Çizgi Ötesi Filmi

YAZAR : Salı, Aralık 26, 2017
çizgi ötesi film ile ilgili görsel sonucu

Çizgi Ötesi filmini çok etkileyici bulduğumu söyleyerek başlayayım yazıma. 1990 yapımı aynı isimde ki filmin yeni versiyonu. O filmde başrol oynayan Keifer Shuterland bu filmde de küçük bir rol almış, öğrencilerin hocasını canlandırıyor.  
Konusu; tıp öğrencisi 5 gencin ölümden sonrası yaşamı deneyimlemek için kendilerini denek olarak kullanmaları ve bunun sonucunda yaşadıkları. 
Başrol oyuncusu Countrey filmin başında kendi hatası yüzünden kız kardeşinin ölümüne sebep olur. Yıllar sonra tıp okumaya başladığında ölümden sonra ne olduğunu bilmek için deney yapmaya karar verir. İki arkadaşını ikna eder ve kalbini durdurmalarını ister. Bir kaç dakika kalbini durdurup tekrar hayata döndürürler. Bir takım tesadüfler sonucu 2 arkadaşları daha onlara katılır . Yani 5 tıp öğrencisi ölümden sonra ne yaşandığını öğrenmek için deney yaparlar.


İlk deneyi yapan bu olayı başlatan Countrey aslında kız kardeşiyle görüşebilmeyi istemektedir. Ama olaylar beklediği gibi gelişmez. Diğer 3 arkadaşı da bu deneyimi yaşamak isterler ama sonrasında  hayatları eskisi gibi olmaz. 

Hepsini geçmiş yaşamlarında suçluluk duydukları şeyler vardır. Bu deney sanki bu olayları aktive eder. Hepsi artık bu duygularıyla yüzleşmek zorundadır.


Oyuncular da film de güzeldi bence. Gerim gerim gerildim. Filmden sonra ise beynimizin bize neler edebileceğini düşündüm. Ve affetmenin ne kadar önemli olduğunu. Daha fazla ayrıntı vermeyeyim ama sanki filmin mesajı "herkes ne yaparsa kendine yapar" gibi bir şeydi. 



İnsan gençken çok daha cesur oluyor. Dünyayı değiştirebileceğini düşünüyor. Bizde derler ya "delikanlı" kanı deli akar insanın. Bu gençlerin de öyle :)))

Ankara Marka Festivali 2

YAZAR : Pazartesi, Aralık 18, 2017
Aslında marka festivali bloggerları çok ilgilendiriyor. Markalaşmak ve dijital reklamcılık, dijital yayıncılık paralel sektörler. Yani aslında her blog bir marka. Bu açılardan düşünülünce bu festival bloggerlar için daha bir önemli. Yani ünlülerin gelip bir şeyler anlattıkları bir festival değil. 

Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, gülümseyen insanlar

Belki iddialı olacak ama festivale katılıp sunumları izlemeden öncesiyle sonrası aynı insan olmuyorsunuz. Beyninizde yeni yeni ampuller yanıyor. Farklı bakış açılarını gözlemliyorsunuz. Bana öyle oldu . Bir şeyler kattı, bir şeyler yerine oturdu. 

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar ve yazı

Sunay AKIN çok güzel ve dolu dolu bir sunum hazırlamış. Eğlenceli hikayeler anlattı. Bir kitapçıdan Hitler ve Mussolini'nin posterlerini asmasını istemişler 2. Dünya Savaşı esnasında. Hiç istememesine rağmen ailesini ve çocuklarını düşünerek asmış posterleri ve iki posterin arasına ne dükkanı olduğu belli olsun diye ve ima etmek için tek bir kitap koymuş vitrine. Kitabın adı "Sefiller" miş:))))))

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta

İşte beklediğim sunum buydu. Psikoloji alanım olduğu için farklı bakış açılarından olaylara bakan insanları seviyorum ve merak ediyorum. Aşkım Kapışmak "eğlenelim hadi biraz" dedi ve bize kadın beyni ile erkek beynini karşılaştırmalı anlattı. Herkes çok güldü. Mesela dedi ki; Erkek beyni 4 çekmeceden oluşur ve asla dördü birden açık olmaz. Ama kadın beyni 77 çekmeceden oluşur ve en az yedisi sürekli açıktır:)))) Sonra gülen bir bayana dönüp "bu çokta iyi bir şey değil. Yani bu kadınların daha zeki olduğu anlamına gelmiyor dedi:)))) Yaradılışımızın böyle olduğunu anlattı. 
"Bir kadın yolda diğer kadın arkadaşını görünce tepeden tırnağa süzer ve bu konuda ne düşündüğünü anlatmak ister. Sonra eve gidince kocasına sorar "bil bakalım bugün kimi gördüm?" erkek düşünür "banane yaaaa" ama bir şey demez çünkü kadının anlatmadan rahatlamayacağını , dinlemezse başına daha büyük sıkıntılar geleceğini önceki tecrübelerinden öğrenmiştir. Kadın da erkeğin kimi gördüğünü asla tahmin edemeyeceğini biliyordur eski deneyimlerinden. Sonra kadın anlatmaya başlar erkek yine düşünür "ben bu bilgiyle ne yapayım şimdi?" erkekler sonuç odaklı oldukları için kendisinden ne beklendiğini anlamaya çalışır ama kadın bir şey yapmasını beklemiyordur aslında"
Bu ve bunun gibi bir sürü hikaye anlattı ve bizi çok güldürdü. Kendimizi, kadınları ve erkekleri mizahi bir dille bize anlattı. 

Üç gün süren bu festivalin sadece bir gününe katılmış olmak çok tatmin etmese de beni hiç yoktan iyidir diyorum ve seneye hepsine katılmayı arzu ediyorum.


Ankara Marka Festivali 2017 İzlenimlerim - 1

YAZAR : Cuma, Aralık 15, 2017
Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, ayakta duran insanlar ve ayakkabılar

13-14-15 Aralık 2017 tarihlerinde ATO Congresium'da marka festivali vardı. Geçen sene de gitmiştim ve bu konuda yazmıştım. Bu yıl iznim olmadığı için sadece 1 gün katılabildim ama dolu dolu bir programdı. 
Günümüzde "marka olmak" daha fazla konuşulur oldu. Alanında isim yapmış, marka olmuş insanlar bu festival kapsamında konuşmalar yapıyorlar. Normal hayatınızda  pek bir araya gelemeyeceğiniz insanlarla sohbet etmek gibi:)))
Görüntünün olası içeriği: 10 kişi, gülümseyen insanlar, stadyum

Bir kaç salonda birden aynı anda konuşmacılar sunum yapıyorlar. Bazılarını kaçırıyorsunuz bu yüzden tercih yapmanız gerekiyor. Aslında bana sorsalar böyle yapmazdım. Ama soran olmadı ki:))))
Görüntünün olası içeriği: 10 kişi, gülümseyen insanlar, oturan insanlar ve kalabalık

Sevgili arkadaşım(ahiretlik) Hülya değişmez festival partnerim:)))) Sizinle aynı kafada, aynı bakış açısına sahip arkadaşlarınız olması çok güzel. "Hadi gidelim" diyorsunuz "nereye?" demiyor. Tamam diyor hemen:))) "Nereye gidiyoruz diye neden sormuyorsun" dediğimde de "sen gidiyorsan iyi bir şeydir "diyor:))) Sonuçta gerçekten ikimizde çok keyif aldık. Çok verimli, eğlenceli sunumlar izledik. Yani ben gidiyorsam arkama takılabilirsiniz:))) Sizi kötü bir yere götürmem:)))
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı

Konuşmacılardan birisi Metin Hara'ydı. Geçen yılda özellikle onun konuşmasını izlemek için gelmiştim festivale. Laf aramızda bu yıl onun için değil de Aşkım Kapışmak'ı izlemek için geldim. Metin Hara'dan biraz soğumuş olabilirim. Adriana Lima ile ilişkisi hakkında Ayşe Arman'la yaptığı röportaj kafamdaki imajını zedeledi biraz. Ama sunumu yine de iyiydi hakkını yiyemem:)
Kurduğu "İnsana Güven" akademisinin hikayesini anlattı .  İnsanlar ona hep ne demek olduğunu soruyorlarmış "insana güven toplumun değersizleştirdiği her bir bireyin aslında ne kadar değerli olduğunu hatırlatır" dedi. "Yaşadığımız her acıyı zalimliğede dönüştürebilirsiniz başkalarına yardım etme gücüne de, canınız yandığında birine güç verin" dedi.

Devam edecek.........

Öteki Taraf Filmi'nin Esinlendiği Film:) ve Aile Arasında

YAZAR : Çarşamba, Aralık 13, 2017
öteki taraf ile ilgili görsel sonucu

Hafta sonu Aile Arasında filmine gittik ailecek:))) Aslında ailecek sayılmaz oğlum eksikti. Artık 15 yaşına gelmiş bir adam olduğu için bizimle takılmıyor. Aslında onunda olmasını isterdim, film komikti çünkü. 
Aile Arasında filmine girmeden önce Özcan Deniz'in "öteki Taraf" filminin afişini gördüm ve merak ettim. Sonrasında eve gelince konusunu okuyayım dedim ve konu hem ilgimi çekti hemde "eeee dedim hani bunun devamı?" Yani konu çok merakta bırakacak şekilde anlatılmış. Sonrasında bu filmin 2011 İspanyo filmi "Hidden Face" filminden esinlendiğini okudum ve o filmi izledim. 
İlgili resim

Aile Arasında filmi güzeldi, çok güldük. İnsanları güldürmek çok kolay bir şey değil ve bence bu filmde bunu başarmışlar. Gülmek terapi gibi geliyor insana. O açıdan sevdim filmi. Mesajlar da güzeldi.
hidden face film ile ilgili görsel sonucu

Eğer Hidden Face filminin aynısıysa Öteki Taraf filmi, o filmi izlemeyi düşünenler yazının bundan sonrasını okumasınlar bence. Çünkü filmi anlatacağım:))))
Film başrol oyuncusu erkeğin sevgilisinin ona bıraktığı videoyu izlediği sahneyle başlıyor. Genç kadın sadece bir video mesajı bırakıyor ve ortadan kayboluyor. Adam 2 gün bu duruma çok üzülüyor, ağlıyor, içiyor falan ama 2 gün sonra barda tanıştığı Fabiana isimli bir kızla eve geliyor ve onunla yaşamaya başlıyor. Film bir yerden sonra geçmişe dönerek anlatıyor aslında ne yaşandığını. Adam bir orkestra yönetmek için başka bir ülkeden iş teklifi alıyor ve oraya giderken sevgisini de götürüyor. Bir ev kiralıyorlar ve kadın işini evden yürütüyor. Bir gün sevgilisinin çalıştığı yere gittiğinde onu bir kadınla içki içerken görüyor ve kıskanıyor. İlişkisini ve sevgilisinin onu sevip sevmediğini sorgulamaya başlıyor. Bu arada evi kiraladıkları kadınla aralarında dostluk gelişiyor ve o kadına bu sıkıntısını anlatıyor. Kadın da ona "istersen bunu test edebilirsin" diyor ve ona evin gizli bir odası olduğunu gösteriyor. Öyle bir oda ki burası evin diğer kısmı aynalardan görünürken öbür taraftan görünmüyor. Yani gizli bölümdeki kişi öbür tarafı görüyor ama normal kısımda görünmüyor . 
İlgili resim
Başrol oyuncusu kadın "Belen" sevgilisini sınamak istiyor. Bir gün ona bir video bırakarak bu gizli bölmeye geçiyor . Ancaaaak anahtarı almayı unutuyor aceleyle. Yani orada kalıyor ve sesini duyurmasının , oradan çıkmasının tek yolu öbür taraftan birinin anahtarla o kapıyı açması. Günlerce sesini duyurmaya çalışıyor ama tek yapabildiği su borularına vurarak suyun dalgalanmasını sağlamak ve çeşmeden bağırarak hafif bir gürültü yapabilmek. Sevgilisini yeni sevgilisi çeşmeyi açtığında bu sesleri duyuyor ve duş alırken suyun dalgalandığını fark edip adama evde hayalet olduğunu söylüyor. Ancak bir süre sonra evde yalnızken bunların sebebini araştırmaya başlıyor. Suyun dalgalandığını gördüğünde soruyor "Belen sen misin?" Belen de öbür taraftan borulara vurarak suyu dalgalandırıyor. "Öldün mü?" diye sorduğunda dalgalandırmıyor. Yani evet dediğinde suyu dalgalandırarak bir iletişim kuruyorlar.
hidden face film ile ilgili görsel sonucu
 Ondan öncesinde kız oranın anahtarını bulmuş ve boynuna kolye olarak takmıştı. Belen'in yönlendirmeleriyle kapıyı buluyor ve anahtarı takıp tam açacakken vazgeçiyor. Belen ortaya çıkarsa adamın onu terk edeceğini düşünüyor ve aynaya bakıp "üzgünüm Belen" diyor. Yani kadının orada olduğunu bile bile onu orada bırakarak  hayatına devam ediyor. Bu arada Belen'in oratadan kaybolmasını sorgulayan polis memuru Fabiana'ya aşık ve o adamdan ayrılmasını istiyor. Adamın iş yerinde flört ettiği kadınla fotoğraflarını getirip Fabiana'ya gösteriyor polis ve Fabiana Belen'i oradan çıkarmaya karar veriyor. Anahtarla kapıyı açıp giriyor ve Belen bir yatakta yatıyor. Onun öldüğünü düşünüyor ama Belen ona tuzak hazırlamış. Kafasına vazoyla vurup Fabiana'yı bayıltıp anahtarı da alıp odadan çıkıyor ve ülkesine geri dönüyor. Anahtarı ortalıkta bırakıyor ama neyin anahtarı olduğu belli değil ve adam öbür tarafı bilmiyor. Yani bu sefer öbür tarafta Fabiana kalıyor,  bu da filmin devamı olduğunu mesajını veriyor.
hidden face film ile ilgili görsel sonucu
Filmden çok etkilendim ve heyecanla izledim. Etkisinden de uzunca bir süre kurtulamadım. Ve filmin 2.si de var ama ben onu bulup izleyemedim. 
Ama adamın 2 gün üzülmesi, hemen birini bulması falan beni çok sinirlendirdi. Belen'e çok üzüldüm. Hem sevgilisinin onu sevmediğini hemen başkasını bulduğunu öğrendi hemde kilitli kaldı. Filmi izlerken acayip empati yaptım sanırım:)))) Zaten film psikolojik gerilim kategorisinde. 
Konu epey farklı geldi ve filmin işlenişi, oyuncular falan benden tam not aldı. Bu kadar anlattıktan sonra hala izler misiniz bilmem ama:))))
Ama anlatmakla izlemek farklı şeyler. İzlemenizi tavsiye ederim.

İştah Kesen Çay Tarifi ve Yaşasın Yemek Yemek Diyenler:)

YAZAR : Cuma, Aralık 08, 2017
Yaşasın yemek yemek ile ilgili görsel sonucu

Yaşasın yemek yemek:)))) diye diye kilo alıyor insan. Son 3 gündür öyle bir iştahlıyım ki ağzını geveleyen birini görsem "ne yiyorsun bana da ver" diyorum:)))) Yemek yeme hastalığına tutuldum gene:( Her ayın belli bir dönemi hormonlardan olsa gerek iştah patlaması yaşıyorum ve dua ediyorum "Allahım şu dönemi kilo almadan geçireyin ne olur?" diyorum:))) Çünkü bu dönem almazsam karada ölüm yok bana:))))
Yaşasın yemek yemek karikatür ile ilgili görsel sonucu
Kızkardeşim Bursa'da yaşıyor, eğitim için Ankar'ya geldi 2 günlüğüne. Bu iki günde benim iştah patlaması yaşadığım bir dönemdi. Kız kardeşim bana "abla sana ne oldu sürekli yiyorsun" dedi. Tokat gibi geldi bu cümle. Yani aslında farkındaydım ama sanki iyice uyandırdı beni:))) 
Yaşasın yemek yemek karikatür ile ilgili görsel sonucu
O halde iştah nasıl kapatılır?" yazalım dedim google'a ve bir tarif buldum. Onu paylaşayım dedim :)
Benim gibi iştahım biraz kesilsin isteyenlere ve kendime bir hayrım dokunsun:)))

İştah Kesen Çay Tarifi:

-1 tatlı kaşığı mate çayı
- 1 tatlı kaşığı ıhlamur
- Yarım yeşil elma kabuğu

2-3 bardak suda kaynatıp yemeklerden 5-10 dakika önce içilerek tüketiliyor. 

Film Yorumu: Lion

YAZAR : Çarşamba, Aralık 06, 2017
lion filmi ile ilgili görsel sonucu

En son ki sinema gecemizde Lion filmini izledik. Geçen yıl sinemada gösterilmişti. Yeni bir film. O zamanlarda hakkında güzel yorumlar okumuştum. Gerçek bir olaydan esinlenilmiş. Konusu Hindistan'da kaybolan bir çocuğun Avusturalya'da ki bir aile tarafından evlat edinilmesi ve büyütülmesi. Çocuk büyüyünce Hindistan'da ki gerçek ailesini bulmak için çabalıyor ve en sonunda buluyor.
Filmin konusundan çok bana düşündürttüğü şeyleri anlatmak istiyorum ben. Filmi izlerken Hindistan'ın bazı bölgelerinin ne kadar fakir olduğunu görüyorsunuz ve bir sürü de çocuk olduğunu görüyorsunuz. Onlarda da nüfus planlaması diye bir şey yok anladığım kadarıyla doğanın rızkını Allah verir diyorlar herhalde yada onların inancı neyse artık. Ama sağlıksız koşullarda yaşayan bir sürü çocuk. Yiyecek yemek, içecek su bile bulamayan insanlar. Ama filmin sonunda başrol oyuncusu çocuğun ailesini bulmaya çalışmasından anlaşıldığı üzere koşullar ne olursa olsun insan köklerini araştırıyor, bilmek istiyor.
lion filmi ile ilgili görsel sonucu
Filmde Nicole Kidman Avustralyalı evlatlık alan kadın. Burada ki rolünü, mesajını çok sevdim. Çocuk büyüdüğü zaman yaptıkları bir konuşmada neden çocuk doğurmayıp evlatlık almayı tercih ettiği ile ilgili olarak diyor ki: " Çocuk doğurabilirdim ama dünyada zaten çok fazla çocuk var. Ben birilerini yetiştirmek, onun hayatına katkım olsun istedim.
Ayrıca bu aile başrol oyuncusu çocuktan başka bir erkek çocuğu daha evlat ediniyor filmde. Ve bu çocuk psikolojik sorunlu bir çocuk. Kızdığı zaman kriz geçiriyor mesela.Ve bu aile bu çocuğun sıkıntılarına rağmen evlat ediniyor onu. Takdir etmemek elde değil. Engelli yada sorunlu çocukları olan aileler bile kendi çocuklarına bakmak istemezken bu insanlar ona sıcak bir aile ortamı sunuyorlar.
lion filmi ile ilgili görsel sonucu
Yani filmin en can alıcı noktaları çocuğun kaybolması ve sonra uzun çabalar sonucu ailesini bulması değil. Bu ailenin yaptığı fedakarlıklar, dünyanın daha iyi bir yer olması için verdikleri mücadeleler. Bir çok insanın yapamayacağı şeyler. Dünyanın daha çok ihtiyacı olan düşünce ve davranış tarzı.
Filmi bu ailenin verdiği mesaj açısından çok sevdim. Aslında normal bir film. Ağır ilerliyor , ama dediğim gibi mesaj bence kurtarıyor filmi.
 lion filmi ile ilgili görsel sonucu
Başrol oyuncusu küçük çocuğun performansı da alkışlamaya değer. Hem çok sevimli hem de yetenekli bir çocuk bulmuşlar.
Bir film yorumumun daha sonuna gelmekle birlikte filmi izlemenizi de tavsiye ederek bitiriyorum yazımı.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

YAZAR : Pazartesi, Aralık 04, 2017
3 aralık dünya engelliler günü ile ilgili görsel sonucu

Pazar sabahı Özlem Denizmen'in programına katılan Nevzat Tarhan'la aralarında geçen konuşma da "aslında insanlar engelliler ve engelli adayları olarak ikiye ayrılır" dediler. Bu cümle bana yıllar önce katıldığım bir konferansta bir konuşmacının söylediği "Engelli olmak piyango gibidir bir gün size de çıkabilir" cümlesini hatırlattı. Sadece 3 Aralık'ta değil her zaman farkında olmalıyız. 
bedensel engelli zihinsel engelli ile ilgili görsel sonucu

Sadece biraz empati yeter aslında.

Hücre Yenileyici Mucizevi Krem

YAZAR : Cuma, Aralık 01, 2017
madecassol satın al ile ilgili görsel sonucu
Madecassol merhemin cilt yenileyici özelliğini biliyor muydunuz? Ben hiç bilmiyordum ta ki karşı komşuma bir eczacının tavsiye etmesi üzerine onunda bu değerli bilgiyi bana söylemesi sonucu öğrendim:)))
Hatta eczacı arkadaşıma bu merhemle bepanthene ve E vitamini ampulünü karıştırıp kullanmasını , 10 yıl sonra gelip ona teşekkür edeceğini söylemiş:))) Belki sizde bana teşekkür edersiniz hiç duymadıysanız:)
madecassol satın al ile ilgili görsel sonucu
Madecassol + Bepanthene + E Vitamini Ampulü ile Cilt Bakım Kremi:
İşte mucizevi formül burada. Her biri ayrı ayrı hücre yenileme ve doku tamiratı işlevi gören bu 3 şahane ürünü birbirine karıştırarak,  gençlik iksiri elde edebilirsiniz. Bu karışımı  yüzünüze ve boyun bölgenize düzenli uyguladığınız zaman, kırışıklardan yavaş yavaş kurtulmaya başladığınızı, cildinizin daha güzel ve parlak bir görünüme ulaştığını göreceksiniz.
Haftada ortalama 2-3 kez olmak üzere, sorunlu ya da cildinizin bakım yapmak istediğiniz bölgesine ince bir katman halinde uygulayın hatta hafifçe masaj yaparak maskenizin cilt altına iyice nüfuz etmesine yardımcı olabilirsiniz.
 güzel cilt ile ilgili görsel sonucu

Madecassol

Bağ dokusu oluşumunu hızlandırır. Lokal deri ülserleri, meme başı çatlak ve yaraları , küçük cerrahi müdahaleler,doğum kesiği,doğum dikişleri,doğum yırtılmaları ve sünnet sonrası yara iyileşmesinde zedelenmiş derinin,epitel hücrelerin çoğalması, iyileşmesi hızla ve düzenli gelişmesinin sağlanması.Yüzeysel 2. derece yanıklarda da kullanılır.
Gözaltına sürülmez.





Ankara Anneleri Kahvaltıda - Nisshygienic Etkinliği

YAZAR : Çarşamba, Kasım 29, 2017


Cumartesi sabahı Nisshgienic firmasının Ankara'lı blogger anneler için düzenlediği kahvaltıdaydık. Kahvaltı YDA Kahveci Hacıbaba'da oldu. Organizasyonu ankara anneleri düzenledi. Çok keyifli ve bilgilendirici bir etkinlik oldu. Firmanın sorumlusu bizlere firmadan ve ürünlerinden bahsetti ve henüz marketlerde satılmadığını internette kendi sitelerinden ve  n11.com'dan alabileceğimizi söyledi. Ürünlerinin insan sağlığına zararlı hiç bir şey içermemesi konusunda hassas olduklarını, tamamen doğal olduklarını anlattı ki bu benim için en önemli noktaydı.


Kahvaltı etkinliğinde bize de Temizlik Sirkesi, Aspiratör Fırın Ocak Temizleyicisi, Bulaşık Makinası Jel Deterjanı ve Duşakabin Banyo WC Temizleyiciden oluşan dörtlü paketlerinden denememiz için hediye ettiler. Temizlik sirkesini bir kaç kez kullandım ve çok beğendim. 
Aspiratör ve Fırın Ocak Temizleyicisiyle de ocağımı ve aspiratörümü sildim. Fırınımı henüz silmedim ama ikisi içinde geçer not aldı benden.

Bulaşık makinası jel deterjanını da kullandım ama kokusunu çok beğenmedim. Yani kokusunu biraz yoğun buldum. 

Banyo, WC Temizleyicisini de güzel buldum.Duşakabini bu hafta sonu kendisiyle temizleyeceğim inşallah:)

Eğer denemek isterseniz bu her eve lazım dörtlüyü:)  tanıtım fiyatıyla 36,50 Tl'ye epey ucuz olarak internetten alabilirsiniz. Hatta marketlere gidip soradabilirsiniz ki talep olunca marketlerde satmak istesinler. Şimdilik sadece internette.
Bir Türk markası olması ve doğal olması benim için yeterli özellikler . Yani Türkler de yabancılar kadar iyi üretiyorlarsa neden paramızı yabancı firmalara verelim ki, öyle değil mi?
Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı ilkokul sloganımızla yazımızı sonlandıralım o halde:)))





Joy Türk Radyo Kanalı

YAZAR : Salı, Kasım 28, 2017
JOY TÜRK ile ilgili görsel sonucu
Sabahları işe giderken radyoda dinlediğim kanal Joy Türk. 3 erkek DJ gündemle ilgili sohbet ediyorlar. Programın adı Modern Sabahlar. Bazen gündemdeki konunun ne olduğunu siz de kendileri de unutuyorlar ama olsun:))) Esas güzel olan muhabbetleri. Bazen "hadi ama anlat şunu" dediğim zamanlar olsa da seviyorum muhabbetlerini. Fahir, Oktay ve Ege.
joy türk FAHİR ile ilgili görsel sonucu
Aslında sabahları uyanmak için hareketli müzikleri tercih etsem de son zamanlarda elim hep Joy Türk kanalına gidiyor. Hatta değiştirmiyorum bile, varsayılan olarak radyo açılınca açılıyor hemen:) Çok komik yorumluyorlar gündemdeki olayları. Mesela herkesin Türkiye'yi kıskandığı gibi yorumlarla dalga geçiyorlar ve marş çalıyor bu yorumları yaparken.
joy türk FAHİR ile ilgili görsel sonucu

Bu üç adamın enerjisi, sinerjisi harika. Trafiği bile çekilir hale getiriyor sabahları. Uyandırıyor. Gülümsetiyor. İyi hissettiriyor. Bağımlılık yapıyor:) Ayrıca güldürmek için illa bel altı espiri yapmak, cinsel imalarda bulunmak gerekmediğini de çok güzel gösteriyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Böyle programların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
joy türk FAHİR ile ilgili görsel sonucu

Bir ara Kadir Çöpdemir ve Pascal'ın sunduğu Ara Gaz programını dinliyordum ama onların sürekli cinsellik imalı konuşmaları rahatsız etti bir süre sonra. Sanki kahvede adamlar karı-kız muhabbeti yapıyorlar. O düzeyde bazen muhabbetleri. Kadını küçümseyen yorumlar yapan programları sevmiyorum. 
Son zamanlarda sosyal medyada gördüğüm bir şekilde anlatayım; Bak bu Modern Sabahlar programı. Düzeyli muhabbet ediyorlar. Onlar gibi ol:) Bu da Ara Gaz cinsel içerikli erkek muhabbeti yapıyorlar. Onlar gibi olma:))))

25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Nereden Çıkmış?

YAZAR : Pazartesi, Kasım 27, 2017
25 kasım uluslararası kadına karşı şiddete hayır günü ile ilgili görsel sonucu

Geçtiğimiz cumartesi günü yani 25 kasım tarihi Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günüydü. ntv.com bugünün çıkış hikayesini anlatmış. Aşağıda alıntı yapıyorum.

"5 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veren Mirabel Kardeşler tecavüz edilip öldürüldüler.
Trujillo ve rejimine karşı koyan hareketlerden biri de Clandestina adlı hareketti. Hareket, Patria, Minerva ve Maria adlı 3 kız kardeşten oluşuyordu.
Mirabel Kardeşler’in demokrasi ve insan hakları talepleri, onların Trujillo tarafından pek çok kez hapse gönderilmelerine neden oldu.
Trujillo, "Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel kardeşlerdir" konuşmasını yaptıktan sadece 23 gün sonra 25 Kasım 1960’da Mirabel kardeşlerin arabasını yolda durduran Trujillo yandaşları arabadan indirdikleri Mirabel kardeşlere önce tecavüz ettiler sonra da öldürdüler. 
Mirabel Kardeşler’in cesetlerini bir uçurumdan aşağıya atıldı ve basında bu olay bir trafik kazası olarak gösterildi. 
Mirabel Kardeşler’in ölümünden sonra ülkede ayaklanmalar daha çok arttı. 25 Kasım'dan 6 ay sonra 30 Mayıs 1961’de ise Trujillo bir suikast sonucu öldürüldü.

Trujillo’nun öldürülmesinden yaklaşık iki sene sonra, Şubat 1963’de de Dominik Cumhuriyeti demokratik bir şekilde oy kullanarak hükûmetini seçti.

Mirabel Kardeşlerin mücadelesi ve uğradıkları şiddet dolayısıyla 25 Kasım günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ ilan edildi.
1999 yılından bu yana 25 Kasım günü dolayısıyla kadına yönelik şiddete karşı toplumsal bilinci diri tutmak ve farkındalık sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un başlattığı “Kadına Yönelik Şiddeti Sonlandırmak İçin Birleşin” (UniTE) kampanyası adı altında kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı artırmak amacıyla her ayın 25’i “Turuncu Gün” olarak kabul edildi. Turuncu renk kadın ve kız çocukları için şiddetin olmadığı bir geleceği temsil ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde her üç kadından biri hayatında en az bir kez genellikle erkek partnerinden fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Bu insanda çok derin fiziksel ve psikolojik yaralar açabilen bir deneyim ve uzmanlar insanın sağlığını, onurunu, güvenliğini ve bağımsızlığını ihlal ettiğini, toplumun kumaşını zayıflattığını, kalkınmanın sürdürülebilir ve kapsayıcı olmasının önünü kestiğini söylüyor".
Görsel sonucu
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2016 yılını ilişkin raporunu yayınladı. Rapora göre 2016 yılında kadın cinayetleri bir önceki yıla göre artış gösterdi. 2015 yılında hayatı sonlandırılan kadın sayısı 303 iken 2016 yılında bu sayı 328’e yükseldi. Raporda, cinsel şiddete ilişkin veri ve değerlendirmeler de yer aldı.


Ufak Tefek Cinayetler

YAZAR : Çarşamba, Kasım 22, 2017
ufak tefek cinayetler ile ilgili görsel sonucu

Dün akşam Ufak Tefek Cinayetler dizisini izledim. Bu sezon izlediğim 2. dizi ama yeni başlayanlardan izlediğim ilk dizi. Çok kapılmak istemiyordum aslında ama bana tarzı Tatlı Küçük Yalancılar dizisini hatırlattığı için merak edip izlemeye başladım. Yine o formatta bir dizi. 

ufak tefek cinayetler ile ilgili görsel sonucu

Dizide ki Merve karakteri çok kötü bir karakter izleyenler bilir. Aslıhan Gürbüz rolünü çok iyi yapıyor, izlerken sinirleniyorsunuz ona. Daha önce Yahşi Cazibe'de oynuyordu. Ama burada rol yeteneği bariz göze çarpıyor. Bade İşçil aşırı zayıf bence. Güzel aslında ama biraz daha kilo alsa. Oyunculuğunu da ilk kez izliyorum iyi bence o da. Gökçe Bahadır'ında izlediğim ilk dizisi. Biraz soğuk ve mesafeli buldum ama o da başarılı. 
ufak tefek cinayetler ile ilgili görsel sonucu
Ama en çok Mert Fırat'ı beğendim. Yıllardır tanıyor olmama rağmen bu rolüyle çok karizmatik ve çok yakışıklı buldum kendisini. 
ufak tefek cinayetler ile ilgili görsel sonucu
Oyuncular başarılı, senaryo iyi ama ben diziyi izlerken geriliyorum. Bu kadar kötü insanlar olabilir mi? diyorum. Böyle bir dünyaya inanmak istemiyorum. Özellikle kadınlar. Hiç biri mi dost değil? Hepsi entrika peşinde. Samimi değil, hatta kötü. İkinci bölümde komiser "olayları dinledikçe kadınlardan korkmaya başladım" gibi bir cümle söylüyor. Bence de bu diziyi izleyen erkekler kesinlikle kadınlardan korkarlar. 
ufak tefek cinayetler ile ilgili görsel sonucu

Sonuç olarak dizi kadınlar hakkında çok güzel mesajlar vermiyor. Hep entrikacı, iş çeviren ve diğer kadınları asla sevmeyen bir profil çiziyor. İzliyorum ama bu mesaj beni çok rahatsız ediyor. 

Anne Kimdir?

YAZAR : Salı, Kasım 21, 2017
ANNE KİMDİR?    (Tüm anneler okumalı harika bir anlatım)



Ne Kadar Üzsen De 10 Dakika Sonra Seni Affeden Zarif Bir Memeli Türüdür...

Yağlı Bile Olsa Tiksinmeden Saçını Okşayan,Kucağına Yatıran, Öpüp Koklayan Tek Varlıktır...

Meleğin Süt Verebilenidir...

Yarasın Diye Muhallebinin İçine Ciğer Katarak Çocuğuna Yediren Manyaklık Derecesinde fikir üretendir..

Yemek Yemeyen Çocuğun Dikkatini Çekmek İçin Elindeki Tencere Ve Tavalarla Maymunluk Yapabilen Kişidir,Kafayı Çocuklarıyla Bozmuş,Göbek Bağı Kopsa Da Yürek Bağı Asla Kopmayan,Sevgi Dolu Fedakar İnsan Dişisidir...

Bulaşık,Ütü yada başka işler yaparken Bile Otomatik Olarak Çene Çalan,Kendi Kendine Konuşan,Kadın Dırdırı Denen Mereti Erkeklere Daha Küçükten Belletendir...
Yemek Uzmanı,Düzen İnsanı,Bilgili,Kültürlü Her Şeyi Bilen Şahsiyettir...
Yavrularını Yol Tarafından Değil,Kaldırım Tarafından Yürütendir...
Dizi Dizi İncidir Lakin Gerektiğinde Laf Sokma Dalında Da Birincidir...
Sevgiliden Ayrılma Haberi Verildiğinde,'Amaaan Ben Sana Daha Güzelini Bulurum' Diyebilen Komik Bir Karakterdir...
'Oğlum Aradım Yoktun Ben De Mesaj Atayım Dedim Sana.Gelince Ara Beni Emi Aslan Evladım Kara Börülcem Benim Öptüm Annen , Şeklinde Mesajlar Atabilen,Teknolojiyi Israrla Reddeden, Kabullenemeyen,Kafasına Göre Yorumlayan Bilişim Düşmanıdır AMA..

AMA Dünyanın En Güzel Kucağına Sahip,En Güzel Kokan, Harikulade Bir Varlıktır...

Olmadık Yerlerde İyi Ki Doğurmuşum Ulen Seni!' Diyen Ve Benim Hatırıma Benimle Freddy Mercury Dinleyen Bir Sabır Ağacıdır...

Evlatlarını Asla Ayırmayan,Aynı Zamanda Birbirinden Koruyan Güç Abidesidir...

Evde Bir Yere Uzandığınız An Orada Temizlik Yapacağı Tutan, Temizlik Konusunda Kayışı Kopardığından Temizlikçi Gelecek Diye Evi Temizleyen Balans Ayarı Kaçmış Temizlik Kaynağıdır...
Mutfakta Yaşayan,Evde Herkesi İdare Eden Bir Tür Canlıdır...
Sevginin Güçlerini Birleştirdiği Sonsuz Bakiredir!
Oğlunun Damat-Kızının Gelin Olduğunu Görünce,Çocuğu Mezun Olunca,Çocuğu Gol Atınca,Çocuğu Hasta Olunca,Çocuğu Askere Gidince,Asmalı Kabağı Seyredince,Dolar Yükselince Velhasıl Buna Benzer Bir sürü Şeye Ağlayabilen,Bu Mesajı Okurken Duygulanıp Gözleri Dolabilen,Ağlamaya Meyilli Bir Yapısı Olan Duygu Pınarıdır...

Uzakta Dursa Da Yakın Hissedilen,Canı Hep İstenen,Asla Vazgeçilmeyen,Dizinin Dibinde Olmak İstenen,Evlatların Varlığını Varlığına Armağan Edebileceği,Islak Kuru Ama Heeeep Duygulu Tek Kadın Modelidir..tüm sevdiğim anneler 😘👋❤

Yayınlayamadığım Söyleşi'den Bir Alıntı

YAZAR : Cumartesi, Kasım 18, 2017

Geçen pazar günü İlham Veren Kadınlar'la Söyleşiler'in 2.sini yapmak için yazar, akademisyen Zerrin DAĞCI ile buluştuk. Kameramanımız kızım Ezgi'ydi. Bilenler vardır ama bilmeyenler için söyleyeyim Ezgi 9 yaşında. Kameraman olmak için yaşı biraz küçük. Ama ne yaparsınız işte yoklukta:) 
Gerçi kuzucuğum güzel çekti sayılır ama ortam gürültülü olduğu için ses duyulmuyordu. Sesi arttırmanın bir yolu var mı? diye çok araştırdım ama bulamadım. O yüzden de youtube yüklediğim videoyu yayından kaldırdım. Zerrin Hocam'la konuştuk ve daha sessiz bir ortamda tekrarlamaya karar verdik. Ama o zamana kadar Zerrin Hocamın anlattığı bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim.
Söyleşi sırasında kendisine ilham veren kadınların olup olmadığını sordum. O da dedesinin ablası yani büyük halası ve annesinin hayatında önemli bir rol model olduklarını anlattı. Ve büyük halanın hayatından bir bölüm anlattı. 
Büyük halasının babası Osmanlı da subaymış. 1800'lerin sonunda kız çocuklarının okutulmadığı bir dönemde kızlarını okutmuş, aydın bir adammış. Ama büyük hala okulda öğretmeninin kız çocuklarına hiç söz vermemesinden, soru sormamasından dolayı çok üzülüyormuş. Bir gün öğretmenine bunun nedenini sormuş . O da "kız çocuğusunuz ne yapacaksınız okuyupta "Bab-ı Ali'ye katibe mi olacaksınız?"" demiş. Bu söz ona çok dokunmuş. Yıllar sonra evlendiği eşi kendisine düğün hediyesi olarak ne istediğini sorunca "Sizin çevreniz geniştir ben Bab-ı Ali'de katibe olmak istiyorum" demiş. Eşi mücevher isteyeceğini falan zannederken bu istek karşısında çok şaşırmış. Ve eşinin isteğini yerine getirmiş.
Bu hikaye beni çok etkiledi.Öğretmenlerin yada çevrenin, kızlara kız oldukları için söylediklerinin  hayatını nasıl etkilediğini hissettim. Yıllar sonra bile tek istediği kendini ispatlamak olması beni çok etkiledi. 
Eskiden hep derlerdi, son zamanlarda diyorlar mı bilmiyorum, "eksik etek" "elinin hamuruyla" falan gibi sözler. Ama artık pek denmemesi çok önemli bir gelişme. Daha da güzel olacağı umudum var. Kızlarımız için daha güzel bir dünya olsun.

İnsan Sevdiğini Taştan Ağaca Çarparmış

YAZAR : Cuma, Kasım 17, 2017
sevgi ile ilgili görsel sonucu
Ayla filmini izlerken hissettiğim duygu yoğunluğuyla bir yazı yazmak istedim ama eve döndüğümüzde çok geç olmuştu. Ertesi gün de gene program yoğundu. Bugünlerde hafta sonlarım çok dolu geçiyor ve hafta başı yorgun başlıyorum haftaya. En azından bir günü evde dinlenme günü ilan etmek gerek galiba. 
Sevdiğimiz insanları "nasıl olsa hep oradalar" diyerek ihmal ettiğimizi düşündüm mesela filmden sonra. Neyin garantisi var ki şu dünyada. Bir süredir çocuklarıma sarılırken uzun zamandır görmemişim gibi sarılıyorum. Bir daha aynı şekilde sarılamayacakmış gibi sarılıyorum ki zaten bu doğru. Bir daha bu yaşlarında olmayacaklar, büyüyecekler. 
Ezgi akşamları 1 saat falan kestirmemden hoşlanmıyor. "Sen uyurken ev çok sessiz oluyor anne, çok sıkıcı oluyor" diyor. "Sen yanımda olmasan bile mutfakta yemek yaparken senin sesini duymak bana yetiyor" diyor. Duygularını çok güzel ifade eden bir çocuk oldu kızım. Bunun için uğraştım zaten. Duyguları güzel ifade edebilmek çok önemli çünkü. 
sevgi ile ilgili görsel sonucu
Dün akşam yine beni uyandırdı ve sinirlendim ona kızdım. Ama gece yatağıma yatınca düşündüm "biraz daha büyüdüğünde o da ağabeyi gibi odasına kapanacak belki de hiç ilgilenmeyecek bile benimle. Aslında kızım benimle olmak istiyor sadece" üzüldüm ona kızdığıma.
Eşimiz , çocuklarımız, anne babalarımızda öyle aslında. Hep orada olacaklar sanıyoruz. Hep sağlıklı olacaklar. Sanki bunun garantisi bize verilmiş gibi. İşte tam da bu sevdiklerim hep yanımda düşüncesi ve alışkanlığı ilişkilerimizi otomatiğe bağlamamıza sebep oluyor. Özensiz davranmamıza, ilgisiz olmamamıza yol açıyor.
sevgi ile ilgili görsel sonucu
Ölüm diye bir gerçek var. Pek hatırlamıyoruz, düşünmüyoruz. Ama her canlı bir gün ölecek. Allah gecinden bile verse eninde sonunda olacak. Kendimiz ya da sevdiklerimiz ölecek. Yani şöyle düşünün . Eve geldiğinizde hep evde olan anneniz bir gün olmayacak ve o gün belkide bugün. Korkutmak endişelendirmek için demiyorum bunları. Daha fazla değerini bilelim sevdiklerimizin. Her sarıldığımızda öptüğümüzde bir gün sarılamama ihtimalini düşünelim. 
Mesela eşinize çok kızdığınızda onsuz bir hayatın nasıl olacağını hayal etmek bile kızgınlığınızın geçmesine sebep oluyor. 
Yani demem o ki arkadaşlar, bir gün hepimiz öleceğiz , sevdiklerimizde ölecek. Bitmez sandığımız her şey bitecek. Bunun bilinciyle davranın sevdiklerinize. Sevdiğinizi taştan ağaca çarpmayın yani. Onlarla geçirdiğiniz her an'ın değerini bilmeye çalışın. 
sevgi komik ile ilgili görsel sonucu
Blogger tarafından desteklenmektedir.