21 GÜN KURALI

YAZAR : Cuma, Mart 31, 2017
Bloglardan sevdiğim yazıları sizinde okumanızı istiyorum. Bunun için Yenilenme Projesi blogunda okuduğum bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Sahibinden izin aldım:))))

21 gün ile ilgili görsel sonucu

Değişim İçin 21 Gün Kuralı

Hepimizin rutinleri var. Uyandığımız saat yaptığımız günlük işler, haftalık tekrarlanan olaylar, sevdiğimiz şeyler ve sevmediğimiz şeyler. Rutinleri oluşturmak tekrarlı yaşamak bizim özümüzde var. Organlarımızın çalışması bile tekrar eden bir düzen içinde. Hayatımız önce alışkanlık haline getirip farkına bile varmadan tekrarladıklarımızdan ibaret. Düşünce sistemimizde buna dahil. Peki her rutinimizi seviyor muyuz? Ya bırakmak istediğimiz ya da yenileriyle değiştirmeyi istediğimiz şeyler varsa. Hepimize zaman zaman olmuştur. Hayatımızda bir şeyi değiştirmek ister ve ancak 3 gün dayanır sonunda eskisine geri döneriz. Nedeni ise
bilinçaltımızın önceden kaydettiği alışkanlığı sürdürmek için durmadan çalışmasıdır.
Bilinçaltımız hem olumlu hem olumsuz alışkanlıklarımızı, hayata dair deneyimlerimizi ve inandıklarımızı kaydetme görevini üstlenir. Bunu da yaparken kalıcı sinir ağı -otoyolu- oluşturur. Bu sinir ağını oluşturma süresi ise 21 gündür. 20 gün boyunca tekrarlanan olaylar 21. günde alışkanlığa dönüşür ve artık o şeyi yapmak için düşünmemize gerek yoktur. Bunu otomatik pilotta çalışan şeylere benzetebiliriz. Alışkanlık değiştirmekle ilgili bana göre püf noktası olan şey. Bırakma parolasıyla yola çıkmamaktır. Bir alışkanlığı bırakmaktan daha kolayı yerine yeni alışkanlığı koyup onu değiştirmektir. Buna şöyle örnek vermek istiyorum. Etrafınızda sigara bırakmaya çalışan insanları sizde gözlemlemişsinizdir. Bırakmaya çalışanlar genelde başarısız olur. Ama yerine çerez tüketmeye çalışarak bırakmaya çalışanlar daha kolay bırakır. Yani artık bize hizmet etmeyen alışkanlıklarımızı yenileriyle değiştirmeye 21 gün kesintisiz devam etmek bu işin püf noktasıdır. Döngüyü kırdığınız anda 21 güne baştan başlamanız ve kendinize zaman tanımanız değişim için gereklidir.
Gelelim uygulamasına öncelikle ne istiyorsak net bir şekilde ortaya koymalıyız. Yıllar boyu yaptığımız şeyleri değiştirmek istiyorsak kararlı ve net olmak önemli. İkinci olarak bırakmak istediğiniz şeylerin yerine yenisini ekleyin. Zihin boşluk kabul etmez. Alışkanlıkların yenisiyle değiştirilmesi yeni bir rutin oluşturacağı için bilinçaltının çalışma prensibine uygundur. Son olarak büyük bir yenilik istiyorsanız büyük bir bilinçaltı direnciyle karşılaşırsınız. Bu durumda 21 günü tamamlamak mümkün olmayacaktır. Adım adım gitmek direnci azaltacak ve bitirdiğiniz her 21 gün kendinize daha fazla güvenmenizi sağlayacaktır. Benim söyleyeceklerim bu kadar.
SEVGİLER 



http://yenilenmeprojesi.blogspot.com.tr/2017/02/degisim-icin-21-gun-kural.html

Markanızı Nasıl Pişirirsiniz?

YAZAR : Çarşamba, Mart 29, 2017
markanızı nasıl pişirirsiniz ile ilgili görsel sonucu

Olağan D&R ziyaretlerimden birinde "Markanızı Nasıl Pişirirsiniz?" adında ki yukarıda fotoğrafını görmüş olduğunuz kitaba rastladım. O gün bir sürü kitap aldığım için "bunları okumadan almayayım" düşüncesiyle almaktan vazgeçmiştim. Sonra o kitapların birini bitirdim ve diğerini yarıladım ama dayanamayıp kitabı almaya karar verdim.
Kitabın bu kadar ilgimi çekmesi kadın girişimciler için yazılmış olması:) Kadınlara faydalı olma niyetindeki her şeyi seviyorum. Kadınların birbirlerini daha çok desteklemeleri gerektiğini düşündüğüm için özellikle sevdim bu kitabı.
markanızı nasıl pişirirsiniz ile ilgili görsel sonucu

Kitabın arkasında yazan tanıtım yazısı bu. Tasarımı, içindeki resimleri  ve anlatım tarzı çok güzel. Sizinle konuştuğunu düşünüyorsunuz Yazar Banu Samancı'nın. Kitabı aldıktan sonra internet sitesini keşfettim. Burada yardım ettiği kadınların başarı hikayelerini de okuyabiliyorsunuz.
Aslında sadece bu kitabı alıp yapmak istediğiniz fikirlerinize uyarlayarak bir marka oluşturmanız mümkün ki artık günümüzde birbirinin taklidi olmayan, özgün ürünler,tasarımlar ve markalar trend. Yani siz niye bir marka olmayasınız ki? Bu soruyu yazar da soruyor ve diyor ki:""keşke deneseydim" demenizi istemiyorum, bu yüzden bu kitabı yazdım".
Kadınların güçlü olması ve iyi hissetmesi gibi bir misyonum olduğundan ve güçlü olmak demek çoğunlukla maddi anlamda özgür olmak demek olduğu için kadınların girişimci olmalarını can-ı gönülden destekliyorum. Sevgili Banu Samancı'ya da buradan teşekkürlerimi gönderiyorum. İyi ki böyle kadınlar var ve arttıkça daha da güçleneceğiz. 
Kitabı almanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Ama isterseniz önce web sayfasını ziyaret edebilirsiniz. www.banusamanci.com

Kitaptan alıntılarla yazımı noktalıyorum. 
"Ben hayallerini gerçekleştirmiş mutlu kadınların , mutlu bir toplum yaratacağına inanıyorum. Biz kadınlar her şeyi güzelleştirebiliriz. Hepimiz özeliz; hepimizin içinde gün yüzüne çıkmayı bekleyen harika fikirler var. Zaman geçiyor ve bir yerden başlamak lazım. Bu yer bu kitap olabilir. Biz karar verirsek değişim zaten başlar. Neden şimdi olmasın?"

"Bir ülkenin kadınları ne kadar mutluysa, o ülke o kadar mutludur. Birlikte ülkemizi daha mutlu bir yere taşıyabiliriz"

İnstagram'dan Seçmeler

YAZAR : Pazartesi, Mart 27, 2017

Kızıyla yemek yiyen diyette bir anne varmış . Kendisi çorba ve ayran içmiş kızına pizza almış . Kızı Pizzanın son 3 dilimini bitirememis ve annesinden bitirmesini istemiş. Ama annesi irade timsali bir kadın 😊😀😁😂😃 olduğundan pizzalari yememis. Ve buna öyle mutlu olmuş ki hemen paylaşmak istemiş. Bu olaydan da anlamis ki ona kilo aldiran seyler iste bu gorunmeyen kalemlermis.Burda da bu masal bitmiş . 



Taşlarla ilgili araştırmalarım sonucu aldığım bileklik. Ametist, turkuaz, akik, kehribar taşlarından ortaya karışık 😀hem tiroid için, hem enerjik ve mutlu hissetmek için hem de nazardan korunmak için 😍 


Günaydın 🙌🙋 haftaya gülerek başlayalım mi ? Nasıl başlarsak öyle devam edermiş. Gülelim o zaman. Ya da gulemiyorsaniz rofle, fön, boya öneriyorum size:)))))



Gülelim güzelleşelim. Vücut ne yapıyorsa ruh ona uyum sağlarmış . Yani yalandan bile gulseniz ruhumuz bizi mutlu sanıp mutlu olurmuş . Ne harika değil mi? 



İyi Hissetmeyi Seç | Ozanser Uğurlu | TEDxMETUAnkara

YAZAR : Cumartesi, Mart 25, 2017


Bugün spor yaparken izlediğim Tedx videosuna bayıldım. Psikolog Ozanser Uğurlu, iyi ya da kötü hissetmenin kişinin kendi ellerinde olduğunu anlatıyor ve bunu nasıl yapacağına dair işe yarayan yöntemlerden bahsediyor. Orada olmayı çok isterdim. Acayip eğlenceli bir konuşma olmuş:) Mesela konuşma esnasında "batsın bu dünya " şarkısını da dinliyorsunuz, "mini mini bir kuş donmuştu" çocuk şarkısını da söylüyorsunuz hatta "Ankara'nın Bağları"yla oynuyor ve son olarak ta halay çekiyorsunuz. İzlemenizi öneririm ama dikkat aşırı eğlence içerir:))))
Ozanser Uğurlu'nun enerjisi öyle fazla ki izlerken bile etkileniyorsunuz. Etrafımızda böyle insanlar çok olsa keşke. Aslında biz böyle bir insan olabilsek keşke:))))

Diyetisyen Günlükleri

YAZAR : Cuma, Mart 24, 2017

Yaz geliyor , bu ne demek oluyor? zayıflama zamanıııı. Bu yüzden Deniz'le birlikte diyetisyene gittik. Diyetisyen görüşmesinden sonra ertesi gün diyete başlayacağımız için gidip bi son kez waffle  yiyelim dedik:)))) Resimde görmüş olduğunuz waffle'ı ikimiz yedik ama bütün yemedik, paylaştık. Uzunca bir süre yiyememe ihtimaline karşın:)))) Böyle yaptığımız için diyetime uymadığımı sanmayın. 3 gündür acayip sadık bir şekilde diyet yapıyorum. Çok az bir tatlı kaçamağım oldu ama sadece tadına baktım. Yani şimdilik iyi gidiyor.
Diyet listeme diyetisyen sabah kahvaltısı için 2 dilim ekmek verdi. Ama ben hiç ekmek yemediğimi söyleyince "yanlış yapıyorsunuz" dedi. Diyetin sürdürülebilir olması gerektiğini söyledi ve bu bana çok mantıklı geldi. Yani bu diyet olayı "yaptım, tamam zayıfladım , bitti" olmuyor. Bir yaşam şekline dönüştürmek gerekiyor. Zaman zaman blogumda zayıflama serüvenlerimi anlatıyorum. Zayıflıyorum da aslında. Ama diyeti bırakır bırakmaz geri alıyorum verdiğim kiloları. Yo-yo etkisi diyorlar buna. Bu sefer öyle olsun istemiyorum. Radikal şeyler yapıp kilo vermek sağlıklı değil. Çünkü gerçekten de sürdürülebilirlik önemli. Yani kilo veriyorsunuz mutlaka bir şekilde ama onu koruyamıyorsunuz ve bu yüzden hep zayıflama derdinde oluyorsunuz. Misal benim gibi:))))

Her şeyi bir bilene danışmak gerek. Kendi başına kilo vermekte zorlanıyorsanız bir uzmandan destek almak mantıklı bir yol. Yıllardır diyetisyene gitmeye karşı bir insandım "bir sürü para vereceksin, sana şunu yeme, bunu ye vb.... falan diyecek, çok saçma" diye düşünürdüm. Ama kendi kendime denediğim bir sürü deneyimden sonra gitmenin mantıklı olduğuna karar verdim.  Belki para verirsem diyetime uyarım:))) Çünkü biz insanlar böyleyiz maalesef bedelini ödemediğimiz hiç bir şeyi sahiplenmiyoruz. Diyetisyenin bana önerdiği Fitox detoks çayından bahsetmek istiyorum. Detoks yapmak için kullanılıyormuş Eczaneden aldım.27 tl civarı.  Günde 2 defa içmemi önerdi. 3 gündür içiyorum ve çok susattığını söyleyebilirim. Yani çok sık su içirtiyor. 
Kilo verip vermediğime bakmak istemiyorum. Ona odaklanmak moralimi bozabilir diye. Gelişmeleri bildiririm arkadaşlar. Umarım diyet olarak değil yaşam şekli olarak devam edebilirim. 

Doğal Taşların Faydaları-1

YAZAR : Çarşamba, Mart 22, 2017
doğal taşlar ile ilgili görsel sonucu
Bir süre önce uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla karşılaştık. İkimizde çocukları kursa getirmiştik ve onları beklerken epey sohbet edecek vakit bulduk. Arkadaşımın babasına  karaciğer kanseri teşhisi konmuş. O dönem yaşadığı süreçten bahsetti. Bir tanıdıkları doğal taşlarla tedavi yapan Hasan Altınbaş isminde birisinden bahsetmiş. İnternetten araştırıp bulmuşlar ve babasının test sonuçlarını faks çekmişler. Hasan Altınbaş İstanbul'da yaşıyormuş ama Türkiye'nin her yerine hazırladığı doğal taşları gönderiyormuş. Aldığı ücrette çok fazla bir şey değilmiş. Arkadaşımın babasına bir kaç taştan oluşan bir set göndermiş ve karaciğerin üstüne bağlamasını ve taşların vücuduyla temas etmesi gerektiğini söylemiş. Babası "öyle saçma şey olur mu?" demiş ama eşinin ve kızının ısrarını kıramamış ve bir süre taşları kullanmış. İnanılmaz bir şekilde karaciğerindeki kitle küçülmüş ve babası ameliyat olmuş. Şu an tamamiyle iyileşmiş. 
Bu anlattığım hikaye arkadaşımın başından geçtiği için sizinle paylaşıyorum. Yoksa kimseyi yanlış yönlendirmek istemem. Boşuna umut vermek istemem. Çünkü kendimden de biliyorum ki sevdikleri kanser olan insanlar duydukları her şeye umutla sarılıyorlar, Taşların bir zararı olmaz tabi ama ben yinede umut tacirliği yapmak istemem.Tabi arkadaşımın hikayesini dinledikten sonra "keşke babam hastalandığında bilseydik" diye düşündüm. 
Bu konuşmadan sonra doğal taşların faydaları konusu daha çok dikkatimi çekmeye başladı. Yaptığım araştırmalar sonucunda derlediğim bilgileri sizlerle paylaşmaya karar verdim.
doğal taşlar ile ilgili görsel sonucu
İlk olarak zayıflamaya yardımcı olduğu konusunda çeşitli rivayetler olan Ay taşından başlamak istiyorum:)

AYTAŞI
 Fazla yemek yeme dürtüsünü baskılıyor, kramplara, bacak ve sırt ağrılarına iyi geliyor.
Ayrıca kadınlarda kısırlığa da iyi geldiği söyleniyor. Duygu ve düşüncelerinizi daha rahat ifade etmenizi sağlıyor. Yengeç, terazi, akrep, kova ve balık burcunun taşı.

AZURİT

Uzun süre araba kullanan ya da bilgisayar başında çalışmaktan dolayı gözleri yorulanlar için çok iyidir.
TURKUVAZ

Ülkemizde bir adı da Firuze olan bu taş kalp hastalıkları, tansiyon ve sindirim sorunlarına karşı etkilidir. Sadakat, dostluk ve sevgiyi temsil eder. Özellikle 
kadınlar için cazibeyi arttırır ve huzur verir.
YEŞİM

Toksinleri vücudunuzdan atmanıza yardımcı olur. Diş ağrıları için faydalıdır. Ağzınızda bir süre tuttuğunuzda ağrıyı alır. Kadınlarda adet ve doğum sancılarına iyi gelir, duygularınızı dengeler.
MERCAN

Mercan taşı, sedef hastalığı başta olmak üzere, bir çok cilt hastalığının tedavisi amacı ile kullanılır. Saflığın ve dengenin korunmasına yardımcıdır. Nazara karşı kullanılmaktadır. Konsantrasyon eksikliğini gidericidir.
AKUAMARİN

Akuamarinin sinirleri yatıştırıcı özelliğinin yanı sıra düşüncenin berraklaşması ve yaratıcı gücün ortaya çıkmasında da büyük rolü vardır. Böbrek, karaciğer, dalak ve tiroid bezlerini kuvvetlendirir.
YAKUT

Kan dolaşımına ve bağışıklık sistemine olumlu etkileri vardır. Cinsel sapkınlıkları giderir. Liderlik duygusunu ön plana çıkararak çevrenizdeki insanların sorumluluğunu almanızı sağlar.
TOPAZ

Topaz Taşının bir diğer ismide Sarı Yakut olarak bilinmektedir. Yine bu taşa verilen isimlerden biri de Aşk Taşı ismidir. Aşıkların arasındaki sürtüşmeleri giderir. Kişinin sanatsal yönlerini açığa çıkarır. Göz hastalıklarına iyi gelir.
ZÜMRÜT

Bağışıklık ve sinir sistemi, kalp, ciğer aynı zamanda böbreği kuvvetlendirdiği bilinir. Bedeninizi ve ruhunuzu temizleyerek duygusal yönden dengeye kavuşturur. Samimiyet ve sadakatin sembolüdür. Kullanan kişinin yüksek iradeye sahip olmasını, karşısına çıkan zorlukları aşmasını sağlar. Cesaret ve kendine güven getirir.





Astroloji ve Enerji Düşüklüğü

YAZAR : Pazartesi, Mart 20, 2017
so chic panora ile ilgili görsel sonucu
İki hafta kadar önce So Chic firmasının  Kadınlar Günü için düzenlediği bir etkinliğe katıldım. Ankaralı bloggerlar olarak davet edilmiştik. Etkinlikte Astrolog Aylin Aydın bize bilgiler verdi. Kızımla birlikte gitmiştik ve kızım öyle ilgiyle dinledi ki ne anladığını merak ettim:))) Çünkü çocuklarda soyut düşünce 12 yaş civarı başlıyor ve kızım daha 9 yaşında. Yani ayın hareketlerinin insan davranışlarını etkilediğini anlaması pek  mümkün değil:))) Aylin Aydın'ın kısa sunumundan  sonra  sorusu olanlar gidip kendisiyle konuştular. Bende sorusu olan birisiydim :))))
astroloji ile ilgili görsel sonucu
Orada tanıştığım ama şimdi ismini unuttuğum(Elif Hanım diyelim:))) hoş bir hanımla birlikte soru sorduk Aylin Hanım'a. Son zamanlarda içimden hiç bir şey yapmak gelmediğini , bunun sebebinin ne olabileceğini ve ne yapmam gerektiğini sordum. Açıkçası Astrolojiye öyle çok inanıp ona göre davranan birisi değilimdir. Ayın hareketlerinin ya da gökyüzündeki cisimlerin enerjilerinin dünyayı ve insanları etkilediğine inanırım ama benim için çok önem arz etmez. Ama bir bilim dalı yada bir ekol adına her ne derseniz yüzyıllardan günümüze kadar gelebilmişse doğruluk payı yüksektir diye düşünürüm. Yani anlayacağınız astrolojiye özel bir ilgim ve bu konuda pek bir bilgim yok:)))) Ama yine de "fala inanma falsız da kalma" anlayışıyla enerji düşüklüğümün sebebini ve çaresini sordum. Aylin Hanım bunun merkürün etkisi olduğunu ve bu etkinin eylül - ekim aylarına kadar devam edeceğini, eylül ayına kadar önemli bir şeye başlamamam gerektiğini, aslında genel olarak insanların bu dönemde iş kurmak, yeni bir şeylere atılmak gibi şeylere kalkışmaması gerektiğini anlattı. Doğru mudur bilmem ama benim enerjim acayip düşük bir süredir. Anlamsızca evde oturup hiç bir şey yapmamak istiyorum. Bu enerji düşüklüğü için de akik taşı olan bir takı takmamı önerdi. (Taşların enerjisiyle ilgili bir yazı hazırlıyorum bu arada onun da bilgisini vereyim:)) 
akik taşı ile ilgili görsel sonucu
Elif Hanım'la Aylin Hanım'ın yanından ayrıldıktan sonra sohbet etmeye devam ettik ve o da bana "Tibet'in Mucizevi Gençleştirici 5 Hareketi" ni yapmamı ve gerçekten mucizevi etkileri olduğunu söyledi. Önerdiği konuda maddi manevi hiç bir menfaati olmayan insanların önerileri daha samimidir ve denemekten zarar gelmez diye düşündüğümden yapmaya başladım. Daha 1 gün oldu o yüzden etkileri hakkında konuşacak veriye sahip değilim:)) Ama  araştırmalarımdan fayda sağlayan çok sayıda insan olduğunu biliyorum. 
Tamam yine konuyu dağıttım farkındayım:) Hemen toparlıyorum. Yani bir etkinliğe katıldım 2 farklı insandan farklı ve faydalı şeyler öğrendim. Taşların enerjisi ve Tibet'in 5 Hareketini araştırıp ve deneyip sizlerle de paylaşacağım. Ama bu yazıdan çıkan mesaj galiba "evden çıkın, sosyal olun , insanlarla tanışın, insanlardan öğrenin, faydalanın:))))"

En Şık Giyinen Ünlüler

YAZAR : Çarşamba, Mart 15, 2017
en şık ünlüler ile ilgili görsel sonucu
Son zamanlarda şıklık kavramı değişti sanki. Yoksa bana mı öyle geliyor?  Eskiden çok rüküş diyerek alay edilecek kıyafetler ünlü modacıların tasarımı falan olunca süper şık kapsamına girebiliyor mesela. Ama bence şık değilse değil kardeşim. 
Birde her şeyde olduğu gibi kişi kıyafetle bütünleşmiyorsa, yani kendi zevki , tarzı değilse çok belli oluyor. Biz eskiden "üzerinde emanet gibi durmuş" derdik. Öyle oluyor sanki o kıyafete aitmiş gibi hissetmiyorsa kişi kendini ne kadar şık olursa olsun insanlar o tarzı beğenemiyor.
İnternette bir araştırma yaptım ve bakın Türkiye'nin en şık ünlüler kimlermiş?

1. Derin Mermerci
İşte Türkiye'nin en şık 10 kadını

İşte Türkiye'nin en şık 10 kadını

2.Hande Atatizi
İşte Türkiye'nin en şık 10 kadını

3. Ajda Pekkan
İşte Türkiye'nin en şık 10 kadını

4.Nebahat Çehre
İşte Türkiye'nin en şık 10 kadını

5. Burcu Esmersoy

Burcu esmersoy şık ile ilgili görsel sonucu

Burcu esmersoy şık ile ilgili görsel sonucu

Devam edecek.... Bu arada hangisini beğendiniz en çok? Yada beğendiniz mi ki acaba?

İstiklal Marşı'nın Kabulünün Yıl Dönümü Oratoryosu

YAZAR : Salı, Mart 14, 2017
Dün kızımın okulunda İstiklal Marşımızın kabulünün yıl dönümü dolayısıyla bir gösteri vardı. Güzel kızım oratoryoda şiir okudu. Bir gün öncesinden öyle heyecanlandı ki sürekli "anne sesim kısıldı mı?" diye sordu. 
Törende de çok coşkuluydu. Hatta şiiri okurken öyle heyecanlanmış ki gözleri dolmuş. "Anne biliyor musun okurken ağladım" dedi. Nasıl can-ı gönülden okuduysa artık:)))
Aslında bizimde gözlerimiz doldu. Küçücük , tertemiz yüreklerin hep bir ağızdan "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" diye bağırarak söylemeleri hepimizi duygulandırdı.
Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar ve iç mekan

Çocuklar çok tatlıydı ve ne kadar masumlar:) Onlara bakınca içime umut doluyor. 

#kızgibi | Nil Karaibrahimgil | TEDxIstanbul

YAZAR : Cuma, Mart 10, 2017


Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu olsun Hanımlar. İnstagramda kutladım ama buraya yoğunluktan sıra gelmedi. Hayat ve günler ne çabuk geçiyor değil mi?

Kul plan yapar Tanrı Gulermis

YAZAR : Pazartesi, Mart 06, 2017

Dün sabah evden çıkarken Bahçeli Ev satın almak için ev bakmak niyetindeyik.  Benim çocuklarım Bahçeli evi köpek besleyebilmek için istiyorlar. Bende köpek severim ama uzaktan :))) yani köpeklerden korkarım biraz(biraz az oldu biraz:)))) Neyse efendim annelik bu çocuklarım için katlanırım sevmeye çalışırım dedim ve kabul ettim Bahçeli Ev fikrini. Yalnız burada bir şeyi belirtmeden geçemeyeceğim . Arkadaş o ev fiyatlarına ne olmuş öyle , resmen uçmuş . Hani ekonomide durgunluk vardı , hani piyasalar kötüydü.  Yok öyle bir şey . Hiç kimse burnundan kıl aldırmıyor valla.
Neyse efendim konuyu dagatmayayim , bir sürü ev baktıktan sonra açıkınca yemek yemeğe gittik.  Ben köfte yedim çocuklar ve eşim lahmacun yediler.  Yaklaşık 2 saat sonra oğlum kusma başladı ama kustu bitti olmadı . Sürekli olarak Afedersiniz öğürdü .İçi dışına çıktı bebisimin. Acile gittik eve gitmeden. Tedavi yapıldı ama hiç değişen bir şey olmadı . Sonra apandisit teşhisi koydular ve acil ameliyat dediler. Ve ameliyat oldu çok şükür şimdi iyi.
Ama biz dün sabah ev bakıp geri döneriz diye çıktığımız eve hala dönemedik. Yani demem o ki otomatige bağlıyoruz hayatı ve hep planldığımız gibi gidecek sanıyoruz ama hayatın bizimle ilgili başka planları olabiliyor. Ve hepsi insanlar için . Hayat sürprizlerle dolu. Hep güzel sürprizler olsun dilerim.

Böyle zamanlarda hayatta sizin için gerçekten neyin önemli olduğunu daha iyi fark ediyorsunuz. Dürtüyor sanki hayat farkındalıklarının artması için .  Durtmeden bilelim sevdiklerimizin kıymetini . Kaybetme korkusu sevgiyi canlı tutarmış.  Aslında hepimiz birbirimizi bir gün kaybedecegiz . Ölümlüyüz sonuçta .
Yani diyorum ki otomatige bağlamayın hayatı , sevdikleriniz her zaman iyi,sağlıklı ve yanınızda olamayabilirler . Çok sevdiğim bir söz vardı kimin bilmiyorum "Her gününüzü hayatınızın son günü gibi yaşayın . Birgün haklı cikacaksînız".  

Probiyotikler

YAZAR : Cuma, Mart 03, 2017
probiyotik ile ilgili görsel sonucu

Hipokrat demiş ki; "Bütün hastalıklar bağırsaklardan başlar" . Bağırsaklarımızın ikinci beynimiz olduğunu son zamanlarda çok sık duymaya başladık. Son zamanlarda bu konuyla ilgili yazılmış kitaplar arttı. 
Bağırsaklarımızın %85'i dost bakterilerden oluşuyor. Yani oluşmalı. Eğer dost bakteriler azalırsa sorunlar baş gösteriyor. Günlük hayatımızda farkına varmadan geçirdiğimiz hastalıklar, kullandığımız antibiyotikler, stres, kötü beslenme gibi faktörler olması gereken bağırsak florasının bozulmasına sebep oluyor. 
probiyotik ile ilgili görsel sonucu
Probiyotik yunanca bir kelime ve "yaşam için" anlamına geliyor. Sindirim sistemindeki dengeyi sağlayan dost bakteriler. Prebiyotikler de probiyotikleri yani dost bakterileri besleyen bağışıklık sistemine destek olan sindirilemeyen besin bileşikleridir. Bir ürün hem probiyotik hemde prebiyotik içeriyorsa bu ürüne de "sinbiyotik" adını veriliyor. İshal, kabızlık, İrritabl Bağırsak Sendromo, hazımsızlık, sindirim güçlüğü, atopik dermatit, gıda allerjileri için kullanılması faydalı.

probiyotik ile ilgili görsel sonucu
Son zamanlarda GAPS Diyeti - Bağırsak ve Psikoloji Sendromu İçin Doğal Tedavi Yöntemi isimli kitabı okuyorum . Çok şaşırtıcı bilgiler var kitapta. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum . Kitabı bitirdikten sonra kitapla da ilgili yazı hazırlayacağım. Ama probiyotiklerle ilgili kısmını okuduğumdan beri eczaneden probiyotik destek aldım. Karnımda şişkinlik, hazımsızlık , yorgunluk vb.... gibi sıkıntılarımda çok hafifleme hissettiğimi söyleyebilirim. Kendimi daha enerjik ve mutlu hissediyorum ki GAPS Diyeti kitabında psikiyatrik hastalıkların, otizmin, dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin tedavisinde diyet ve probiyotiklerin çok etkili olduğunu hatta %100 iyileşen çok sayıda insan olduğunu anlatıyor. Psikiyatrik rahatsızlıkların bile bağırsaklardan kaynaklandığı bilgisine çok şaşırdığımı söyleyebilirim. Hatta depresyondan kurtulmak istiyorsanız probiyotik kullanmanızı öneriyorlar. 




Blogger tarafından desteklenmektedir.