orjinalini okumak  için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

https://baskentpostasi.com/roportaj/kadriye-koba-kabasakal-mutlu-ya-da-mutsuz-olmak-sizlerin-tercihi-r45.html

Deneyimli ve başarılı psikolojik danışman ve profesyonel koç Kadriye Koba Kabasakal; yaşamı, kariyeri ve kitaplarıyla alakalı soruları Başkent Postası’na tüm samimiyetiyle yanıtladı.

İşte o röportaj:

Kadriye Koba Kabasakal kimdir? Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Bursa da doğdum. İlk, orta ve lise tahsilimi Bursa’da tamamladım. Üniversiteyi Eskişehir’de okudum. İ.İ.B.F İktisat ve Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü’nü bitirdim. Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık yüksek lisansı yaptım. 27 yıl Sağlık Bakanlığı’nın çeşitli birimlerinde çalıştıktan sonra 2020 yılında devlet memuriyetinden emekli oldum. Şu anda danışmanlık ve koçluk yapıyorum. Bir yandan da ikinci kitabımın hazırlığı ile uğraşıyorum. Yaklaşık 7 yıldır www.bizkimizkadiniz.blogspot.com bloğunda yazıyorum.

Profesyonel Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık serüveniniz nasıl başladı? Biraz bahseder misiniz?

Psikoloji her zaman ilgimi çeken bir alan olmuştur. Hep psikoloji ve kişisel gelişim tarzı kitaplar okurdum. İnsanlara dokunmak, sorunlarını çözmelerinde yardımcı olmak beni hep mutlu etmiştir. Bu sebeple yüksek lisansımı Psikolojik Danışmanlık alanında yaptım. Yüksek Lisans bitirme projem “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun İlaçsız Tedavi Yöntemleri”. Yüksek Lisanstan sonra Oyun Terapisi, Hipnoz- Hipnoterapi,  Mindfullness ve Profesyonel Koçluk(ICF) eğitimleri aldım. Dikkat Eksikliği danışmanlığı ve koçluğu yapmaya başladım. Şu an da bireysel danışmanlık yapıyorum ve eğitimler veriyorum.

Çok yönlü bir yapınız var tabiri caizse bir koltuğa birkaç karpuz sığdırmışsınız. Danışmanlık, koçluk, yazarlık…. Bizler bir işle ve alanla zor baş ediyoruz. Bunun sırrı nedir?

Danışmanlık, koçluk ve yazarlık çok ayrı konular değiller. Üçü de birbirini tamamlayan alanlar. Birbirlerini destekliyorlar. Yazarlık; danışmanlık ve koçluğun bir ürünü diyebilirim. İnsanlara faydalı olabilmeyi seviyorum. Bana içten teşekkür ettiklerinde yaşadığım manevi tatmin paha biçilemez. Sanırım sır bu. Severek yapmak.

Yaptığınız meslek çok kıymetli ve insanların duyguları, maneviyatı, huzuru üzerinde çok etkili. Ancak bazı kitleler tarafından benimsenmekte zorlanılmakta ve gereksiz harcama olarak görülmekte. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Geçmişe oranla günümüzde bu görüş çok azaldı. Eskiden dediğiniz gibi yardım almak gereksiz ve pahalı olarak görülebiliyordu ama günümüzde giderek artan sayıda insan profesyonel destek almak için başvuruyor.

Danışmanlık ücretleri sanıldığı kadar pahalı mı?

Pahalı kavramı kişiye göre değişir. Sizin hayata bakışınızı daha pozitif yapmayı sağlayan ya da daha mutlu olmanıza yardım eden bir yöntemin bedeli sizce ne olmalı? Günümüzde her bütçeye uygun danışmanlık ve koçluklar da var.

Sosyal medyada paylaşımlarınız gerçekten huzur salgılıyor, hep gülümsüyor pozitiflik yayıyorsunuz. Biraz dobra soralım, bu pozitifliğiniz ve mutluluğunuz fotoğraflarda mı böyle yoksa yaptığınız meslek gereği böyle mi görünmek zorundasınız?

Öncelikle çok teşekkür ederim, amacıma ulaşmışım demek ki. Ben de dobra cevap vereyim; samimiyeti ya da samimiyetsizliği gizleyemezsiniz. Yani fotoğraftan bile anlaşılır. Her zaman söylediğim bir cümle vardır “sabah uyanırsınız, önünüzde iki seçenek vardır: mutlu ya da mutsuz olmak” Birini seçersiniz ve hangisini seçtiğiniz dünyanın umurunda değildir. Aslında mutluluğu ya da mutsuzluğu biz seçeriz. Bu seçimin sorumluluğu bize aittir ve sonuçları en çok bizi etkiler. Ben mutlu olmayı ve insanlara faydalı bir şeyler yapabilmeyi seçiyorum.


Takipçilerinizle iletişiminiz gayet güzel ve ciddi bir kitleye de sahipsiniz. Aranızdaki bu çekim kuvvetini sağlamayı nasıl başardınız?

Bu yorumunuz için de çok teşekkür ederim. Daha çok kadınlara yönelik olmakla birlikte hayata pozitif bakabilme, farkındalıklarımızı arttırma gibi konularda paylaşımlar yapıyorum. Her insan değerlidir ve içinde bir cevher taşır. Bu cevheri fark etmesine ve kendine daha çok güvenmesine yardımcı olmak amacındayım. Daha farkında ve mutlu olmaları için motive etme ve destekleme çabasındayım.

Yazar kişiliğinizden bahsedelim, yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız? Kitaplarınızdan biraz bahseder misiniz? Okumak isteyenler için de ufak bir spoiler almak isteriz.

2020 Ekim ayında ilk kitabım “Kimse Sana Karşı Değil” çıktı. Kişisel gelişim tarzında küçük hikâyelerden oluşuyor. Yazmaya blog yazarak başladım. Okumayı sevdiğim gibi yazmayı da çok sevdim. Kitabımın ismi içindeki hikâyelerden birinden seçildi. Cümlenin tamamı “Kimse sana karşı değil sadece herkes kendinden yana”. Kitabımın arka kapak yazısı da ipucu olsun:

"Bir fotoğraf çektiriyorsunuz, kalabalık bir grup halinde. Çekilen fotoğrafta nasıl görünüyor diye ilk kime bakıyorsunuz? 

Kendinize mi?

En çok önemsediğimiz insanı tanımıyoruz. 

Alışkanlıklarını bilmiyoruz.

Neden var olduğunu, 

"İyi ki var" olduğunu gözden kaçırıyoruz sık sık.

En çok merak ettiğimiz kişiyi

başkalarının sözlerine terk ediyoruz.

En önemlimizi yani.

Kendimizi......

Kadriye Koba kelimelerin şiddetini,

törpülenecek sivri yerleri

ve hatalardan öğrenilecek şeyleri anlatıyor.

"Kendinize bakın" diyor.

"Gülümseyin , çekiyorum." "