bekarlara tavsiyeler
evlilik kale gibidir
evlilik tavsiyeleri
güncel
Güncell
kişisel gelişim
Evlilik Bir Kale Gibidir
"Evlilik
bir kale gibidir. İçerdekiler dışarı çıkmak, dışardakiler de içeri girmek
ister"(Çin Atasözü)
Çok sevdiğim bir
atasözü bu. İçerdekiler dışarı çıkmak ister:) Evli olupta evlilikten şikayet
etmeyen yoktur heralde.
İnstagram'dan
bulduğum bu yazı da ayrıca beceremeyenlere gelsin. Utanmıyorsunuz yani
hala:))))))
Evlilik
konusunda ne zaman bir konuşma yapılsa hep derim ki "kızların evlenme
merakını anlayabilmiş değilim. Erken evleneceksiniz de ne olacak? Başınız göğe
mi erecek? Nedir bu evlenme kaygısı?" Aslında evlilik erkeğin işine
yarıyor bence. Bence değil herkesçe. Temizlik, yemek,ütü bulaşık, çocuk.
Hepsinin sorumluluğu kadında. Kadın yapmak zorunda, erkek isterse yardım eder.
Hatta kocası yardım eden kadın diğer kadınlar tarafından kıskanılır bile.
Yardım eden erkeğe zorunda olmadığı yönünde laflar söylenir.Erkek eve gelip kumandayı
eline alır, uzatır bacaklarını televizyon seyreder. Ama anlaşılmaz bir şekilde
de erkeklerdir evlilikten kaçan. Yani kadın güle oynaya, bayıla bayıla
sorumluluğa yani evlenmeye atlar. Bunu biri bana anlatabilir mi? Ben gerçekten
anlayamıyorum da.
Anadolu da bir
laf vardır "yaptığı yenir, diktiği giyilir" kız. Yani evlenilecek
ideal kız:) Çevremde ki kızlara bu konuda da söylediğim iki çift lafım var
"kanmayın kızlar bunlar hep sorgulamadan yemek yapmamız, ev işi yapmamız
için söylenen şeyler" Hatta birbirleriyle kıyaslayarak rekabet ortamı
yaratılır. Kanmayın annem bu gaza getirme çalışmalarına. Evlenmeyin demiyorum
tabi ki ama evlenmiş olmak için evlenmeyin diyorum. Yani artık yaşım geldi,
arkadaşlarım evlendi, çoluk çocuğa karıştı, artık düzenli bir hayatım olsun
vb...... sebeplerle evlenmeyin.
Aret Vartanyan'ı
bilirmisiniz? "Konuşanlar Kulübü" adında bir program yapıyor.
Bu programlarından birinde evlilikle ilgili "onsuz bir sabah daha
uyanmak istemeyeceginiz kişiyle evlenin. Evlilik kriteriniz bu
olsun" demişti. Ben de çok beğenmistim bu sözünü. O yüzden evlenmek
isteyenlere hep bu sözü söylerim. Ve "evleneceğiniz kişinin kaşını
gözünü değil ruhunu Sevin" derim. Ya da ruhunu sevdiğiniz insanla
evlenince derim. Çünkü fiziksel özellikler değişir ana ruh değişmez.
Güzelse güzeldir hep. Ruhu güzel insanlarla karşılaşmanız
temennisiyle hoşçakalın bekarlar:))))
Hakikaten yaa! Nedir kizlarin evlilik meraki. Evet evlilik cok guzel yani bence! Insan seviyorsa onunla yeni sabahlara uyanmak istiyorsa evlenmeli! Es anlasan, birbirini sevenlere cok iyi bir arkadas; anlasamayanlara ise cekilmesi katlanilmasi gereken bir kisi. Maalesef evlilikler hep maddiyata dayandirildigi icin kisa sureli oluyor, bosanan bosanana! Çunku hep bir sey icin seviyoruz o gidince sevmek icin bir sebep kalmiyor. Ben bir erkek annesiyim ve ogluma bana yardim etmesini soyluyorum. Bu ileride kadinlara bakis acisi olacak cunku. Insallah iki tabak getirdi diye bunu lutuf sayan insanlar azalir, kadinlar gereken degeri gorebilir. Sevgiler :)
YanıtlaSilGelecekte bu değişecek deneyimli anne. Senin benim gibi anneler sayesinde. İnanıyorum ben:)))
SilBence de utanmalilar yani, pes!:)
YanıtlaSilAma Baattin olayi cözmüs yaaa: "Bence bütün bosanmalarin sebebi...evlilik" BUDUR!:)))
Bencede EQ :))
SilKonu hakkında en grand ahkam kesici olarak diyebilirim ki "ömür uzadı gülhane parkında ne sen bunun farkındasın ne de sevgilin farkında". Yetişkinlik yaşı da en az 15 sene attı ileri. Aklı başında 30 degil 45 artık. Ona gòre hesap etmemiz lazım evlilik yaşı kaç olmalı. Eskiden 20 idi o zaman şimdi 35. Hesap ortada :)))
YanıtlaSilÇok haklısınız. Bütün ev işleri kadınlara hibe edilmiş adeta, erkek yardım etse büyük olay, şahane takdir edilesi bir durum, alkışlanası bir jest... Ama, kadınların her gün yaptığı onca şey yalnızca görev... Hatta yapmadığı ya da biraz aksattığı takdirde kıyametler kopuyor... Ruh birlikteliği olmalı evliliklerde. Ruhlar, yürekler bir olmadıktan sonra her şey soruna dönüşür, büyür ve içinden çıkılamayacak hale gelir buna evlilikler de dahil. Tabii bu toplumun bu bilince ulaşması maalesef daha çok zaman ister :(
YanıtlaSilEvlilik güzel.Boşanma kötü. Mutsuz bir evlilik daha da kötü.Evlilik programı izlemem şöyle geçerken baktığımda herkes rol yapıyor. Sanki ellerinde bir metin.Benim babam bekar insanlara üzülürdü. evlendirelim derdi. Tüm roller kadına verilmiş kadın mutlu ise seve seve yapıyorsa sorun yok. Ancak onda bile bize öğretilen var.sevgiyle kalın.
YanıtlaSilBazen kendime şaşırıyorum. Nasıl oldu da evlendik biz? diye :)
YanıtlaSilEvleneli 3 ay oldu ama ilk günleri hep aklıma insan sevmediği biriyle nasıl evlenir? aynı çatı altında nasıl yaşayabilir? sorusu gelip durdu. Evlenmeye hazır olmak diye bir durum olabileceğine zaten inanmamıştım ama evlendikten sonra bir yerde ikiye bölündüğümü hissettim. Bu duruma hiç hazır olmadığımı kısa bir süre içinde öğrendim :) Görümce, kayınlar, kayınvalide, kayınbaba, elti terimlerini çözemezken bir anda hepsine sahip oldum. ve tabii bir anda kendimi herkesi memnun etme çabalarının içinde buldum :) eşimi çok sevdiğim için pişman değilim ama bazen bazı durumlarda kötü oluyorum. Evin işi, iş yerinin işi, hayat koşuşturmacası ve aile özlemi bu arada kendime ve eşime vakit ayırma çabaları...
Daha da yazasım var :)
İyi ki yazmışsınız bu yazıyı, ne iyi geldi.
Nasıl içimi dökesim varmış ^^
Biraz uzun oldu ama.. sevgiler :)
Mesleği ve işi olmayan kadınlar, geleceklerini garantiye almak için evlenirler. Erkeğin geçimlerini sağmalası, yatacak bir yatak, başını sokacak bir ev, yararlanabileceği elektrik, su ve araba vermesi karşılığında ömür boyu ev işi ve çocuk bakımı gibi işleri yaparlar. Kadın çalışmıyorsa evlenmek istemesi çok doğaldır. Ailesinin yanında kendine ait bir hayatı yokken, evlendikten sonra olacağına inanır.
YanıtlaSilAma maddi olarak erkeğe muhtaç olmayan kadınlardaki evlenme sevdası nedir, onu bilmiyorum.
Erkeklerdeki evlilikten korkma durumu neden kaynaklanır, onu hiç bilmiyorum.
Ben de evlenmek istiyorum. 28 yaşındayım ve o kadar çok kriterim var ki. Evlilik programına çıkan kadınlar gibiyim. Yatı olsun, katı olsun, kıllı olmasın :P
Ama evlenmek için bir acelem yok. Hayatımı birlikte geçirmek istediğime emin olmadığım biriyle kriterlerime uyuyor diye evlenmem. Mağazada dolaşırken, tezgahtar gelir sorar ya, ''Ne bakmıştınız efendim?'' diye. ''Belirli bir şey aramıyorum'' derim. Sadece, ''Görünce işte bu diyeceğim bir şeye rastlarsam alacağım.'' derim. Evlilikle benim olayım da aynen bu. İŞTE BU! dediğim adama rastlarsam evlenirim. Ama bugün, ama 35 yaşımda, ama hiç bir zaman... Allah bilir.