Gülse Birsel'den 3 Mutluluk Sırrı

YAZAR : Pazartesi, Ekim 27, 2014
 

Gülse Birsel’den 3 Mutluluk Sırrı: Çalış - İyilik yap - Şükret
Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları üç mutluluk formülü var: Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığın işi sevip daha çok konsantre olmak!
Şükretmek, hayattan duyduğun memnuniyeti ifade etmek, hatta bunu düzenli olarak yazmak ve söylemek sadece insanın keyfini yerine getirmekle kalmıyor. Kaliforniya Üniversitesi'nin araştırmasına göre fiziksel sağlığı düzeltiyor, enerji seviyelerini yükseltiyor, acı ve yorgunluğu azaltıyor!
İyilik yapmak, söz gelimi düzenli olarak bir huzur evini ziyaret etmek, bir komşuya yardım etmek, babaanneye mektup yazmak mutluluk derecesini ani ve dramatik biçimde artırıyor! Ne para, ne aşk, ne güneş, ne gençlik...
Yaptığınız işi sevip o işe bütün konsantrasyonunuzu ve enerjinizi severek vermek de mutluluğun formüllerinden biri. Marangoz olsanız da, doktor olsanız da böyle. O kadar araştırma, yazışmalar, toplantılar, istatistikler... Psikologlar yine bize anaokulunda öğretilenlerle kutsal kitaplarda yazılanları bulmuşlar:
Mutlu olmak için çalış, iyilik yap, şükret!

Labirent: Ölümcül Kaçış Filmi

YAZAR : Pazar, Ekim 12, 2014
Merhaba
 
   Bugün sinemaya bu filme gittik. Aslında çocuklar Cem Yılmaz'ın filmine istediler ama ben puanlarına baktım Pek Yakında 6 puan bu film 8 puan.Daha önce başka bir filme gittiğimizde fragmanını izlemiş ve çok merak etmiştim. Filmi beğendim ve bana Açlık Oyunları filmini düşündürdü. Onun gibi bir kitap serisinden uyarlanma. Yani izlediyseniz Açlık Oyunları filmini nasıl bilirsiniz? Bu da öyle bir film. 
Çok fazla bilinmezlik var ve filmin sonuna kadar olaylar gizemini koruyor. Hatta filmin sonunda da devamı geleceğini belli ediyor. Ben merakla bekliyorum mesela 2. yi.  Sinemadan çıktıktan sonra D&R'a uğradık ve 3 kitap olduğunu gördüm. Yani 3. de olacak:) Valla çeksinler ben izlerim. Hiç sıkılmadan sonuna kadar merakla izledim.Ha şimdi öğreneceğiz, ha şimdi derken tam çözemeden film bitti.
 
Gelelim filmin konusuna; Yukarıda görmüş olduğunuz asansörvari bir kutuda başrol oyuncumuz uyanıyor ve hızla yukarı çıktığını farkediyor. Hafızası sanki silinmiş gibi. Adını bile hatırlamıyor. Kutu-asansör bir anda duruyor, kapak açılıyor ve 20-25 tane kendi yaşlarında gencin kendisine bakmakta olduğunu farkediyor. Bulunduğu alan etrafı dev duvarlarla çevrili bir yer. Oradakiler buraya "kayran" ismini vermişler. Oranınlideri Aby ona bölgeyi tanıtıyor ve neden burda olduklarını bilmediğini ama yaklaşık 3 yıldır burda yaşadıklarını söylüyor. Her ay yeni bir çocuk ve yiyecek kutularıyla birlikte asansörün geldiğini anlatıyorlar.Ancak başrol oyuncusu Thomas asi tabi biraz. Başrol oyuncusu olmak için farklı bir şeyler yapması gerekiyor tabi.
Thomas'ın  çok güzel şapşal bakışları var mesela çok yakışmış. Yani bir insanın şapşal bakması ancak bu kadar sevimli olur:)))
Haksız mıyım? 
Etraftaki duvarlar bir labirentin duvarları. Gündüz açılıp gece kapanıyor bu dev labirentin duvarları. Ve gece Duvarların arkasından korkunç sesler geliyor. Sonra Kahramanımız sanki daha önce hiç kimse düşünmemiş gibi ordan kaçmanın yollarını sorgulamaya başlıyor. Herkes daha önce ordan kaçmaya çalışanların hiç birisinin dönmediğini, bunu tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışıyorlar ama nafile! Thomas çok dik kafalı, inatçı, cesur bir çocuk.
Oradan çıkmanın yollarını arıyorlar. Daha fazla anlatmayayım. Tavsiye ederim. Herkese hitap etmeyebilir ama ilginç bir konuda sıkıcı olmayan bir filme gitmek isteyen herkes gidebilir bence.
Blogger tarafından desteklenmektedir.