"Ege Mete Annesi" Blog Yazarı İle Röportaj , Çölyak Hastalığı, Glutensiz Beslenme

Ankara'daki blogger etkinliklerinden birisinde yüz yüze tanışma fırsatım oldu www.egemeteannesi.blogspot.com blogunun yazarı Ayfer Sevencan'la. İnstagram'dan özellikle "glutensiz beslenme" ile ilgili paylaşımlarından biliyordum onu. Bir süredir benimde çok ilgi duyduğum bir konu "glutensiz beslenme". Ayfer oğluna çölyak hastalığı teşhisi konunca tanışmış glutensiz beslenme ile ve bu konuda çok büyük eksiklik olduğunu fark edip öğrendiklerini insanlarla paylaşmaya karar vermiş. Ayrıca glutensiz beslenme sadece çölyak hastalığında değil bir çok hastalıkta da önemli. 

İnsanlara faydalı olması için çabalayan herkesi takdir ediyorum ve daha fazla insana ulaşmasını istiyorum. Bunun için kendisiyle röportaj yapmayı teklif ettim ve sağ olsun beni kırmadı. Benim sorularıma yenilerini de ekledi. Seviyorum akıllı kadınları:))) Ayrıca blog yazmaktan, kadınlarla ilgili düşüncelerinden de konuştuk. 

"En iyi yaşayan bilir" deriz ya, Ayfer yaşayan biri. Bu yüzden deneyimleri çok değerli. Daha fazla bilgi isteseniz blogunu inceleyebilirsiniz.

Daha fazla uzatmadan röportaja geçiyorum.

1-Neden blog yazmak istedin? Seni blog yazmaya iten şeyler neler?

Aslında blog yazmak gibi bir niyetim yoktu. Gezdiğim yerleri anlatmak için biraz da hatıra kalması niyetiyle yazmaya başladım. O zamanlar henüz çölyak teşhisimiz yoktu.Çölyaktan sonra farkettim ki bilinmeyen bir hastalık ve insanların bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Şimdi çoğunlukla çölyakla ilgili yazıyorum.

 

2-Çölyak nasıl bir hastalıktır ve Mete’nin Çölyak olduğunu nasıl anladınız?

Çölyak Hastalığı ince bağırsağın, GLUTEN adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen alerjisi, hassasiyetidir ve ömür boyu süren tek gıda alerjisidir.

 Aslında herkeste ki belirtileri çok değişken bu yüzden de teşhis edilmesi zor bir hastalık maalesef. Belli başlı belirtileri; durdurulamayan ishal, kusma, sinirlilik,

ciltte döküntüler,büyüme geriliği,kabızlık sayılabilir. Metede sadece doğuştan beri gelen bir kabızlık vardı ve teşhis edilmesi 2-3 yılımızı aldı maalesef.

3-Peki neden bu kadar uzun sürdü teşhisi?

Kabızlık olunca önce şurup verdi doktorlar içince biraz iyi oluyordu sonra bırakınca tekrar kabızlık başlıyordu. Bir kaç çocuk doktorunda çare bulamadık maalesef ya fitil ya şurup derken çocukta fissür meydana geldi bu kez ona bağladılar kabızlığı. Sonra araştırma hastanesine götürdük 3 - 4 gün bir dünya testlerden geçti, herhangi bir teşhis koyamadılar ve yediklerine bağladılar. Çocuk diyetisyenine yolladılar o da bir işe yaramadı. Çocuk cerrahisi artık bir psikiyatriye yönlendirebileceğini söyledi, böyle devam ederse. Bu arada şurup kullanmaya devam etmeye başladık derken bir kez daha kabız oldu ve artık kan gelmeye başladı makattan. Bu kez başka bir doktora götürdük ki hayatımızın en doğru kararını vermişiz, bizi hemen gastreontolojiye yönledirdi ve kan testi yaptılar. Çölyak için pozitif çıktı sonra bir kez daha kan testi yaptılar garanti olsun diye yine pozitif çıkınca kesin tanı için endoskopi yaptılar ve çölyak kesinleşti. Bu süreç bizim için 2-2.5 yıl civarı sürdü.

 

4-Glüten dediniz. Nelerde var peki glüten,neleri tüketemiyor Mete?

Buğday, Arpa, Çavdar ve Yulaf gibi tahıllar GLUTEN içerir. Bizim asıl sıkıntımız glütensiz beslenmekten ziyade çapraz bulaşma riski.

5- Nedir Çapraz Bulaşma?

Çapraz bulaşma, temiz bir yiyeceğe besin olmayan ve bakteri içeren etmenlerden bakteri bulaşmasıdır. Örnekle açıklayayım size, bir bıçakla ekmek kestiniz o bıçağı yıkamazsanız ekmekteki o glüten çölyaklı birinin yiyeceğine değmemeli, fırında börek pişirdiniz o fırını çok iyi temizlemelisiniz yoksa o glüten çapraz bulaşmaya neden oluyor ya da yağda börek kızarttınız aynı yağda patates kızartamazsınız gibi …. Bu örnekler sayfalar dolusu artırılabilir maalesef.

6- Peki nedir bu hastalığın ilacı ya da çaresi?

Tek tedavi şekli GLUTENSİZ BESLENME dir.Çölyak tanısı alan birey artık çölyak hastası olarak adlandırılmıyor çölyaklı diyoruz onlara. Çünkü glütensiz beslendiği sürece hastalığı taşımıyor. Bu yüzden değerleri negatife düşen insanlar iyileştim sanıyor.Böyle bir şey söz konusu olamaz. Vücut glüten almaya başlayınca değerler de artacaktır.

 

7.Peki çölyaklı bir birey diyet yapmazsa sonucunda neler olur?

Demir eksikliği anemisi, Osteoporoz,İnfertilite (kısırlık), Tekrarlayan Düşükler, Laktoz intoleransı,Kas krampları (İstemsiz Kas Kasılmaları ),Depresyon,  bağırsak lenfoması, bağırsak tümörleri, Kanama, safra kesesi hastalıkları,migren, kolon kanseri Siroz, Kolit, Sindirim Kanalı Kanserleri, üreme sistemi bozuklukları,  psikolojik bozukluklar  gibi hastalıklara sebep olabilmektedir.

 

8-       Ne zaman blog yazıyorsun?

Belirlediğim herhangi bir zaman yok. Ne zaman ihtiyaç duyarsam. "Bu da insanlara faydalı olur" diye düşünüyorsam yazıyorum.

9-       Blog yazmaya başladıktan sonra en mutlu olduğun şey ne?

Çevremde "ne güzel yazıyorsun biz bu kadar ciddi olduğunu bilmiyorduk seninle çok şey öğrendik" dediklerinde çok mutlu oluyorum.

10-      Blog yazmak sana ne kazandırdı? Maddi ya da manevi karşılıkları senin için neler?

Maddi olarak hiçbir zaman beklentim olmadı, yazıyorum ve çıkıyorum sadece. Çevremden gelen övgüler paha biçilemez.

11-      Blog yazmaya devam etmeyi düşünüyor musun?

Tabii ki, elimden geldiği kadar.

12-       Sence kadınlar blog yazmalı mı?  Tavsiye eder misin?

Tavsiye ederim elbette.. Ama her önüne gelen de yazmasın:)

13-  Kadınların iş ve sosyal yaşantıya daha fazla dahil olması gerektiğini düşünüyor musun? Ne yapmalılar sence kadınlar?

Bir öğretmen olarak bunun için varız bizler. Erkekten çok kadınların dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Kadının elinin değdiği her yer güzelleşir.

 14-      Hayatında sana rol model olmuş bir veya birkaç kadın var mı?

Tanınmış olarak soruyorsanız yok. Ama annem her zaman rol model aldığım kişidir.

Çok teşekkürler Ayfer. Her zaman derim "anneler dünyayı değiştirecek güce sahip". Çocuklarımız söz konusu olunca yapamayacağımız pek bir şey yok. Deneyimlerini bizimle paylaşmaya devam etmen dileğiyle....