Karanfilli Zencefilli Tarçınlı Suyla Zayıflama

YAZAR : Cuma, Eylül 29, 2017
tarçınlı su zayıflama ile ilgili görsel sonucu

Şok şok şok 1 haftada 5 kilo verdiren diyet demeyeceğim tabi ki:))) 3 faydalı bitki ile zayıflamaya yardımcı bir çaydan bahsedeceğim. Zencefilin yağ yakıcı özelliğini hepimiz biliyoruz(bilmeyen var mı?:)) Tarçın'ın  kan şekerini ayarlama özelliğini sağır sultan bile biliyor artık. Karanfil'in de çok farklı faydaları var. Mesela benimde yeni öğrendiğim iştah kapatma özelliği bu karışımda işimize yarıyor.
karanfilin faydaları ile ilgili görsel sonucu

 Malzemeler:
- 1 tatlı kaşığı zencefil (taze olması tercih sebebi)
- 1 tatlı kaşığı karanfil
- 1 kabuk tarçın
Önce 3 bardak suyu kaynatıp malzemeleri içine atıyoruz ve demlenmeye bırakıyoruz. Sonra her öğünden 1 saat kadar önce 1 bardak içiyoruz. Ve her zamanki gibi sadece bu karışıma güvenmeyip tatlı ve hamur işinden uzak durup hayatımıza sporu entegre ediyoruz. Sonra da bir bakıyoruz "aaaa çok zayıflamışız:)))"
İnşallah... Amin....
zencefilin faydaları ile ilgili görsel sonucu

tarçınlı su zayıflama ile ilgili görsel sonucu

Yıllar Yorgun Ben Yorgun

YAZAR : Çarşamba, Eylül 27, 2017
yorgun kadın ile ilgili görsel sonucu

Sevgili Kahve Molası blogunun sahibi bugün uzun zamandır farkında olduğum ve kadınları bu konuda uyandırmaya çalıştığım bir konuda çok güzel bir yazı yazmış. Okumak isterseniz: http://kahvetelvesi-kahvemolasi.blogspot.com/2017/09/calisan-kadin-ozgur-mudur-bezgin-midir.html

yorgun kadın hakları karikatür ile ilgili görsel sonucu

Geçmiş zamanlarda kadınlar çamaşırı , bulaşığı ellerinde yıkar, soba yakarlar, ekmek yaparlarmış. Çocuklarına da bakarlarmış ve tabi en az 3-5 tane çocuk yaparlarmış. Ama sonra teknoloji ilerlemiş , kadınlar da okuyup iş sahibi olmaya başlamışlar. Artık elde çamaşır bulaşık yıkamıyorlarmış ama yemek yapma, çocuğa bakma konusunda aslında hayatlarında değişen pek bir şey yokmuş. Paraları varmış ama sorumlulukları hala çok ağırmış. Yani aslında geçmiş zamana göre daha fazla yükleri varmış artık ama paraları varmış . O yüzden her şeye katlanılırmış. Peki o parayı ne yapıyorlarmış. Benim sorumluluklarımda herhangi bir azalma olmadı o yüzden kazandığım para sadece benim diyerek kendilerine mi harcıyorlarmış? Tabi ki hayırmış. Öyle bir lüksleri yokmuş. (Sonra da bu kadınlar neden hep yorgun)
kadın hakları karikatür ile ilgili görsel sonucu

Yani o zaman kadın ya çalışsın ya da evde otursun mu diyorum? Tabi ki hayır. Öncelikle kadın yükünün ağır olduğunu bilsin, ekonomik özgürlüğü kesinlikle olsun ve kazandığı para üzerinde söz sahibi olabilsin. Fiziksel ve psikolojik tacize izin vermesin. Hayatın ve çocukların sorumluluğunun sadece ona ait olmadığını bilsin ve eşinle sorumluluklarını paylaşsın. Sadece senin görevin denmesine izin vermesin.

kadın erkek eşitliği karikatür ile ilgili görsel sonucu

Yani erkeklerin işine geldiği gibi bir eşitliğe tahammül etmemiz, zaten hakkımız olan şeyleri lütufmuş gibi görmememiz gerek. Bu kadar sorumluluğu normal kabul etmemeliyiz.
İşin en önemli kısmı da bence kendimiz acı çektik diye gelecek nesillerinde çekmesine göz yummamalıyız. Yani yetiştirdiğimiz erkek çocuklarını hayatın sorumluluklarını paylaşmak gerektiği bilinciyle yetiştirmeliyiz. Karnını doyurmayı bir kadından beklememeyi öğretmeliyiz. Annesine ve sonrasında da eşine yardım eden, kendi ihtiyaçlarını giderebilen çocuklar yetiştirmeliyiz.

Yani "ey kadın uyan!" diyorum ben. Uyan ve haklarını koru, kendini savun. Uyan ki sana yapılmak istenen haksızlıkların farkında ol. Farkında olmak ilk ve en büyük adım. 

Dangal Filmi

YAZAR : Pazartesi, Eylül 25, 2017
Cuma akşamı uzun zamandır ara verdiğimiz "sinema gecesi" yaptık. Kış geliyor, artık daha sık yaparız. Alırız patlamış mısırları ailecek film keyfi yaparız inşallah.
dangal filmi konusu ile ilgili görsel sonucu
Aamir Khan filmlerini çok seviyorum. 3 Aptal, Yerdeki Yıldızlar ve son olarak ta bu filmine bayıldım. Zaten sanırım son zamanlarda "Aamir Khan yapıyorsa güzeldir" diye bir inanç oluştu gibi geliyor bana. Yani bende öyle düşünüyorum , sosyal medyada da bu yönde yazılar okuyorum.
dangal filmi konusu ile ilgili görsel sonucu
Ailecek izlenecek film arayışınızda bence bu filmi ve bahsettiğim diğer iki filmi ilk sıralara koyabilirsiniz.
Dangal filminin konusuna gelirsek;  Mahavir Singh Phogat bir güreşçidir. Ancak maddi sebeplerden dolayı güreşi bırakmak zorunda kalmıştır. Tek hayali ülkesine bir altın madalya getirmektir ama bırakmak zorunda kalınca bu hayalini bir oğlu olunca gerçekleştirmeyi planlar. Ama "kul plan yapar tanrı gülermiş" , Phogat'ın 4 tane kızı olur. Her doğumdan sonra kız olduğunu öğrendiğinde büyük hayal kırıklığı yaşar ve en son hayalinden vazgeçer. Taaa ki bir gün 2 büyük kızı mahalledeki erkekleri dövene kadar:)  O anda kafasında bir ampul yanar ve kızlarını güreşçi yapmaya, kendisinin getiremediği altın madalyayı onların getireceğine inanmaya başlar. Her sabah 5'te kızlarını uyandırıp antreman yaptırır. Kızlar önceleri bu durumdan çok şikayet etseler de zamanla uyum sağlarlar. Hatta Hindistan da kız çocuklarının 14 yaşında evlenip yemek, temizlik yapmak, çocuk yapmak , çocuk bakmak dışında pek alternatifleri yoktur. Köyde herkes babalarıyla ve kızlarıyla dalga geçer ama bu Phogat'ı yıldırmaz.
dangal filmi konusu ile ilgili görsel sonucu
Tam bir azim, disiplin ve kararlılık hikayesi. Çok ilham veren bir film. Gerçekten yaşanmış bir hikaye. Sonunda iki kızı da ülkelerine altın madalya getirirler ve bence en önemlisi bir sürü kıza ilham olurlar. Onlar başarılı oluncaya kadar kızlarını güreşçi yapmayı düşünmeyen babalar madalya aldıktan sonra güreşçi yapmaya çalışırlar kızlarını. Rol model olurlar.

dangal filmi konusu ile ilgili görsel sonucu 
Film boyunca Hindistan'ın ne kadar az gelişmiş olduğunu,halkın çok fakir olduğunu görüyorsunuz. Gelenek ve adetler , cahillik , kadına değer vermeme gibi bir sürü şey gözünüze çarpıyor. 
O yüzden kızların başarılı olmasına çok mutlu oluyorsunuz. Ve herşeyde olduğu gibi azim ve disiplinle yapılamayacak şey yok sonucuna varıyorsunuz.
 Filmde Aamir Khan bir sahnede diyor ki "Hindistan da erkekler seçiyor kadınları, ben kızlarıma güreşle evlenecekleri erkeği seçme şansı veriyorum. Onların daha değerli olmaları için çabalıyorum".
Dilerim böyle filmler, böyle babalar artsın. Sonuç olarak filmi çok sevdim ve özellikle kız çocuklarına özellikle tavsiye ediyorum.

GAPS Diyeti Nedir?

YAZAR : Perşembe, Eylül 21, 2017
GAPS Bağırsak ve Psikoloji Sendromu
GAPS, İngilizce “Gut and Psychology Syndrome” kelimelerinin kısaltılması olup Türkçesi 'Bağırsak ve Psikoloji Sendromu’dur.
gaps diyeti ile ilgili görsel sonucu
Resimde görmüş olduğunuz kitaptan size daha önce bahsetmiştim. Eski yazılarımı okuyanlar Haşimato Tirodi hastası olduğumu bilirler. Şu lanet Haşimato hastalığı ya da hipotiroit hastalığı en çok kadınlarda görülmekle birlikte son dönem neredeyse 3 kişiden birinde olan bir hastalık. Benim bu konuyla özel olarak ilgilenme sebeplerimden en güçlüsü çocuklarımın ikisinde de çıkmış olması. Yeri gelmişken eğer tiroitlerinizle ilgili bir rahatsızlığınız varsa mutlaka çocuklarınıza da tahlil yaptırın. Genetik olduğu için onlarda olma ihtimali var çünkü.
gaps diyeti ile ilgili görsel sonucu
Sizlere kitabın hikayesini anlatayım. Uzm. Dr. Natasha Campbell'in uzmanlık alanı nöroloji. Bir gün oğluna otizm teşhisi konuluyor ve o da tedavi için araştırmalara başlıyor. Kendisinin de içinde bulunduğu tıp dünyasının bu konuda bir tedavisi olmadığını öğrenmek kendini çaresiz hissetmesine yol açıyor ama o vazgeçmiyor . Araştırmaları devam ederken Otizm, Depresyon, Disleksi, Dikkat Eksikiliği Hiperaktivite Bozukluğu, Haşimato Hastalığı vb.... bir sürü hastalığın sebebinin "Geçirgen Bağırsak Sendromu" olduğunu buluyor ve oğlunun bağırsaklarını tedavi etmek için bir diyet uyguluyor. Geçirgen bağırsak sendromunu tedavi edince oğlu da iyileşiyor ve şu an gayet normal bir şekilde üniversitede okuyan biri haline geliyor. Kendi oğlunu iyileştirdikten sonra başka çocuklara, insanlara da yardım etmek istiyor ve bir klinik açarak dünyanın her yerinden gelen insanlara bu diyeti öğretiyor. Hatta ücretsiz olarak telefonla danışmanlık bile yapıyor. 
gaps diyeti ile ilgili görsel sonucu
Ben kitabı alıp okuduğumda kendimde ve çevremdeki insanlarda gördüğüm pek çok sıkıntının sebebinin bu olabileceğini düşündüm. Ama kitapta anlatılan diyetin günümüz koşullarında uygulanmasının çok zor olduğunu, özellikle çocuklara şekersiz bir beslenme düzenini kabul ettiremeyeceğimi düşünerek vazgeçmiştim. Ancak bir yandan da çocuklarımın haşimatonun yaşattığı sıkıntıları yaşamasını istemiyordum. Bu yüzden bazı değişiklikleri yapabildim. Mesela kemik suyu kaynatmak, probiyotik destek kullanmak, şekeri ve şekerli şeyleri azaltmak. Ama sadece bunları yapabildim. Çünkü diyet epey katı. Ama sonunda tamamen iyileşmek var. Zayıflamak var mesela:))))
İlgili resim

Çevremde bu tarz sıkıntılarından söz eden herkese bu kitabı tavsiye ediyorum. Ve yaz tatilinde ilginç bir şekilde(aslında çok ilginç değil, siz hangi kanaldaysanız o kanaldan insanları çekiyorsunuz hayatınıza) GAPS Diyeti eğitimi almış bir nöroloji doktoru bayanla tanıştım. Diyetin katı olduğunu düşündüğümü söylediğimde bana o kadar da katı olmadığını aslında hepimizin uygulayabileceğini söyledi. Kendi hastalarına da bu diyeti öğrettiğini anlattı ve dedi ki "çocuğu hasta bir bayana öğrettim bu diyeti mahalledeki herkese anlatmış. Bir kadını eğit dünya değişsin" dedi. Evet bencede. Bir değişim yapmak istiyorsanız kadınları eğitmelisiniz, ikna etmelisiniz öncelikle.

gaps diyeti ile ilgili görsel sonucu

Bir sonraki yazımda probiyotiklerden bahsedeceğim. Neden kullanmamız gerektiğinden. Yine bu kitabı referans alarak. Sonuçta Dr. Natasha binlerce kişiyi bu diyetle tedavi etmiş. Özellikle son zamanlarda depresyonu olmayan kimse yok ve antidepresanlardan daha etkili, depresyonu tamamen iyileştirebilecek bir beslenme yöntemi çok değerli bence.

İlgili resim

Sağlıklı bağırsak, mutlu insan

İlgili resim

Gaps diyeti kimler için gerekli?

Anksiyete, otizm, şizofreni, epilepsi, depresyon, bipolar ve obsesif-kompulsif bozukluk, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi rahatsızlıkların varlığında da GAPS tedavisine başvurulmaktadır. Ayrıca akne, alerji, anemi, demir eksikliği, bellek problemleri, çölyak, glüten intoleransına bağlı bozukluklar, diyabet, egzama, eklem ağrıları, MS, migren, Parkinson, romatoid artrit, sedef ile sistit durumunda ise bu beslenme protokolü sayesinde şikayetler en aza indirilmekte hatta ilaca bağımlılık ortadan kalkabilmektedir
İlgili resim

Gaps diyeti için 9 önemli besin

Bu programa başlamak için mutlaka bu konuda uzman bir beslenme uzmanına danışılmalı ve sorunun kaynağına göre uygun bir tedavi planlaması yapılmalıdır. Sağlıklı bir bağırsağa sahip olmak için bu besinlerin tüketimine özen gösterilmesi gerekmektedir.

Kemik suyu
Ev yapımı yoğurt
Ev yapımı turşu
Hindistan cevizi yağı
Avokado
Tatlı patates
Balkabağı
Kırmızı pancar
Yer elması
gaps diyeti ile ilgili görsel sonucu


Ünlülerin Zayıflama Sırları - 1 Uraz KAYGILAROĞLU

YAZAR : Çarşamba, Eylül 20, 2017
Yeni bir yazı dizisine başlıyorum. Ünlülerin zayıflama hikayeleri. Nasıl zayıfladılar? Nasıl karar verdiler? Ne yediler? Ne içtiler? Onlar hep göz önündeler ve fiziksel özellikler onlar için çok daha fazla önemli. 
Ünlülerin zayıflama sırları
Geçen yıl ailecek severek izlediğimiz “Baba Candır” dizisinin biraz deli karakteri Haluk GÜNEY ‘i canlandıran Uras Kaygılaroğlu tam 64 kilo vermiş. İlk duyduğumda çok şaşırdım. Hiç eski kilolu fotoğrafını görmemiştim. Pazar günü Pazar Sürprizi’nde zayıflayan ünlülerle ilgili yapılan bir programda gördüm. Sonrasında nasıl ve neden zayıfladığıyla ilgili farklı programlarda yaptığı konuşmaları derledim sizin için. İlham verir belki, faydalı olur. Bazen bir tek cümle insanın bam teli olabilir. Bir bakış açısı farkındalık sağlayabilir. İşte bu yüzden kendi cümleleriyle zayıflama hikayesini paylaşıyorum sizlerle.
15-08/08/uraz-kaygilaroglu-dizisponsorlaricom_2.jpg 
 "Tıbbi bir operasyon falan geçirmedim. Diyetle kilo verdim. Bir gün kuzenim Meriç ile giyinirken ki kendisi çok zayıftır. Çorabımı çekmek için eğildim. O sırada kuzenim 'Eğil de bir göbeğine bak' dedi. Normalde ayı vb... hayvan benzetmelerine çok maruz kalsam da o laf benim çok ağrıma gitti. Sonra yememeye başladım ve 15-20 kilo verdim..
Ünlülerin zayıflama sırları 
Sonra baktım yine kiloluyum. Yine yemeye başladım. Ama annem artık sağlığımdan dolayı çok endişeleniyordu ve bana 'Sen uyurken yatağından garip sesler geliyor. Zayıfla artık, öleceksin' diyordu. Onun ısrarları üzerine bir diyetisyene gittim. Eve geldiğimde annem listeyi gördü ve 'Bu listeyi sana diyetisyen vermiş olamaz burda çok yemek var' diyerek bana inanmadı. 

Böylece benim diyet sürecim başladı ve 2 sene sürdü. 140 kilodan 76 kiloya indim."
.

uras kaygılaroğlu nasıl kilo verdi ile ilgili görsel sonucu 


"Zayıflama kararını nasıl aldınız?
İki sene de 62 kilo verdim. Öyle 3 ayda verilen 30 kilolar sağlıklı şeyler değil, bunu herkesin bilmesini isterim. Bir de asla ve asla takviye ilaçları, zayıflama haplarını ve fazla araştırmadan yaptırılan mide küçültme ameliyatlarını tavsiye etmiyorum. Bir insanın bir şeyi istedikten sonra yapamaması mümkün değil, bir insan bir şeyi kafasına koyarsa o şey gerçekleşir. Gerçekten istedim ve zayıfladım.
Nasıl oldu bu mucize? Günde 6 öğün yemek yedim. Daha çok ızgara ve sebze ağırlıklı beslendim. Ana öğünlerimin yanında muhakkak salata yedim az yağlı. Yoğurt ayran, bunlar çok önemliydi ve faydalıydı. Kalorisi düşük ama metabolizmayı hızlandıran şeyler yedim".
Bence can alıcı cümle "Bir insanın bir şeyi istedikten sonra yapamaması mümkün değil, bir insan bir şeyi kafasına koyarsa o şey gerçekleşir".

İyi ki Varsın

YAZAR : Cumartesi, Eylül 16, 2017
iyi ki varsın ile ilgili görsel sonucu
"İyi ki varsın" ne kadar güzel bir cümle değil mi? Dün öğlen yemekten sonra birden bire çok halsiz ve keyifsiz hissetmeye başladım kendimi. Kendimi hasta hissettiğim zamanlarda hiç bir şey umrumda olmaz, çok boş vermiş olurum. Hasta hissetmemin sebebini de hep çok kötü hastalıklara yorarım. Her şeyin başı sağlık derler ya. Keyfim kaçar, moralim bozulur ve insanlardan uzaklaşmak isterim(rahat rahat kendime acımak isterim:)))) İş yerinde olduğum için biraz odadan çıkıp hava alayım belki geçer diyerek bahçeye çıktım. Çıkarken yolda iş yerinden tanıdığım, ara sıra sohbet ettiğimiz bir arkadaşla karşılaştık ve kantine birlikte gittik. Genelde her zaman gülümseyen, pozitif bir insan olduğum için acıların kadını yüz ifadem dikkatini çekti arkadaşımın. Sohbet ederken nedenini sordu ve "belki de B vitaminin eksiktir, bir tahlil yaptır" falan dedi. Sohbetin ilerleyen zamanlarında bana dedi ki "biliyor musun seni bana Allah gönderdi. İş'te biraz önce amirimle tartıştık ve ben çok kırgın, mutsuz bir şekilde bahçeye çıkıyordum. Kendimle içten içe hala o kişiyle kavga ediyordum. Ama sen bana ilaç gibi geldin". "Gerçekten mi?" dedim şaşırdım çünkü. "Modum bu kadar düşükken bile bir faydam olduysa ne mutlu bana" dedim. "Kesinlikle çok iyi geldin, sen güzel bir insansın, iyi ki varsın" dedi. Günün kalan kısmında halsizliğim, keyifsizliğim geçmeye başladı sanki:)
iyi ki varsın ile ilgili görsel sonucu
 Sonrasında sosyal medyada yaptığım bir paylaşımın altına eski arkadaşlarımdan bir tanesi daha "hayatıma kattığın her şey için teşekkür ederim" yazmış, onu okudum ve gözlerim doldu. Biraz daha mı keyfim yerine geldi sanki:))))
En son olarak ta yine bir arkadaşım bana "iyi ki varsın" dedi. "Yaaa bu 3. kişi , evren bana bir şey mi söylemeye çalışıyor acaba" dedim:))) Sanki insanlar birleşmiş, aralarında anlaşmışlar benim mutsuz, keyifsiz hissettiğimi anlamışlar, hep birlikte moralimi yükseltmeye çalışıyorlar:))) Başarılı da oldular kesinlikle. Günün ondan sonraki kısmında kendimi iyi hissettim ve toparlandım. "Aslında mutlu olmak diğer insanlarla mümkün" dedim kendi kendime. Yani eğer birileri için fark yaratabiliyorsanız, hayatlarına dokunabiliyorsanız mutlu olmanız daha kolay oluyor.
iyi ki varsın ile ilgili görsel sonucu
Bu yazıyı yazmamın asıl sebebi durup kendinize sormanızı istemek. Çünkü bazen aslında ne kadar önemli olduğumuzu unutuyoruz. Siz kimler için iyi ki varsınız? Kimler sizin için iyi ki varlar? Kendinizi yalnız hissettiğinizde, mutsuz hissettiğinizde bu soruları sorun kendinize. Cevapları düşünmek bile insanı mutlu ediyor. Ve söyleyin hayatınızda "var olduğuna şükrettiğiniz insanlara "iyi ki varsın " deyin. İnanın size de onlara da çok iyi gelecek:) 

Diyette Başarılı Olmanın Sırrı

YAZAR : Cuma, Eylül 15, 2017
Diyette başarılı olmanın sırrını buldum:))) Hazır mısınız? Söylüyorum. Aslında sadece diyette değil hayatın hangi alanında başarılı olmak istiyorsanız onun sırrı. İstikrar ve disiplin. 
diyette  karikatür ile ilgili görsel sonucu
Eğer son başladığım diyette(bu sabah:))) başarılı olursam "Diyette İstikrarlı Olmanın 101 Yolu" adında bir kitap yazacağım:)) Adı bile hazır yani:)
İşin komik yanı bir tarafa neden sürekli rejimdeyiz hiç düşündünüz mü? Yani başarılı olsak istediğimiz kiloya çoktaaaan inmiş olurduk, öyle değil mi? Ben cevap vereyim, çünkü insan en iyi kendinden bilir, istikrarlı değiliz, hevesle başlayıp en fazla 3 gün sonra bırakıyoruz da ondan(teoride desen zehir gibi, pratik dersen sallanmakta:))))
istikrar lugat 365 ile ilgili görsel sonucu
"Her şeyde olduğu gibi zayıflamaya çalışırken de içsel motivasyon çok önemli. Eğer yeterince güçlü değilse zaten devam etmiyorsunuz.
Bana alışkanlıklarını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim". Bir yerde okumuştum şu yazıyı:" Bir gün fast food yerseniz kilo almazsınız, haftada 2 kere tatlı yerseniz kilo almazsınız sorun her gün yemenizde" diyordu. Yani alışkanlıklarımız ve gündelik rutinlerimizde yapacağımız ufak değişimler bile şok diyetlerden faydalı.
diyette  karikatür ile ilgili görsel sonucu
Diyet kola önemli tabiii:)))))

Öncelikle rutinimizi değiştirmemiz gerekiyor . rutinler çok güçlü. İstikrar ve disiplin zayıflamada olduğu gibi başarılı olmak istediğiniz her alan için olmazsa olmaz. 
O zaman ne yapıyoruz? Kendimize gerçekçi hedefler, daha ulaşılabilir hedefler koyuyoruz ve yaşam şekli haline getiremeyeceğimiz şeyleri rejim yapıyoruz düşüncesiyle bir süre yapıp bırakmıyoruz. Çünkü bıraktığınızda aynı şey olmaya devam ediyor. Bir diyete başlarken "ben bunu sürdürebilir miyim?" diye sormamız gerek. Cevabımız "evet"se yapmaya başlamak gerek. 
Şu aralar yine zayıflama (aslında sağlıklı beslenme), sağlıklı yaşam konularında yazacağım . Çünkü ilgi alanım(çünkü zayıflamam gerek:((((). Felsefesini mantığını bir çözdük mü tamamdır bu iş arkadaşlar:)))
Hadi kolay gelsin:)))



Çörek Otu Yağı İle Zayıflama

YAZAR : Çarşamba, Eylül 13, 2017
çörek otu yağı faydaları nelerdir nasıl kullanılır ile ilgili görsel sonucu

Son zamanlarda yine anlamsızca kilo almam sebebiyle arayışlardayım. Anlamsızca diyorum çünkü yememde içmemde bir değişim olmamasına rağmen birden bire 3 kilo aldım. Aslında bayramda ve tatilde hiç dikkat etmeden yememe rağmen o zaman kilo almadım ama dönünce 1 haftada 2 kilo sonraki haftada 1 kilo alarak kendi rekorumu kırdım. 
Geçenlerde bir blogta(üzgünüm adını hatırlayamıyorum, aslında yazısına link vermek istiyordum ama:( ) hiç diyet yapmamasına rağmen sadece çörek otu yağını sabah ve akşam 1 tatlı kaşığı içerek zayıfladığını söyleyen yazıya rastladım. Blogger arkadaşımız sanırım 1 ayda 4 kilo vermiş ve gerçekten de başka hiçbir şey yapmamış. Sadece çörek otu yağından sabah uyandığında ve akşam yatmadan önce 1 tatlı kaşığı içmiş. 
Babamın arkadaşı ve eşi olan bir çift , bir bayramdan diğerine kadar neredeyse 10 kilo vermişler ve ben hemen sordum. Nasıl zayıfladınız diye. Onlarda çörek otu yağı dediler. Bütün yollar çörek otu yağına çıkıyordu ve bende önceden aldığım ama içemediğim için öylece duran yağı sabah akşam içmeye başladım. 
Sonra da araştırmaya başladım neden zayıflattığını. Öncelikle insülin direncine çok iyi geldiği için zayıflamaya etkisi var. Diyetisyene gittiğim dönemde detoks çayı önerdiği için eczaneye gittiğimde oradaki eczacı bayan çörek otu yağı tabletini önermişti ve insülün direncini geçirdiğini söylemişti. O zamanlar ara sıra kullanmıştım ama düzenli hiç kullanmadım. 
Bağırsak parazitlerine ve kabızlığa çok iyi gelmesinin de zayıflamaya etkisi olduğu kanaatindeyim ben. Yani bir şey zayıflatıyor denmesi beni tatmin etmez. Hangi özelliğinden dolayı ki diye düşünüp araştırırım ve çörek otu yağının faydaları bana "olabilir" dedirtti. 
Sonuç olarak 4 gündür düzenli kullanıyorum. İçmesi epey zor hele sabahları. Üzerine hemen 1 kaşık bal falan atıyorum ağzıma. Gün içerisinde tatlı krizi yaşamadığımı fark ettiğimi söyleyebilirim. Gelişmeleri paylaşacağım sizlerle. Denemekten zarar gelmez. Ne dersiniz? 

çörek otu yağı faydaları nelerdir nasıl kullanılır ile ilgili görsel sonucu

Herkesin Gözü Bizim Paramızda:))))

YAZAR : Pazartesi, Eylül 11, 2017
para karikatür ile ilgili görsel sonucu

Şu aralar resmen başlıktaki gibi hissediyorum kendimi. Herkes benim paramı istiyor:) Şimdi anlatınca sizde bana hak vereceksiniz ve aslında öyle olduğunu fark edeceksiniz. Cumartesi günü CNN Türk'te yayınlanan Gündem Özel programının sadeleşmekle ilgili bölümünü izledim. Programda öğretim üyesi Uğur BATI'nın konuşması beni tüylerimden diken diken etti. Kendisi reklamcılık alanında uzman ve bizi reklamlarla nasıl kandırdıklarını anlattı. Mesela o isim vermedi ama ben verebilirim:) İkea markasının uyguladığı reklam satış taktiklerinden bahsetti. "İkea'nın otoparkından girdiğiniz anda size bir satış deneyimi sunar. Zaten otoparkının olması başlı başına bir satış stratejisidir. Sonrasında hemen girişte çocuğunuzu bırakabileceğiniz bir oyun parkı vardır. Alışveriş yaparken çocuğunuzun size engel olmaması için:) Sonra bir girişi ve bir çıkışı vardır. Yani girdiğiniz zaman bütün reyonları görmeden çıkamazsınız. Alışverişlerin %50'si planlanmamış, duygusal alımlardır ve burada onlar hedeflenir(mesela çalışma masası almaya gidip ayna, fotoğraf çerçevesi, peçetelik, askılık vb.... alıp çıktığım çok oldu benim:)). Sonrasında aslında fabrikasyon bir mağaza olmasına rağmen tasarladıkları ürünlerin üzerine tasarımcının resmini koyarlar. Çünkü insanlar farklı olmak, onlar için özel tasarlanmış şeyleri kullanmak isterler ve bu fotoğrafını koyma da bir stratejidir" gibi bir sürü şey anlattı. O sırada sunucu Deniz Bayramoğlu araya girerek "öyle bir anlatıyorsunuz ki kendimi bir bilgisayar oyununda etrafımda bir sürü canavar var, bende  hayatta kalmaya çalışıyorum gibi hissettim"dedi. Aynen bende öyle hissettim gerçekten. Uğur BATI'da "evet kesinlikle"dedi.
para karikatür ile ilgili görsel sonucu
Özlem DENİZMEN de vardı programda ki bence sadeleşme konusuyla çok alakalı bir bayan. "Bankalar para satar, nasıl ki fırıncı ekmek, mobilyacı koltuk satar bankaların ürünü de paradır ve onu satmaya çalışır" dedi. Yani bankalara bu gözle bakmamızı söyledi.

para karikatür ile ilgili görsel sonucu

Ertesi gün yani bu programı izlediğimin ertesinde "Transandantal Meditasyon Semineri"ne katıldım. Tanıtım Semineri'ymiş sözde ama seminer boyunca transandantal meditasyonun faydalarını anlattı ki ben zaten internetten hepsini okumuştum. Nasıl yapıldığına dair hiç bir şey söylemedi. Eğer öğrenmek istiyorsak 1000 TL kurs ücreti ve ödeme koşulları hakkında bilgi verdi. Transandantal Meditasyonun  toplum için çok faydalı olduğunu ve bir toplumun %1'i bile yapsa o toplumda suç oranlarının azaldığını söyledi. E o zaman neden parayla öğretiyorsun arkadaşım? demezler mi adama. Demedi kimse ama içlerinden düşündüklerine eminim. Ben de kendime acayip kızdım. "Pazar günümü ziyan ettim, o kadar mesafe katedip reklam dinlemek için gelmişim" dedim kendime. 
Farkında mısınız son zamanlarda bu eğitimler çok arttı. Resmen sektör oldular ve korkunç paralar talep ediyorlar. Paranızı istiyorlar sadece paranızı:) Eğitim falan hikaye.
Ama ben son zamanlarda çok temkinliyim ki sürekli öyle davranmamız gerekiyor. Çünkü her yerden satış hileleri, taktikler, stratejiler bombalar halinde üzerimize yağıyor. Birini püskürtüyorsunuz, diğeri geliyor ve sonu gelmiyor. Gerçekten bir bilgisayar oyununda canavarlarla çevrili gibiyiz tek farkla, bu canavarlar paranızı yemek istiyorlar. 
Son olarak alışveriş yaparken satıcıların (özellikle bayan oluyor) yanıma gelip beni taciz etmesini, sonrasında eğer almazsam agresifleşip "ne oldu hannnnfendi?" diyerek hesap sormasını "beğenmedim" dediğimde tacizin dozunu arttırıp "nesini beğenmediniz" demesini aşırı derecede itici buluyorum. Bazı insanların maalesef bu baskıyla alışveriş yaptıklarını görüyorum ve üzülüyorum. Yapmayın alışveriş , kızsınlar, sinirlensinler, almak zorunda değilsiniz. Biz satışçıları mutlu etmekle yükümlü değiliz.
Her zaman uyanık olmak zorundayız, herkesin gözü bizim cüzdanımızda çünkü:)))))

Senin Sevilmeye Mi İhtiyacın Var?

YAZAR : Çarşamba, Eylül 06, 2017
sev beni lan ile ilgili görsel sonucu
Geçen haftalarda bir gün işten eve dönerken otobüsü kaçırdığım için güneşin altında yarım saat otobüs bekledim. Yeni taşındığımız ev iş yerime epey uzak. Metroya kadar otobüsle( henüz arabam gelmemişti) sonrada metroyla yaklaşık 1 saatte işte oluyordum. Gerçi İstanbul'lular için bu çok uzun bir yolculuk değil ama benim için çok uzun:) Neyse efendim gelelim konumuza, o gün ekstradan yarım saat daha beklemek bütün moral motivasyonumu yerle bir etti. Birde sıcak bir taraftan durumu daha da zorlaştırdı. Sonunda eve vardığımda kan-ter içerisinde kalmış ve hayattan bezmiş bir vaziyetteydim. Çocuklar kapıdan girer girmez "aaa annem gelmiş" diyerek sevinçle koştular bana doğru. Ama ben "çok terliyim, çok yorgunum duşa girmek istiyorum" diyerek onların sevinçlerini kursaklarında bırakıp duşa gittim. Duştan çıktıktan sonra yemek hazırlamaya mutfağa gittim. Bu arada çocuklara bir sürü homurdandım( ay kendimden nefret ettim şu an:))) Sinirli ve gergin bir şekilde yemek hazırlamaya başladım. Biraz sonra 9 yaşındaki kızım yanıma geldi "birisinin sevgiye mi ihtiyacı varmış? Senin sevilmeye mi ihtiyacın var kız? Hadi gel sarılalım " dedi. İstemsiz olarak gülümsedim ve o an fark ettim ne kadar katlanılmaz davrandığımı ve dönüp kızıma sarıldım. Büyümüşte küçülmüş bir de demez mi bana "bazen bende sinirli oluyorum senin beni sevmeni istiyorum sen sarılınca sakinleşiyorum:)))" .
 sev beni sözleri ile ilgili görsel sonucu
Yani demem o ki kaç yaşına gelirseniz gelin zaman zaman hatta çoğu zaman sevilmeye ihtiyacımız var. Ama bunu kediler gibi yapamıyoruz:))) Söyleyemiyoruz da . Çoğu zaman arıza çıkarıyoruz. Aslında demek istiyoruz ki "ilgilen benimle". Mesela hışımla "çoraplarım nerede?" diye soran kocanız aslında "benimle ilgilenir misin?" diyor. Çünkü kendi çoraplarını bulabilecek yetiye sahip normalde:))) Ya da çocuğunuz mızmızlandığında aslında yine istediği sizin ilginiz. Ve bu ilgiyi evde genelde anneden bekliyorlar. Çocukken annem "herkes benden ilgi bekliyor, bana kim ilgi gösterecek canım" diye çemkirirdi zaman zaman. Şu an ben demek istiyorum:) hatta bazen diyormuşum, öyle diyorlar:))) 
sev beni sözleri ile ilgili görsel sonucu
 Bundan sonra sevdikleriniz homurdanırlarsa, gergin olurlarsa altta yatan mesajı anlayıp gidin sarılın. Ters teperse karışmam. %100 herkeste işe yaramayabilir:)))) Ama sarılmanızında bir zararı olmaz kanımca:)))

Blog Yazan Kadınlar

YAZAR : Salı, Eylül 05, 2017
beyim bilmez beynim bilir ile ilgili görsel sonucu
Bayramdan önceki hafta bir mail aldım. Bir yüksek lisans öğrencisi genç bayan "blogların kamusal hayata etkileri " konusunda tez hazırlıyormuş ve benimle görüşmek istediğini yazıyordu mailde. Bazen insan güvenemiyor, kim bu? gerçekten doğru mu söylüyor? diye düşünebiliyorsunuz. Sonuç olarak internetten hiç tanımadığınız biri. Ama içimdeki bilim aşkı:) , bilime katkı sağlama duygusu ağır bastı ve kabul ettim. Hatta eşime söylediğimde "aslında tam da senin yapmak istediğin şey" dedi. İyi ki  etmişim dünya tatlısı bir genç hanımla tanışıp sohbet etme fırsatım oldu. Bir saati geçen bir süre sohbet ettik ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ve daha konuşacak çok şey vardı. Kendisi bir soru listesi hazırlamış ve görüştüğü 12. ve son bloggermışım. Bloglar kamusal alan sağlıyor mu kadınlara?. Neden blog yazıyorsunuz gibi sorular sordu. Dersini çalışmış gelmiş:) yani blogumu incelemiş. Severim işini iyi yapan insanları. Sonuç olarak güzel bir sohbet oldu. Başka blogcuların neler söylediğini sordum. İsim vermeden bahsetti o da. Benim ismimi ve blogumun ismini de vermeyeceğini söyledi. Ben blogumun ismini isterse verebileceğimi söyledim.
kadın karikatür ile ilgili görsel sonucu
Onunla konuşurken bazı şeyleri fark ettim . Bir konuda birileriyle konuşmadan o konu hakkında ne düşündüğümüzü tam olarak bilemiyebiliyoruz:). Yani konuşurken ne düşündüğümüzü, ne istediğimizi fark ediyoruz bazen. Mesela blog yazmayı hiç bırakmak istemediğimi fark ettim. Ciddi zaman ve emek harcamak gerekse bile manevi karşılığının beni tatmin ettiğini fark ettim. Bir tür kendimi gerçekleştirdiğim bir alan dedim mesela blogum için. Düşüncelerimi, duygularımı paylaşmak. Yorumlarla etkileşimde bulunmak. Yeni insanlar tanımak ki belki de hiç birisiyle tanışma ihtimalim olmayan insanlarla sohbet ediyormuş gibi olmak çok hoşuma giden şeyler. Gelecekte blogumla ilgili bir planım olup olmadığını sordu bir de . Bende çok zaman ayıramadığımdan şikayet etsem de, hatta bir ara epey boşlamış olsam da yazmaya devam etmeyi planladığımı ve daha sonraları yazacak daha fazla zamanım olacağını umduğumu söyledim. Ama insan evladıyız sonuçta fikirlerimiz değişebilir her zaman. Şimdilik böyle. Yarın ne olur, neler getirir bilinmez. Belki de video bloga dönüştürürüm. Çünkü zaman zaman farklı ortamlarda konuştuğumuz gibi insanlar okumayı sevmiyor, izlemek daha kolay geliyor. Yani format değişse bile blog devam eder diye düşünüyorum. Ama sen yazmazsan ben yazmazsam ne olur bu blog dünyasının hali?   Gönülle yapılan işler değerlidir ve bence bu da bir gönül işi:) Öyle değil mi? 
kurtlarla koşan kadınlar ile ilgili görsel sonucu
Bana blog yazmaktaki amacımı sordu. Pek düşünmeden bir sürü şey söyledim(yani önceden düşünmüşüm demek ki:)). Blog yazarak insanların hayatına dokunabiliyoruz dedim. Benim amacımın ise biraz feminist bir yaklaşım olduğunu, kadınlara kendi güçlerini fark etmelerini nacizane anlatmaya çalıştığımı söyledim. Ruhumuzu da beslemeye ihtiyacımız olduğunu, kendimce okuduğum kitaplardan, filmlerden ve deneyimlerden bahsettiğimi anlattım. O da bana bu tez konusunu seçtiğinde "Kurtlarla Koşan Kadınlar"la konuşmayı amaçladığını ve benim öyle biri olduğumu söyledi:) Çok onore oldum tabi ki:))) Aslında hepimiz birer Kurtlarla Koşan Kadınız . Ama farkında değiliz:) (Bu arada okumayanlara  "Kurtlarla Koşan Kadınlar" kitabı önerilir. Bende bu kitapla ilgili bir yazı yazacağım).
Sevgiler.......
  

Blogger tarafından desteklenmektedir.