😀😄 genetiginiz iyi yani merak etmeyin😂😀😄 öğrenciyken benim kendimi beğenmemden arkadaşlarım çok rahatsız olurdu. Kendini beğenen, seven insanları nedense sevmeyen bir toplumuz . Oysa insan önce kendini beğenmeli sevmeli ki başkalarını da sevebilsin. Sonra bir gün babamla tanıştı bu arkadaşlarım ve bana dediler ki "neden kendini beğendiğini anladık " Hatta babama göre mütevazı bile kalıyormuşum 😂😀😂 çünkü rahmetli babacığım ayna karşısına geçer "allah beni yaratmak için bütün işini gücünü bırakmış " derdi😀😄😀😉 sevin kendinizi arkadaşlar başkalarının sevmesini beklemeden😂😀😄 "

Görüntünün olası içeriği: 5 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar

Çocuklarım ve kuzenleri. Bursa'dan kardeşlerim geldi ve Lunapark'a gittik. Bir çocuk lunapark'a gitmekten nasıl bu kadar sınırsızca mutlu olur? Gözleri parlıyor resmen mutluluktan. 
Ve bunlarda anneler ve anneanne. Anneler ve kızları yani. Kız kardeş çok güzel bir şey. Mesela misafirliğe geldiler ama hemen evi düzenlemeye , temizlemeye giriştiler. "İstediğinizi yapın" dedim. Nimet'in dolap düzenlemesi harikadır. Öyle fonksiyonel yerleştirdi ki mutfağı "bu bir yetenek valla" dedim. Yurt dışında sırf dolap düzenlemesi yaparak çalışan kadınlar varmış bir yerde okumuştum. Yani parasını veriyorsunuz, geliyor evinize ergonomik bir şekilde dolaplarınızı yerleştiriyor. Gelecekte artacak bir iş fikri bence:)))

babalar ve kızları ile ilgili görsel sonucu


Blog sohbetleri 11 - Fatma Canbulat Erdem

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 23, 2017


Pazartesi akşamı blog dünyasına girdiğimde ilk arkadaşlarımdan mavianne'nin www.evrengunlugu.com sitesinin sahibi Evren'le youtube'daki canlı blog sohbetlerini izledim. Sevgili Fatma içi dışı bir ve içi çok güzel olduğu için dışı da çok güzel bir insan. Paylaştığım videoda çok doğal , kendisiyle sohbet ediyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Blog dünyasında oldukça tecrübeli. Uzun zamandır yazıyor ki bu hiç kolay bir şey değil. Zaman zaman hepimizin sıkılıp yada vakit bulamayıp yazmaktan vazgeçtiği dönemler oluyor. Bazılarımız yine dönüp dolaşıp bloglarımıza geliyoruz. Onlar bizim kürkçü dükkanımız. Bırakan kişi sayısı da çok , özellikle instagram çıktığından beri çok fazla insan bloglarıyla ilgilenmiyor. Fast food tarzı beslenme gibi. Hemen paylaşıp etkileşime geçmek daha kolay geliyor insanlara(banada:( ) 
Neyse lafı fazla uzatmayayım da iki güzel insanın sohbetini izleyin:))))

Multitasking - Çoklu İşlem Becerisi

YAZAR : Salı, Ağustos 22, 2017
multitasking ile ilgili görsel sonucu


Bu resim size tanıdık geliyor mu? Her kadın biraz böyle aslında öyle değil mi? Çünkü kadınsan çocuklarına bakmak, evini temizlemek, yemek yapmak, güzel olmak, zayıf kalmak , alışveriş yapmak, çalışmak, vb..... çok şey yapmak zorundasındır. 
Sıradan bir günden örnek vermek istiyorum. Geçen hafta (geçenden önceki haftaydı:))) sabahtan işten izin aldım. Ezgi'yi dişe götürmek için. Ama o sıralarda Arda'yı da başka bir doktora götürmem gerekiyordu ve hemen onun içinde randevu ayarladım. Çünkü işten her zaman izin alınmaz:)))) Bu arada iğneleme yapmadan geçemeyeceğim, neden eşler değilde daha çok kadınlar yapar bu takibi? Çünkü erkeklerin işleri hep kadınlardan daha önemlidir. Yani genelde böyledir. Sabah uyanınca randevu saatine kadar bir yandan kahvaltı bir yandan da  akşama gelecek misafir için yiyecek bir şeyler hazırladım, evi toparladım. Sonrasında hep birlikte evden çıktık. Önce Ezgi'yi dişçiye sonra Arda'yı kontrole götürdüm. Sonra akşam için alışveriş yapıp tam eve dönecekken "karnımız acıktı" dediler. Bir şeyler yedik, onları eve bıraktım ve işe döndüm. Sonrasında dedim ki kendime "sen süper bir kadınsın". Evet hepimiz her gün buna benzer şeyler yapıyoruz, hepimiz süper kadınız aslında. 
multitasking ile ilgili görsel sonucu

Süper kadınsın dedim kendime, sonra çevremdeki insanlarda takdir etti beni(pek yapmasalarda). Eşim mutlu, çocuklar mutlu , işler bitmiş . Ama peki ya ben? Yorgun. Hep yorgun. Çocuklar hep yatmak istediğimden şikayetçi. Eşim yorgun olmamdan. Arkadaşlarım muhabbet etmememden. Geçenlerde gittiğim Mindfulness Eğitiminde an'da kalın diyordu. Yani bir işi yaparken yapacağınız bir sonraki işi düşünmeyin. Mümkün mü? dedim bende kendi kendime. Düşünüp plan yapmazsam kim yapacak o işleri? Benim gibi düşünen biri daha varmış(bence herkes aynı şeyi düşündü ama bir tek o sordu), eğitimciye "bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordu. O da aslında zihnimizi sürekli meşgul ettiğimiz zaman zamanı verimli kullanamadığımızı aksine verimsiz kullandığımızı anlattı. Bir işi yaparken diğerini planlamanın çokta bir marifet olmadığını söyledi. Aaaa değilmiymiş:))))) 
Yani şöyle dedi özetle; plan yapmak için , düşünmek için zaman ayırın sonrasında yaptığınız işe odaklanarak yapın işlerinizi. "Deneyin kesinlikle işe yarıyor" dedi.
multitasking ile ilgili görsel sonucu

Sonra ben denemeye çalışmaya başladım. Aslında işlerim de aksama olmadı. Zihnim daha rahat sanki. Yani demem o ki aynı anda bir sürü şey yapmak zorunda değilsiniz. Ve bu verimli olmadığı gibi çokta yorucu. Daha sakin bir zihin daha mutlu bir zihindir. Sakin bir zihin için de önceden planlayıp sonrasında sürekli onu düşünmemeniz gerekiyor. Yine aynı işleri yapıyorsunuz ama daha az yorularak. Ne kadar harika değil mi?


Blogger Buluşması - Ankara

YAZAR : Pazartesi, Ağustos 14, 2017

Hafta sonu www.dahamutluyuz.com blogunun sahibi Yurdagül arkadaşımın organize ettiği Blogger Buluşması'na katıldım. Biraz kısa kalmak zorunda kaldım ama merak ettiğim bloggerları tanımak çok güzeldi. Mesela Bücürük ve Ben , Merih'in Atmosfer'i , Cafe Tigris'i blog dünyasına girdiğimden beri takip ediyorum ve genelde buluşmalarda pek görmemiştim. Zaten cafe tigris buluşma için Eskişehir'den geldi. Beyda'nın Kitaplığı'da Eskişehir'den geldi. Beyda'nın oğlu Emre en küçük bloggerdı aramızda. Her yaştan blog yazarı vardı :)

Ankaralı blogger
Yurdagül epey heyecanlıydı. Organizasyon gerçekten zor bir iş. Laf aramızda insanlarla uğraşmanız gereken her iş zor:))) Çünkü insanlar birbirinden çok farklı. İstekler, talepler farklı ve değişkenler. "Herkesi memnun etmeye çalışırsan hiç kimse memnun olmaz" diye bir söz vardır , severim bu sözü. Yani herkesi memnun etmek mümkün değil. Ama arkadaşım gayet güzel kalktı bence işin altından:) Ben kendi programımın yoğunluğundan ona çok destek olamadım. Ama bende her yere yetişmeye, herkesi memnun etmeye çalıştım bu hafta sonu:))) Bir yandan misafir, bir yandan çocukları havuza götürdüm bir de eşim anahtarını unutunca düşündüğümden daha erken ayrılmak zorunda kaldım buluşmadan. Ama bir sonraki olursa herkesle daha uzun sohbet etmek istiyorum:)
İnstagram'dan tanıdığım Çocukla Ankara, "Anneysen Süper Kahramansın" kitabının yazarı "bir tutam ayça", Sibel'in Hobi Dünyası da buluşmaya gelmişlerdi. Onlarla da yüz yüze tanışmak harika oldu. 

Ankaralı bloggerlar
Bu Ece Abla'nın buluşmamıza gönderdiği çiçek. Ne kadar zarif bir davranış, bayıldım Ece Abla:) (Ece Evren)
Derya'nın spor günlüğü blogunun sahibi Derya'da bize bir video göndermiş. Teşekkürler Derya:)))
Yani gelemeyen ve gönülleri bizimle olan blogger arkadaşlarımız da vardı.
Güzel bir buluşma oldu. Hepsini tanıdığıma memnun oldum.


3 Şeyden Nefret Ederim

YAZAR : Perşembe, Ağustos 10, 2017
3 şeyden nefret ederim ile ilgili görsel sonucu
Bir zamanlar "Yahşi Cazibe" diye bir dizi vardı. Hatırlayanlar vardır diye düşünüyorum. Çok eski bir dizi değil sonuçta. Orada Sinem karakterinin babasını oynayan karakterin sürekli kullandığı cümleydi "hayatta 3 şeyden nefret ederim". Ama bu 3 şey o anki duruma göre değişiyordu. Yani o an sorun yaşadığı herşey olabiliyordu, değişkenlik gösteriyordu . Bende zaman zaman kullanırım bu cümleyi ama sürekli kullandığım, yani gerçekten nefret ettiğim 3'ten fazla şey var ki, nefret en sevmediğim duygu olmasına rağmen:))))

3 şeyden nefret ederim ile ilgili görsel sonucu

* Biraz önce bir siteye kayıt formu dolduruyordum. Adınız bölümüne adımı soyadımı yazdıktan sonra aşağıdaki bölümde "soy adınız" bölümünü gördüm. "İşte bundan nefret ediyorum" dedim kendime.

3 şeyden nefret ederim ile ilgili görsel sonucu

* Sonra dün iş için birini aramam gerekiyordu. Yanımdaki arkadaşım sürekli, ben telefonla görüşürken, "şunu da sor, bunu da söyle" gibi müdahalelerde bulundu. "İşte" dedim bundan da nefret ediyorum. Yani ben telefonla konuşurken müdahale edilmesinden, sürekli şunu söyle bunu söyle diye talimat verilmesinden. Bu aslında bir işi yaparken bölünüp başka bir işi yapmam istenmesi ve aslında ben bundan nefret ediyorum. İnsan beyni tek işi yapmaya programlanmış. İki işi birden yaptığını sananlar aslında ikisinide yarım yamalak yapıyorlar demek oluyor. Ben o yüzden odaklanmışken dikkatimin dağıtılmasından hoşlanmıyorum. Hatta nefret ediyorum.

3 şeyden nefret ile ilgili görsel sonucu

* Hmmm.... Üçüncüyü biraz düşünmem gerekti:)   Mesela bir yere yetismem gerekirken bütün kırmızı ışıklara yakalanmaktan, aradığım şeyin çantanın en bulunmaz yerinde olmasından, sacima fön cektirince yagmur yagmasindan da nefret ediyorum .

3 şeyden nefret ile ilgili görsel sonucu

Aslında düşününce bir sürü ayrıntı var. Bu küçük şeyler birikince ve ya gergin bir günümüze denk gelince büyük patlamalar yaşayabiliyoruz. O yüzden her zaman derim ki biriktirmemek lazım. 
Sizin nefret ettiğiniz şeyler neler? Orjinal şeyler vardır eminin:))) Hadi yazın da bilelim:)

3 şeyden nefret ile ilgili görsel sonucu

Mindfulness Eğitimi

YAZAR : Salı, Ağustos 08, 2017
Cumartesi günü Mindfulness eğitimine katıldım. Uzun bir süredir aslında mindfulness hakkında araştırmalar yapıyorum. Bu eğitim tüm bu araştırmalarımı sistematik hale getirmemi sağladı. Öncelikle mindfulness ne demek onu açıklayarak başlayalım. Mindfulness; yaşadığımız şu anı bütün dikkatimizi vererek gözlemlemek, anda olmak yada şimdide olmak, o ana odaklanmak demek. Yaşananlara normalde yaptığımız gibi isimler koymadan, kategorize etmeden, yargılamadan tarafsızca bakabilmek. 
An'da olmak, yani her ne yapıyor isek orada olmak, geçmişi düşünmemek, geleceğe dair planlar yapmamak, düşüncelerin akışına kapılıp kaybolmamak.
Peki anda olmak neden önemli? Kronik mutsuzluğumuzun, odaklanamamızın , yaşadığımız şeylerden keyif alamamamızın sebebi o anda olmamamızdan kaynaklanıyor. Duştayken mesela vücudumuz banyodayken zihnimizinde banyoda olması gerek. Araba kullanırken arabada olmamız gerek. Mindfulness bir yetenek değil bir beceri. Yani geliştirilebilir, herkes yapabilir. Günlük egzersizleri var ve sadece 10 dakika yapmak bile hayatınızda olumlu değişimlere sebep oluyor. Mindfulness odaklanmayı arttırıyor, yaşadığımız andan keyif almamızı sağlıyor ve böylece kronik mutsuzluğu yok ediyor.
Mindfulness ile ilgili özellikle yurt dışında çok sayıda araştırma var ve sonuçlar gerçekten çok işe yaradığını gösteriyor.
Eğitimci Erhan Ali YILMAZ yıllarca reklamcılık sektöründe çalışmış bir kişi. Ve bir gün aşırı stresten dolayı bir rahatsızlık geçirince rahatlamanın yollarını ararken mindfulnessla tanışıyor ve hayatındaki olumlu değişiklikleri görünce bu yöntemden herkesin faydalanmasını istiyor. 
Eğitimde çok sayıda doktorun da olması beni mutlu etti. 
Mutlu olmanın tek yolu sakin bir zihindir. Zihnimizi sakinleştirmemiz gerek. Bunu isterseniz meditasyonla, yogayla yaparsınız isterseniz mindfulness egzersizleriyle. Yani temelde hepsi aynı . 
Eğitimde, bağımlılıklardan da bahsedildi. Özellikle kötü alışkanlıkları nasıl bırakacağımızdan. Nasıl faydalı alışkanlıklar edineceğimizden. Ve çok müthiş bir şey , beynimiz her an öğrenerek değişebilir, yani yaşlandıkça değişmez, yeni nöron üretilmez vb.... gibi inançların yanlışlığını bilim bugün kanıtlamış durumda.
Sonuç olarak gün içerisinde düşüncelerin akıntısına kapıldığınızı hissettiğinizde hemen durmanız gerek. Sizi sürüklemesine izin vermeden düşünceler o ana odaklanmanız gerek. Her ne yapıyorsanız gerçekten orada olup, gerçekten hissederek yapmamız gerek.
Ayrıca hergün en az 10 dakika sadece nefesinize odaklanarak hiç bir şey düşünmemeye çalışarak egzersiz yapmanız gerek.
Ve en can alıcı nokta; eğer her gün yapmazsanız bir işe yaramaz. Yani bunu rutin haline getirmeniz gerek. Rutinlerin gücüne güvenin. Rutine bağlayıp her gün yapın ve farkı görün. Şahsen ben yapmaya başladım ve gerçekten daha dingin hissetmeye başladım. Ve hocanın dediği gibi "yapmak başlarda zor, yaptıkça kolaylaşıyor".


Mutlu Çocuk Başarılı Çocuk

YAZAR : Perşembe, Ağustos 03, 2017
Facebook'ta paylaşılan bir alıntıyı paylaşacağım bugün sizlerle. Çocuklarımızı zorlarken düşünmemiz için. Kesin Özgür BOLAT'mı demiş bilmiyorum ama onun konuşmalarını dinlemiş biri olarak demiş olacağını düşündüm. 
mutlu çocuk ile ilgili görsel sonucu

"Üniversite sınavlarında Türkiye 56.'sı olmuş, Boğaziçi’ni birincilikle, Harvard’ı 4.00 ortalamayla bitirmiş, üstüne de Cambridge’de doktora yapmış Özgür Bolat tüm bu başarıların ardından şaşırtıcı şekilde bunların önemsiz olduğuna kanaat getirmiş ve şunları söylüyor:
"Ben Türkiye’deki insan yetiştirme modelini hem ailelerde hem de okullarda değiştirmek isteyen biriyim.
Var gücümle bunun için uğraşıyorum. Dünyanın en saygın araştırma şirketi Gallup’a göre dünyanın mutsuzlukta sondan üçüncü ülkesiyiz. Şu anda 10’dan fazla ülkede savaş var. Biz o ülkelerden bile daha mutsuzuz.
komik çocuk karikatür okul ile ilgili görsel sonucu
Ailem, akrabalar, komşular, herkes, “Özgür, yine birinci olmuş!” deyince, babamı mutlu görünce, benim bilinçaltıma şöyle bir şey yerleşti: İnsanlar, beni birinci olduğum için, başarılı olduğum için kabul ediyor ve seviyor. Babam da…
Ben de başarımla kabul göreceğimi düşündüm. Ve o andan itibaren de sürekli başarılı olmak için uğraşıp durdum. Sanki sadece başarılı olursam onların gözünde değerli olacaktım.
İşe yarayan nedir biliyor musunuz? Tek başınıza kaldığınızda, huzur ve hissedebilmek. Var olan durumu olduğu gibi kabul etmek.
Şimdi ki aklım olsa o okullara gireceğim diye kendimi parçalamazdım. Çok bir şey ifade etmiyor aslında. Dünyanın en depresif öğrencileri Harvard’da. Neden? Çünkü hepsi başarı odaklı. Oraya giriyor ama aynı anda depresyona da giriyor. Sizin için hangisi önemli: Çocuğunuzun okuldaki başarısını mı, yaşamdaki başarısını mı? Robin Williams niye intihar etti? Hollywood’un en ünlü, en başarılı insanlarından biri niye intihar ediyor? Çünkü içindeki boşluğu, dışarıdan gelenler; başarı, para, şöhret dolduramıyor. Yetmiyor. Kimseye yetmez.
Benim çocuğum ne olsun biliyor musunuz? Bir kafede çalışsın, yeter ki iç huzuru olsun".
Alıntı"
Blogger tarafından desteklenmektedir.