Duygular İnsana Dair

YAZAR : Salı, Ocak 31, 2023

 


Oğlum şehir dışından tatile geldi , kızım da ona sarıldığımız her durumda araya girmeye çalışıyor. “Bana da sarılın”diyor😃 Sosyal medyada bir caps görmüş oğlum “anne kardeşime 100 tl verelim de bugün odasına erken gitsin” diye espiri yapıyor.

Çocukken bir arkadaşım abisinin şehir dışına okumaya gittiğini tatilde geldiğinde annesinin onun için çok hazırlandığını , onun da bu özeni çok kıskandığını anlatmıştı . Kıskanmak aslında ne kadar da insani bir duygu. Mantıklı düşününce kıskanacak bir şey yok ama duygular mantıklı değil ki. Bütün duygular bizim “yoooo kıskanmadım ki” diye inkar edeceğimize duygumuzu kabul edip yaşamak . Kıskandığımızda kötü bir insan olmuyoruz insan oluyoruz çünkü bütün duygular insana dair .

Çok şükür bin şükür

YAZAR : Salı, Ocak 17, 2023


Bugün kızım dedi ki “yemi telefonuma kılıf bakıyorum eski  telefonum varken yeni telefonumun kılıfları çok güzeldi , çok çeşit vardı. Ama şimdi hiç yok” 😂

Geçen hafta kendi telefonuma kılıf almak İçin bir mağazaya girdiğimde benden önce gelen kadın satıcıya dedi ki “başkalarının telefon kılıfları çok güzel ben bulamıyorum bir türlü , buluyorum ama benimkiler hiç onlarınki kadar güzel olmuyor😩” biraz sesli gülmüş olabilirim bu sohbete kadın dönüp bana baktı . Yani bu iki hikayeden ne anladık , hep başkalarının sahip oldukları güzel , bizimkiler değil. Çünkü bizimkilere sahibiz diğerlerine sahip değiliz. Atasözü ne diyor ? “Komşunun tavuğa komşuya kaz görünür “ yani öyle hissediyorsanız üzülmeyin yalnız değilsiniz . İnsan doğası bu. 

Var olana odaklanmaya ne dersiniz? Hadi bugün nelere sahipsiniz? Hayatınızda neler var onları bir kaç dakika da olsa düşünün . Mesela kaybetmeden değerini bilemediğimiz sağlığımız için şükredelim , çok huysuz zamanlarımızda bile bizimle birlikte olan sevdiklerimize şükredelim, yiyeceklerimiz, kıyafetlerimiz için en ufak bir şey için şükredelim . Şükür enerjisinde olursak şükredecek daha çok şeyimiz olur. Hayatımda ………Var çok şükür mesela . 

Bir deneyin iyi hissetme garantili 🤩


Neden Unuttun?

YAZAR : Pazartesi, Ocak 09, 2023

   


  Bu sabah 11:30 civarında spor salonunda  pilates dersi vardı. Kahvaltı edip hazırlanıp aceleyle çıktım. Spor salonu evimize arabayla yaklaşık 15-20 dakika uzaklıkta. Arabadan indim aceleyle çantamı alıp spor çantamı almaya yeltendiğimde gördüm ki spor çantamı unutmuşum🥹 Arabaya geri döndüm ve kendi kendime güldüm. Biraz kızmak üzereydim ama dedim ki “eee ne olmuş yani , unuttum , unutmak istemsizdir , ne yapabilirim ki?”.

     Sonra aklıma üniversite de okurken yaşadığım bir unutma vakam geldi. Eskiden üniversite hastanelerine sevkle ve sağlık karnesiyle gidilirdi. Ben bir gece öncesi nöbet tuttuğum İçin eve gitmeden hastaneye gittim ve Sağluk karnem yanımda değildi. Hastaneye gittiğimde sağlık karnemi sorduklarında unuttuğumu söyledim. Beni evraklarını unutanlara geçici bir evrak veren  birime yönlendirdiler . Odaya girdiğimde görevli kadına sağlık karnemi  unuttuğumu söyledim. Kadın  yüzüme eleştirel bir bakışla ve sahte bir gülümsemeyle bakarak “neden unuttun canım?” dedi. O an neler söylediğimi tam hatırlamamakla birlikte kadının yüz ifadesini hiç unutmuyorum:))) En son saçları dimdik olmuş gözlerinden ateşler fırlatıyordu. Hatırladığım kadarıyla “burası evraklarını unutan insanların geldiği bir yer değil mi? Bu ne saçma soru? Siz her gelene bu soruyu mu soruyorsunuz? Mutlu mu oluyorsunuz ? Unutmak istemsiz bir eylemdir. Neden unuttun sorusunun mantıklı cevabı ne olabilir ki? Unuttuğum İçin unuttum. Sular kesikti ondan unuttum . Yardımcı olacak mısınız yoksa sorguya mı çekeceksiniz? vb…… “ bir sürü şey söyledim.          Zaten gece nöbetçi olduğum İçin uykusuzdum. Tahammülüm çok azdı. Bir de serde gençlik var delikanlılık. Şimdi olsa yine bu soruya anlam  veremesem de sert tepki vermez , o kadar çok şey söylemezdim diye düşünüyorum. 

Neyse bu da böyle bir anımdı 😂 aklıma geldi , siz siz olun “neden unuttun?” diye sormayın insanlara , benim gençlik halime denk gelebilirsiniz. Bu arada o kadıncağız bana yardımcı olmadı . Neyse ki odada bir adam daha vardı çalışan da o yardımcı oldu. Odaya benden sonra beraber geldiğim arkadaşım girmiş kadın hala söyleniyormuş . Çıkınca yanıma geldi “ne yaptın o kadına?” diye sordu . “Birazcık terslenmiş olabilirim ama eminim bundan sonra en azından bir süre kimseye “neden unuttun?” demeyecek” dedim.

Pia Mater Üçlüsü

YAZAR : Perşembe, Ocak 05, 2023

 


Uzun zamandır kitap yorumu yazmamışım. Çok içimden geldi , o zaman engellememek lazım .
Kitap kulübümüz olduğunu bilenler vardır, Pia Mater kitabını kulüp üyelerinden biri önerdiğinde çokta sıcak bakmamıştım ama okumaya başlayınca son zamanlarda en kısa sürede bitirdiğim ve sonra hemen 2. ve 3. kitabını sipariş ettiğim bir kitap oldu. Kitap kulübünde daha çok psikoloji, kişisel gelişim , felsefe tarzı kitaplar okuyoruz ama arada romanlara da yer veriyoruz. 
Biraz üzerinden zaman geçti ama aklımda kalanlarla yorum yapayım istedim. Yazar kitaplarını "nöro roman" tarzı şeklinde yorumluyor. İlk defa okuduğum bir tarz diyebilirim. Bilimsel bilgi özellikle beynimiz, fizyolojimizle ilgili bilgileri roman formatında anlatmış. Romanın kurgusunu okurken içimde biraz kıskançlık hissettiğimi fark ettim. Çünkü kurguyu çok başarılı buldum. Normalde belki de merak edip araştırmayacağım ama öğrendiğime çok mutlu olduğum şeyler öğrendim. 
Mesela 3. kitap bittiğinde yapay zekadan korkmaya başladım. Yazarın anlattığına göre (hepsine referans gösteriyor) şu an yapay zekayla ilgili yapılan çalışmalar korkutucu ve kendi kendime "insanlık kendi sonunu mu hazırlıyor?" diye sordum. Çünkü gelişmeler ürkütücü. Go oyunu bir strateji oyunudur , insanlar yapay zekanın go oyununda insanı yenmesinin mümkün olmadığını düşünmüşler ve go oyununda insanı yenecek bir yapay zeka üzerinde çalışmışlar ve sonunda başarmışlar. Başaramamalarının nedeni olarak klasik insan öğrenmesi gibi bir teknikle çalışıyor olmaları olduğunu söylüyor yazar. Ancak bu yöntemin insanlar içinde doğru bir yöntem olmadığını , eğitim sisteminde bu yöntemde neden ısrar edildiğini anlamadığını anlatıyor. Ancak yapay zekada makine öğrenmesi devreye girince yapay zeka go oyununda insanı yeniyor. Ancak bu yapay zeka sadece go oyunu stratejilerine hakim. Yani bu yapay zeka bir elma ile insanı ayırt edebilecek bir beceriye sahip değil. Yazar buradaki tehlikeyi şöyel açıklıyor. Beynimizde parçalardan oluşuyor ve her bir parça sadece kendi işini yapabiliyor. Yani göz sadece görme işini , kulak duyma işini yapıyor ve aldığı verileri beyne iletiyor. Beyinde bulunan  bir alanda bu bilgiler yorumlanarak insan zekası oluşuyor. Yazar diyor ki yapay zekaya da böyle bir yorumlama merkezi yapılırsa insandan çok daha üstün bir sürü yapay zekadan gelen veriler burada yorumlanabilir ve insandan çok daha üstün bir yapay zeka yapılabilir. Transformers filmleri gibi. Neyse yapay zekadan korktuysanız kitabın diğer bölümlerine geçebiliriz:)))
Cahil cahil yazmak istemem:)))) ama anladığım gibi anlatmam gerekirse şu an veri depolama alanı sıkıntısı varmış dünyada(ay çok mu cahilce bir anlatım oldu:)))) Neyse efendim şu anda yapılan çalışmalar sonucu bir tırtılın dna'sına veri depolamayı başarabilmişler. Yani biyolojik hafıza gibi düşünülebilir. Ve insan dna'sına da bilgileri depolayabilir miyiz çalışmaları yapılıyormuş. Şaşırdığım bilimsel çalışmalardan biri de buydu.
Son dönemde yaşlanmayı durdurmak ve insan ömrünü uzatmak için de çok fazla çalışma olduğu ve şu an da ömrü uzatılmış insanlar olduğunu söylüyor kitap. Biz bilmiyoruz tabi bilmemenin mutluluğuyla yaşıyoruz. Ve yaşlanmaya öldüğü halde vücudu terk etmeyen hücrelerin sebep olduğunu günümüzde yapılan çalışmalarla da bu hücreleri vücuttan atmanın yolunun bulunduğunu anlatıyor.  Bu gerçekten mucize gibi bir şey .
Okuyalı 3 ay geçmiş olduğunu düşünürsek hatırladıklarım bu kadar. Kitapları okumanızı tavsiye 
ederim. Yorumlarınızı da yazarsanız çok sevinirim.

Blogger tarafından desteklenmektedir.