SATIRARASI MİM #1

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 31, 2016

Merhabalar
Uzun zamandır mim yapmıyordum. Sevgili arkadaşım Yurdagül http://www.dahamutluyuz.com/ blogunun sahibi beni mimlemiş. O zaman yapalım dedim.
Teşekkürler arkadaşım.

Soru 1: Nasıl blog yazmaya başladınız?
Hani güzellik yarışmalarında yarışmacılara nasıl katıldıklarını sorunca derler ya "arkadaşlarımın ısrarıylan:)" diye, benim blog yazmaya başlamam tam anlamıyla öyle oldu. Yıllar önce oğlum daha küçükken ona uyumadan önce masallar anlatırdım ama bu masalları kendim uydurur, içlerine bir mesaj sıkıştırır öyle anlatırdım. Ben biraz saçma bulurdum masallarımı ama eşim bana sürekli "bu masallarını yazsana, bir blog aç, orada yaz" derdi. Bende "amaaan saçma masallarımı kim okuyacak ki?" derdim. 3 yıl önce iş arkadaşım Ayfer'e yaptığı DIY projelerini paylaşması için bir blog açtığımda o da ısrarla bana blog açmamı söyledi. "Ne anlatacağım ki?" dediğimde "ne anlatırsan güzel anlatıyorsun, hayatını paylaş" dedi sağolsun. Yani eşim ve Ayfer'in teşvikiyle açtım blogumu. (Teşekkürler bana benden daha çok inanan güzel insanlar) Bu kadar süre yazabileceğimi sanmıyordum. Bir süre sonra bırakırım diye düşünüyordum ama çok sevdim blog dünyasını. Bir sürü arkadaşım oldu, şahsen tanımasamda çok sevdiklerim oldu. Zaman zaman blogumla ilgilenemesem bile mutlaka okumaya zaman yarattığım arkadaşlarım oldu.
komik güzellik yarışması karikatür ile ilgili görsel sonucu
Soru: 2. Blogunda daha önce yazmadığın bir tarzda yazsan bu ne olurdu?
Şehir rehberi gibi bir şey olurdu. Aslında blogumda bir kategori açmayı da düşünüyorum bu konuyla ilgili. Çünkü ben bir yere gideceğim zaman bloglara bakarım o şehirde nerelere gidilir, nerede ne yenir, ne yapmadan dönmemeli? gibi.....

Soru:3. Bloglarda okumayı en çok sevdiğin konular nelerdir?
Kişisel blogları okumayı seviyorum. Faydalı bilgiler veren blogları, psikoloji ile ilgili yazıları okumayı çok seviyorum.

Soru: 4. Hayatta yapmayı en çok istediğiniz 3 şey ne?
3  mü sadece:))) 1. Çok klasik olacak ama dünyayı gezmek(ben bir yay burcuyum:))))
2. İnsanların kendilerini daha iyi hissetmelerine, kendi değerlerini fark etmelerine yardımcı olabilmek, hayatlarına olumlu bir dokunuş yapabilmek.
3. Çocuklarıma mutlu olabilecekleri bir gelecek için rehberlik edebilmek.

TEDx Konuşmaları

YAZAR : Perşembe, Ağustos 25, 2016


Son zamanlarda yürüyüş yaparken youtube'dan TEDx konuşmalarını dinliyorum. Kesinlikle herkese tavsiye ederim. Yolun nasıl geçtiğini anlamıyorum, zaman zaman sanırım gülümsediğimden dolayı insanların bana tuhaf baktıklarını hissediyorum. Dinlediğim şeylerle o kadar meşgul oluyorum ki nasıl tepki verdiğimi(bazen kahkaha atıyorum galiba, ya da kıkırdıyorum) çokta önemsemiyorum. Yalnız bu arada mobil internet tarifem bitti:((( Bu konuşmaların hepsini dinleyebilmek için mobil tarifemi arttırmayı düşünüyorum. Bir de ingilizce olup türkçe alt yazılı olanları yürürken izleyemediğim için daha iyi ingilizce bilmediğim için hayıflanıyorum.
Açıkçası bu TED konuşmalarını nasıl keşfettiğimi bilmiyorum ama iyi ki keşfetmişim. Hatta ilk zamanlar bu TED'in TED Kolejlerinin bir organizasyonu sanıyordum ama değilmiş.
ted konuşmaları nedir ile ilgili görsel sonucu
Wikipedia'da ki tanımı: "TED: Açılımı Technology, Entertainment, Design olan her iki yılda bir KaliforniyaMonterey'de düzenlenen bir konferanlar. Bu konferansların varoluş amacı, farklı alanlardaki ileri derecede bilgi sahibi kişilerin bilgi alışverişine zemin oluşturmaktır. İlk olarak 1984 yılında hayata geçirilen fikir, 1990 yılına kadar yaşanan kesintinin ardından aralıksız devam etmektedir.
TED, kâr amacı gütmeyen özel Sappling Vakfı'nın sahip olduğu, “Yaymaya Değer Fikirler”i yaymak amacı ile kurulmuş küresel konferanslar serisidir. TED başlangıçta 1984 yılında bir kereye mahsus bir etkinlik olarak düzenlenmiş fakat 1990'dan itibaren Monterey, Kaliforniya'da yılda bir kez düzenlenmeye devam edilmiştir.
TED'in önceleri vurgusu, cazibe merkezi olan Silikon vadisi ile uyumlu olarak, büyük oranda teknoloji ve dizayn konularında olmuştur. Etkinlikler şu anda ABD'de Long Beach ve Palm Springs'te gerçekleştirilmektedir ve Avrupa ve Asya'da canlı izleme imkanı da sunulmaktadır. Konferanslar bilim ve kültür alanlarında giderek daha geniş bir yelpazede konu başlıklarını ele almaya başlamıştır. Konuşmacılara fikirlerini en yenilikçi ve çekici biçimde sunmaları için en fazla 18 dakikalık süre verilmektedir. Geçmiş konuşmacılar arasında Elif ŞafakBill ClintonJane GoodallMalcolm GladwellAl GoreGordon BrownRichard DawkinsBill Gates, eğitimci Salman Khan, Google'in kurucuları Larry Page veSergey Brin, ve birçok Nobel Ödülü sahibi bulunmaktadır. TED'in halihazırdaki sorumlusu İngiliz gazeteci ve magazin yayıncısı Chris Anderson'dır.
2005 yılından 2009 yılına kadar, yılda 3 adet 100.000$'lık TED ödülü, kazananlarının dünyayı değiştirecek amaçlarını gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için verilmiştir. 2010'dan itibaren ise seçim süreci de değiştirilerek, kazananın amacını başarmasına TED'in katkısını arttırmak amacı ile tek bir kazanana verilmesine başlanmıştır. Her kazanan amacını yıllık ana konferansta açıklamaktadır. Haziran 2006'dan beri TED konuşmaları ücretsiz olarak Yaratıcı Kamu (Creative Commons) lisansı ile TED.com adresinden izlenebilmektedir. Kasım 2011 itibarı ile 1050'nin üzerinde konuşmaya ücretsiz online olarak ulaşılabilmektedir. Ocak 2009 tarihi itibarı ile bu konuşmalar 50 milyon kez izlenmiştir. Haziran 2011 itibarı ile ise bu rakam 500 milyonun üzerine çıkmıştır ve halen büyüyen global bir izleyici kitlesini yansıtmaktadır".
Burada bahsedeceğim için araştırdım. Ama bilmeden önce kendimce "alanında başarılı olmuş insanların ilham verici konuşmaları" olarak tanımlamıştım. Herkes kendi hikayesini anlatıyor, farklı bakış açıları sunuyor. Türkiye'de de son yıllarda yaygınlaşmış . Ben TEDx Türkiye videolarını izledim en çok. Ama tüm dünyada en çok izlenen videoları belirlemişler. En çok izlenen ve en iyi videoları izliyorum şu aralar. Etrafımdaki herkese, özellikle gençlere şiddetle tavsiye ediyorum. Oğlum izlemiş bir kaç tanesini ve "anne harika" dedi.Çok mutlu oldum. İnsanlar en iyi hikayelerle öğrenirler. Şunu yap, bunu yap demeden , nutuk çekmeden çok iyi bir şekilde öğretir hikayeler. Son zamanlarda moda bir laf var ya "Kesin bilgi yayılsın". Bu konuşmalar için söyleyebilirim. Herkes izlesin isterim. Hepimizin alacağı şeyler farklıdır.
ted konuşmaları nedir ile ilgili görsel sonucu
En Çok İzlenen TED Konuşmaları: www.cnnturk.com sitesinden alıntıdır.
"1. En iyi TED Konuşmaları : Amy Cuddy - Vücut dilin benliğini şekillendiriyor
Vücut dili başkalarının bizi nasıl gördüğünü etkilemekte, fakat kendimizi nasıl gördüğümüzü de değiştirebilir. Sosyal psikolog Amy Cuddy, "güç duruşu"nun-- insanın kendinden emin olmadığı durumlarda bile kendinden emin şekilde duruş sağlamasının--, o kişinin beynindeki testesteron ve kortizol düzeylerini etkileyebileceğini ve belki de o kişinin başarı şansını etkileyebileceğini gösteriyor.
2. En iyi TED Konuşmaları : Brene Brown - Kırılganlığın gücü
Brene Brown insandaki yakınlık duygusu üzerinde çalışıyor - empati, ait olma, sevme yeteneklerimiz. TEDxHouston'daki bu etkileyici, eğlenceli konuşmada, araştırmasından derin bir içgörüyü paylaşıyor, kendini tanımaya ve böylece insanlığı tanımaya onu iten kişisel arayışını. Paylaşmaya değer bir konuşma.
3. En iyi TED Konuşmaları : Hannah Fry - Aşkın matematiği
Doğru insanı bulmak kolay değil. Peki matematiksel olarak mümkün mü? Bu büyüleyici konuşmasında, matematikçi Hannay Fry aşkı nasıl aradığımızla ilgili benzerlikleri gösteriyor ve özel birini bulmak için gerekli en iyi üç ipucunu (matematiksel olarak kanıtlanmış!) veriyor.
4. En iyi TED Konuşmaları : Guy Winch - Neden hepimizin duygusal sağlık uygulamalarına ihtiyacı var?
Biraz kırıklık hissetsek, hafif bir sızımız olsa dahi doktora gideriz. Peki neden suçluluk, kayıp, yalnızlık gibi duygusal acılarımız için sağlık uzmanlarına gitmiyoruz? Guy Winch, çok sayıda insanın psikolojik sağlık meseleleriyle kendi kendilerine uğraştıklarını söylüyor. Ama böyle olmak zorunda değil. Winch, çarpıcı bir dille, duygusal hijyen uygulamalarını savunuyor- tıpkı vücudumuza baktığımız gibi, duygularımız ve zihnimize de bakabiliriz.
5. En iyi TED Konuşmaları : Ruth Chang - Zor seçimler nasıl yapılır?
Bu, hayatınızı tamamen değiştirebilecek bir konuşma. Hangi kariyerin peşinde koşmalıyım? Ayrılmalı mıyım evlenmeli miyim?! Nerede yaşamalıyım? Bunun gibi büyük kararlar acı verici derecede zor olabilir. Ama bunun nedeni bunlar hakkında yanlış düşünüyor olmamız, diyor filozof Ruth Chang. Gerçekte kim olduğumuzu şekillendirmek için yepyeni ve güçlü bir bakış açısı sunuyor".
Daha fazlası için linke tıklayabilirsiniz.

Fringe Dizisi

YAZAR : Salı, Ağustos 23, 2016
Merhabalar
Bir süredir Fringe dizisini izliyorum. Bilim kurgu aksiyon, doğa üstü olaylar ve FBI var. Başrolde ortadaki sarışın bayan Olivia Dunham var . Bir FBI ajanı. Yanındaki erkeklerde bir baba oğul. Baba Walter Bishop bir bilim adamı ve devlet için çalışan  gizli bir laboratuvarda "sınır ötesi bilim" adını verdikleri bir takım deneyler yaparlarken bir kaza sonucu asistanının ölmesi üzerine akıl hastanesine kapatılmış ve 17 yıl orada kalmış. Taaa ki Olivia Dunham onu bir davaya yardım etmesi için çıkarana kadar. Ancak sadece  birinci dereceden akrabası gözetiminde çıkabileceği için de oğlu Peter'ı da bu konuda ikna ediyor. Peter Bishop son derece zeki (IQ'su 180 di yanılmıyorsam) ama düzenli bir eğitimi ve işi yok. Neyse ekibimiz bunlar. Dünyada olağan dışı olaylar oluyor ve bu ekip çözüyor:) 
Konusu böyle dizinin. Ama ben diziyi izlerken düşündüklerimi anlatmak istiyorum. Her bölümde farklı bir olay işleniyor ama 50 dakikada bazı şeyleri yetiştiremedikleri için havada kaldığını düşünebiliyorsunuz. Yani toparlamaya çalışırken çok çabuk geçiyorlar. Sonra saçma olduğunu düşündüğüm, "yok artık" dediğim ve özellikle Walter Bishop'un her konuyu biliyor olmasını da hiç inandırıcı bulmadığım bir sürü sahne var. 
Olivia Dunham karakteri de çok soğuk, mekanik gibi geliyor bana.  Hayattaki tek amacı işi, ilişkilerle ilgili sıkıntılı gibi hissettiriyor. Aslında diziyi heyecanla seyrediyorum ama bunlarda eleştirilerim . 
Bir de hayran kaldığım "keşke bizimde olsa" dediğim bir şey FBI ve güvenlik dendiğinde bütün kapıların açılması. Neredeyse sorgusuz sualsiz istenilen her şeyin yapılmasının mümkün olması. Güven sorunu olmaması, senin işin benim işim tartışması olmadan, bürokrasi olmadan işlerin yürütülmesi.

Sonuç olarak eleştirilerim olsa da kesinlikle izlenmesi keyifli, sıkılmadan, merakla izlenebilecek bir dizi olduğunu belirtmeliyim. Diziyi izlerken şu an doğa üstü olarak algıladığımız bazı şeylerin gelecekte mümkün olacağını ve doğal görüleceğini düşündüm. Yani şu an imkansız gibi görünen şeylerin teknolojik ve bilimsel ilerlemelerle imkanlı hale gelebileceği düşüncesini oluşturdu bende. İnsanlığın hayrına olsun da ne olursa olsun:)))

Callanetics Yorumları

YAZAR : Pazar, Ağustos 21, 2016

 

Merhaba
Bu hafta dayanılmaz sırt-bel ağrılarıyla cebelleştim. Aslında 2 haftadır zaman zaman şiddetli bel ağrılarım oldu ama doktora gitmedim. Hatta ağrıdığını bile pek söylememeye çalıştım çünkü hasta olmak, sızlanmak bana göre değildi:( Kim sever ki hasta olmayı? Sürekli bir yerlerim ağrıyor diye sızlanmaktan kimse hoşlanmaz diye düşünüyorum. Neyse, bu konuyu kime söylesem artık yaşlandığımı söyledi bana:(((
Hatta kardeşime dedim ki "sanırım ben kanser oldum ve kemiklere falan yayıldı, öyle dayanılmaz bir kemik ağrısı". O da saçmalama dedi tabi ki. Sonra nihayet doktora gittiğimde muayene esnasında doktor bel fıtığı dedi. Mr istedi ama sonucunu bile görmeden anladı. Öyle şaşırdım ki sanki ben bel fıtığı olamam, sanki ben insan değilim. Hayır aklıma gelen seçenekler arasında kanser var, bel fıtığı yok. Çok ilginç:)))) Sanırım çok hareketli olduğum için ve düzenli egzersiz yaptığım için olmaz diye düşündüm.Ama olmuş:((
Doktor biraz spor yapmamamı, dinlenmemi tavsiye etti. Fizik tedavi ve ilaç tedavisi verdi ve daha sonra egzersiz vereceğini söyledi ama benim geçen yıl yaptığım Callanetics egzersizleri aklıma geldi. İnternetten araştırma yaptım ve bu egzersiz programını hazırlayan Callan Pinckney ismindeki Amerikalı kadının bu egzersizleri sırt ve bel ağrıları için geliştirdiğini, pilates-bale-yoga karışımı bir egzersiz olduğunu, küçük kas gruplarını çalıştırdığını, vücudu zorlamadığı için her yaştan insanın yapabileceğini ve çok kısa zamanda vücudu şekillendirdiğini okuyunca yapmaya karar verdim. Bir de bu egzersizler "10 günde 10 Yaş Gençleş"me vaadi veriyordu ki bu da ballı kaymak oluyor:)))
"Bir değişim yapmak istiyorsanız çevrenize yapacağınızı duyurmanız gerekir, Çünkü insanların tutarlı olma eğilimi vardır" ilkesinden hareketle burada sizlere başladığımı ve yapacağımı duyuruyorum:))
Bugün 1. gün ve öncesi-sonrası fotoğraflarıyla yayınlayacağım. Bu arada geçen yıl bu egzersizlerin videosunu isteyenlere göndereceğimi yazmıştım. İsterseniz yazının altına yorum yaparak mail adresinizi bırakın, göndereyim.
İnternette araştırma yaparken sık sık yorum sitelerine bakarım. Callanetics ile ilgili de bulduğum bazı yorumları paylaşıyorum şimdi sizlerle.

 
Ekşi Sözlük'ten Callanetics Yorumları:

*"beni 3 gün içerisinde 4cm inceltmiş spor. inceltmekle kalmayıp; tüm ağrılarımı da en aza indirtmiş bulunmakta kendisi.
son zamanlarda inanılmaz kilo aldım ve kilo vermekten öte sevdiğim pantolonlarıma tekrardan girmek isteyen bene o kadar yardımcı oluyor ki şu zamanlarda. iyi ki bulunmuş, iyi ki öğrenmişim. diyetti haftalarca süren pilatesiydi bilmem nesiydi boşa zaman kaybı ve zorlama bence. 
insan kendisine max 45 dakika ayırınca günde; en fazla 1 aya istediği hale gelebilir bunun sayesinde".
*"amma değişik yerlerde kasımız varmış callanetics sonrası ağrılarda öğrendim ben bunu ki piyasada bilinen sporların bir çoğunu denemişimdir. 2 gün peş peşe yapamayacak kadar yoruyor ama sırt ağrısı vs kalmadı bu kadar çabuk esnek bir insan olacağıma hayatta inanmazdım az kaldı kafamın dizime değmesine değince ne olcak onu bilemedim ama olsun. başarılı bir sportif aktivite".
*"ey insanoğlu...
hiç durma şu saniye başla! demek istiyorum... 100 sayıya yakın yaptım. çok güçlenince daha ağır sporlara geçtim ama callanetics tadını vermiyor azizim:) kan ter içinde kalmadan öyle sütun gibi oluyorsun ki yemesinler de yanında yatsınlar... 10 üzerinden 10".
*teknik olarak pilastesten daha gelişmiş spordur. yoga kadar zorlamaz, pilates kadar da yavaş sonuç vermez. iki hafta içinde inceldiğinizi hissedebilirsiniz. vücuda inanılmaz zarif bir şekil verir. yanılmıyorsam bir bale öğretmeni tarafından geliştirilmiştir.
*hayatın manasını arıyorsanız, callanetics yaptığınızda bulursunuz.
sadece spor değildir bu anlamda, o ne işe yaradığını bilemediğiniz kaslarınız ağrırken, siz aydınlanma yaşarsınız.

bedeninizden ayrı ve onunla beraber ruh şekillendiricidir".



Göbek Eriten Yoğurt Kürü

YAZAR : Cuma, Ağustos 12, 2016
   
Yoğurt Kürü:
* Yarım Limon Suyu
*  3 Yemek Kaşığı Az Yağlı Yoğurt
*  1 Çay Kaşığı Pul Biber

Yoğurt kürünü uygulamaya 2 hafta devam etmeniz ve yatmadan yarım saat önce yemeniz gerekiyor. Vücudumuz uyurken yağ yaktığı için yatmadan önce yenmesi daha faydalı. İnternette bir sürü yoğurt kürü tarifi var ama ben kendi denediğim ve Prof. Dr. İbrahim SARAÇOĞLU'nun tarifini veriyorum.

Öncelikle kendi deneyimlerimden bahsedecek olursam , bir itirafla başlamam gerek:) Bir hafta yapıp bıraktıktan sonra 2 gündür tekrar yapıyorum. Aslında tadı kötü değil. Acı biber de sevenlerdenseniz rahatlıkla yapabilirsiniz. Uyguladığım bir hafta boyunca hissettiğim farklılıkları yazacak olursam; daha önceki yazılarımda bende hipoglisemi olduğundan bahsetmiştim. Bu yüzden gece bazen karnım kazınarak uyanıp buzdolabına gitmeye başladığım bir dönemde denedim ve bu kür kan şekerini dengelediği için uyguladığım 1 hafta boyunca(hatta daha sonrasında da) gece açlık atakları yaşamadım. Tuvalete daha rahat çıktım ve şişkinlik hissi yaşamadım. Göbeğimde belirgin bir fark oldu. Ama düzenli olarak 2 hafta uyguladığımda daha güzel sonuçlar olacağını düşünüyorum.

Ayrıca Haşimato Tiroidisine de iyi geldiğini ek bilgi olarak vereyim. Yani tiroit hastaları da rahatlıkla kullanabilir ve faydalanabilir.

Göbek Eritme

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 10, 2016
Göbek eritme ahhh ahhh ... Göbek bölgesi yağlanması ne kadar çok kadının sorunu, öyle değil mi? Bir bakıyorsunuz normal kiloda, hatta zayıf sayılabilecek bir kadının göbeği var, ya da bel çevresinde bir simit var:)))Bunun için zayıflamak değil bölgesel zayıflama gerekli.
Sizin için karın bölgesinde niye yağlanma olur? Göbek eritmek için ne yapılması gerekir? Nasıl kilo veririm? Göbek bölgesinden nasıl zayıflarım? diye araştırdım.



Bel ve Karın Bölgesi Yağlanmasının Sebepleri

Sebeplerin başında stres geldiğini biliyor muydunuz? Ben ilk öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Stresli olduğumuzda vücudumuz kortizol hormonu salgılayarak stresle savaşmaya çalışır. Ve kortizol hormonun sürekli yüksek seviyelerde olması da kilo almaya ve karın bölgesinde yağlanmaya sebep olur. 

* İnsülin Direnci de göbek ve bel bölgesinde yağlanmaya sebep olur. İnsülün direnciyle ilgili yazımda bahsetmiştim. Okumak isterseniz tık tık.

* D vitamini yetersizliği de sebeplerden bir tanesidir. Eğer D vitamini seviyeniz normalse beynimize "doydum" mesajını göçnderen leptin hormonu düzgün çalışır. Ama yetersiz olduğu durumlarda daha az leptin hormonu salgılanır ve daha fazla açlık hissedilir. Balıklar gibi doyduğumuzu bir türlü anlamayız yani(zaman zaman bana oluyor bu:))) Ve D vitamini yetersiz ise yağ hücrelerinin oluşması ve depolanması artar. 
*Sürekli glisemik indeksi yüksek beslenme şekli de karın bölgesinde yağlanma sebeplerinden birisi. Yani kalorisi yüksek, kan şekerini hemen yükselten yiyecekler yemek.
* Sadece egzersiz yapıp diyet yapmamak. Yani nasıl olsa spor yapıyorum diye yemeklere gömülmek te karın bölgesinde yağlanmaya sebep oluyor.

Karın Bölgesinde Yağlardan Kurtulmanın Yolları

*Sorunun nedenlerini tespit ettikten sonra bunları düzeltme yoluna gitmek en önemlisi . Yani D vitamini düzeyini ölçtürüp gerekiyorsa takviye almak, stres düzeyimizi kontrol edici nefes egzersizleri yapmak,posalı lifli gıdalarla beslenmek, insülün direnci için ya da genel olarak hepsi için proteini daha fazla karbonhidratı daha az tüketmek ve hareketi arttırmak sayılabilir.

* Vücudumuz uyurken yağ yakıyormuş mesela bunu öğrendiğimde de çok şaşırmıştım. Bu yüzden yatağa biraz aç gitmek yada son dönemlerde çok sık duyduğumuz yoğurt kürünü yapmak faydalı olacaktır.Bir sonraki yazımda yoğurt kürünün tarifini vereceğim.

*Yıllar önce akupunkturla zayıflamak isteyen bir arkadaşım doktora gittiğinde doktor "her sabah 2-3 kuru kayısıyı bütün bayanların yemesi ve üzerine su içmesi rahat tuvalete çıkmaları için çok gerekli" demiş. Hiç unutmadım bu sözü ben ve kabızlık , şişkinlik sıkıntısı yaşadığımda her zaman, başka zamanlarda da aklıma geldikçe yaparım. 

*Keten tohumu da Omega 3 açısından zengin ve bağırsakları çalıştırma etkisi var. Günde bir tatlı kaşığı toz keten tohumunu bol su ile yutmakta özellikle kabızlık sorununa çok iyi geliyor.
* Göbek eritme hareketleri yapmakta faydalı. Youtube'dan göbek eritme egzersizleri yazarak bir çok egzersiz bulabilirsiniz.


Blogger tarafından desteklenmektedir.