Biz Kimiz Kadınız

Merhabalar

Bugün oğlum TEOG Sınavının 1. oturumuna girdi. Yıllardır karşıdan gözlemlediğim, anne babaların yarışına anlam veremediğim ilk sınav deneyimimdi. Herkes biliyordur diye düşünüyorum teog sınavının ne olduğunu, ama çocukları daha küçük olanların henüz ilgi alanına girmiyor. O yüzden açıklama yapayım , TEOG Sınavı liselere geçiş sınavı. Bizim zamanımızda yoktu:)😝

Sınav maratonu bu sınavla başlıyor ve hız kesmeden devam ediyor. Maalesef çocuklar daha çok küçükken tanışıyorlar bu sınavla. Bu gün oğlumu sınav esnasında beklerken böyle düşünerek çok hüzünlendim. Sanki onlara haksızlık yapıyormuşuz hissi yerleşti oturdu kalbime. Keşke "ne ilgini çekiyorsa onu öğren, nerede mutlu olacaksan o işi yap" diyebilsek. Ama mahalle baskısı öyle güçlü ki bir anda kapılmamak elde değil. Hepimiz çocuklarımızın iyiliğini istiyoruz.

Bir kaç gündür oğlum o kadar kaygılı ki çok üzülüyorum onun bu haline. Aslında eşimde bende rahat anne babalarız ama bu oğlan nerden böyle oldu bilemedim. Tam tersi olur ya bazen anne baba rahat çocuk gergin ya da anne baba gergin çocuk aşırı rahat olur mesela.

Aman Allahım "tercih ettiğin okul geleceğindir" cümlesi ne kadar sorumluluk yükleyici, gerginleştirici bir cümle öyle.

Ben biraz daha hafife alanları, eğlenceli hale getirenleri seviyorum. Tonguç Akademi de mesela "Merhaba Teogcanlar" diyor. Hangisi daha güzel sizce?

teog karikatürleri ile ilgili görsel sonucu

Sınavdan önceki günün akşamı oğlum dedi ki; "anne yarın okula gitmek istemiyorum, gezmek istiyorum" bende "tamam canım, nereye götüreyim seni yarın" dedim. "Seninle değil, arkadaşlarımla gezmek istiyorum" dediğinde bir an affalladığımı itiraf etmeliyim. Sonuçta bir gün olacaktı , o gün bugünmüş işte:( Hem mutlu oldum hem de biraz bozuldum. Sonra eşime "Arda eğer başka bir şehirde üniversite okuyacak olursa sadece 4 yıl daha bizimle, ne kadar az zamanımız kalmış, ne kadar hızlı büyüyorlar" dedim. Bu konuyu daha sonra tekrar düşünüp ağlayacağım:) Bu akşam olmaz, yarın sınavı var oğluşumun.

teog ile ilgili capsler ile ilgili görsel sonucu

Anne babalar olarak en büyük görevimiz çocuklarımıza rehberlik etmektir. Kendi başının çaresine bakmayı öğretmektir.Onlar için onların yapması gerekenleri yapmak değildir anne babanın görevi.

Yazımı bitirirken Allah sınava girecek bütün çocuklarımıza zihin açıklığı versin, emekleri boşa gitmesin inşallah diyorum. Sevgilerimle......

YAZININ DEVAMI

kadın hakları kadına şiddet öneri tecavüzcüsüyle evlenme tecavüze hayır yasa teklifi

Kadın Heykeline Bile Tahammülü Olmamak

YAZAR : kadriye Pazartesi, Kasım 21, 2016

YAZININ DEVAMI

doğal güzellik kremi doğal yağ mucizesi doğal yağlarla güzellik doğal yağlarla mucize krem güzellik için doğal kremler güzellik sırları mucize karışım

Doğal Yağlardan Mucize Krem Yapımı

YAZAR : kadriye Pazar, Kasım 20, 2016

YAZININ DEVAMI

boy uzatma kürü boy uzatma sırları boy uzatmanın doğal yolu boy uzatmanın yolları çocuğumun boyunu nasıl uzatabiliriz

Boy Uzatma Kürü

YAZAR : kadriye Cuma, Kasım 18, 2016

YAZININ DEVAMI

Dedikodu Dedikodu&Yorum güçlü kadınlar kleopatra kleopatranın güzelliği tarihte önemli kadınlar

Kleopatra Aslında Çok Güzelmiş

YAZAR : kadriye Çarşamba, Kasım 16, 2016

YAZININ DEVAMI

doğal ev yapımı maskeler doğal kürler doğal maskeler doğal yağların faydaları evde yapılabilecek bakım saç bakımı saç beyazlaması saçların beyazlamasını önleyen maske

Saçların Beyazlamasını Önleyen Maske

YAZAR : kadriye Perşembe, Kasım 10, 2016

YAZININ DEVAMI

ankara çıkışlı turlar ankara tur bolu yedigöller doğa harikası yerler muhteşem renkler yedigöller yedigöller gezi yurdun gezginleri tur

Yedigöller Gezisi

YAZAR : kadriye Salı, Kasım 08, 2016

Bu pazar evde oturmayalım dedik, azcık gezelim istedik. Uzun zamandır istediğim bir şeydi Yedigöller Gezisi. Kızımla göze alamıyordum, çünkü sağolsun hemen karnı acıkır, tuvaleti gelir, yorulur, karnı ağrır gibi bilimum bişeyler olur kendisine. Ama ama güzel kızım beni yanılttı ve testi geçerek yeni yol arkadaşım olmaya hak kazandı:) Yani artık onunla gezmelere gidebilirim yeterince olmuş kendisi :)))

Yurdun Gezginleri isimli bir grupla gittik geziye. Çoğunu tanımıyordum sadece geziyi düzenleyen İbrahim Beyi tanıyordum ama öyle samimi bir ortam var ki sanki arkadaşlarımızla planlamışız bu geziyi.

Arkamızdan vuran ışık bize nurlu bir ifade katmış:))) Ulvi:)

Doğanın güzelliğine hayran olmamak mümkün değil. Arkadaşım dedi ki ; "cennete benziyor sanki burası" tam da aklımdan "cennet böyle bir yer olmalı" diye geçiriyordum. Oranın bir de kokusu var ki içinize huzur veriyor sanki. Görüntü, sesler ve koku huzur veriyor insana. Doğadan uzaklaştıkça mutsuz olduğumuzu hissediyorum böyle zamanlarda. Daha çok doğayla baş başa vakit geçirmeliyiz diye düşünüyorum.

Hülyacığım, Ezgi ve ben bizim ekip. Çok erken kalkmış olmamızdan ötürü şiş biraz yüzümüz gözümüz. Eşim dedi ki; "Gezmek dışında hiç bir şey seni yataktan kaldıramazdı,pazar günü bu saatte". Ahhh bu erkekler işte. Eşimle oğluma da dedim gelin diye ama bizim dedeler hayır dedi. Bizim adamlarda iş yok diye düşünürken bir baktım ki geziye katılanların büyük çoğunluğu bayan. Sadece bizde değil demek ki dedim genelde işler böyle yürüyor:)

Manzaranın güzelliğine bakar mısınız? Sanki insan hiç yaşlanmaz burada.

Yalnız tek sıkıntı pazar günü çok sayıda tur vardı ve resmen yaya trafiği vardı bazı yerlerde. Hele bayanlar tuvaletleri ömür törpüsüydü. Bu arada geziye katılanların ağırlıkla kadın olduğu istatistiğini çıkarabiliriz. Eeee bizde ne yaptık yandaki boş erkekler tuvaletine cebren ve hile ile bir süreliğine el koyduk. Sonuç olarak tur beklemez yani o erkeklerde otobüslerin kalkabilmesi için beklemek zorunda kalacaklardı. Kazan-kazan yöntemi yani, kapişşş:)))

Gezdiği süre boyunca tabelalardaki uyarıları ve etraftaki çöpleri gördükçe aklıma Cehennem kitabı ve filmi geldi. Doğaya en zararlı canlılar insanlar maalesef. Her şey bizim hakkımızmış gibi tepe tepe kullanıyoruz. Ve böyle devam ederse kendi soyumuzu tüketeceğiz. Bu kadar bencil ve umarsız davranmaya devam edersek te çok uzun sürmeyecek gibi görünüyor:(

Açık havadan mıdır nedir? Bir iştah, bir iştah, sürekli yedik.(Kapalı havada yemiyorum sanki, kimi kandırıyorsam artık:))))

Yurdumun gezilip görülecek daha çok yeri var. Cennet gibi köşeleri var, eğer biz mahvetmezsek. Ben gezip gezip anlatırım burada . Beni izleyin anacığım.....

YAZININ DEVAMI

b vitamini bağışıklık sistemini güçlendiren vitaminler canan hoca d vitamini doktor canan karatay prof.canan karatay tıp tıp bir sanattır

Tıp Bir Sanattır

YAZAR : kadriye Pazartesi, Kasım 07, 2016

Canan Karatay, Karatay Diyeti
canan karatay caps ile ilgili görsel sonucu

Merhabalar

Başlangıçlar beni hep mutlu eder. İyi şeyler olacak umudu dolar içime. O yüzden pazartesileri severim. Pazartesi sendromu yaşamıyorum dersem yalan olur ama içimdeki polyanna hep ağır basar ve kolay atlatırım. Sizde yapabilirsiniz sadece "işe gitmek zorundayım" diye düşünmek yerine "işe gitmeyi seçiyorum" deyin ve farkı görün:)))

Konumuz pazartesi değil ve ben bugün izinliyim ve evdeyim o yüzden sendrom yaşamıyor olabilirim:) Konumuz bu sabah evde Zahide Yetiş'le Yetiş Hayata'yı seyretmiş olmam. Bu sabah program konuğu Prof. Dr. Canan KARATAY'dı. Tanımayan yoktur herhalde Canan Hoca'yı. Konuşmaları ilk başlarda ne kadar itici gelse de sonrasında alışılıyor galiba, çünkü konuşmaları insanlara hep faydalı olmak üzerine. Faydalı olmak isteyen insanları çok severim, o zaman üslupta cok önemli olmuyor bence. Bir hadiste; "sizin en hayırlınız insanlara faydalı olandır"diyor. O yüzden sevimli bayan Canan Hoca bırakın azarlasın bizi:))))

Canan Hocanın söylediği 2 şeyi çok faydalı buldum. 1. si eğer çok sık grip oluyorsanız vücudunuzda D vitamini ve B vitamini eksiktir dedi ve D vitaminini eczaneden alıp ekmeğin içine kırıp yemenin çokta faydalı olmadığını , iğne yaptırmanın işe yaradığını söyledi. Ekmeğin içine dökmek kısmında ekmek sinirlendirdi onu:))) Sonra da illa da ceviz illa ki zeytin dedi:)))

Ben bunu bilmiyordum mesela. Bundan sonra enjeksiyon yaptırırım D vitamini için. Zahide YETİŞ yazık, korka korka soru soruyordu. Canan Hoca bir bakıyor ki dövecek gibi:))) Hatta cevap vermeyip öylece baktı bir ara . Zahide YETİŞ'te "niye öyle bakıyorsunuz hocam, çok mu garip bir şey söylüyorum " dedi.

Gelelim 2. söylediğine. Benim son bir kaç yıldır tecrübelerimden, araştırmalarımdan, okuduklarımdan edindiğim bir kanaat vardı. O da onu söyledi. "Tıp bir sanattır. Vücut kendini iyileştirirken onu oyalama sanatıdır" dedi. "Hay ağzına sağlık Hocam" dedim içimden . Ben bu cümleyi söyleyecek yetkinlikte değilim ama o söyleyecek yetkinlikte bence.

Yorum size kalmış artık:))))