film yorumu
hindistan
lion
lion filmi
Film Yorumu: Lion
En son ki sinema gecemizde Lion filmini izledik. Geçen yıl sinemada gösterilmişti. Yeni bir film. O zamanlarda hakkında güzel yorumlar okumuştum. Gerçek bir olaydan esinlenilmiş. Konusu Hindistan'da kaybolan bir çocuğun Avusturalya'da ki bir aile tarafından evlat edinilmesi ve büyütülmesi. Çocuk büyüyünce Hindistan'da ki gerçek ailesini bulmak için çabalıyor ve en sonunda buluyor.
Filmin konusundan çok bana düşündürttüğü şeyleri anlatmak istiyorum ben. Filmi izlerken Hindistan'ın bazı bölgelerinin ne kadar fakir olduğunu görüyorsunuz ve bir sürü de çocuk olduğunu görüyorsunuz. Onlarda da nüfus planlaması diye bir şey yok anladığım kadarıyla doğanın rızkını Allah verir diyorlar herhalde yada onların inancı neyse artık. Ama sağlıksız koşullarda yaşayan bir sürü çocuk. Yiyecek yemek, içecek su bile bulamayan insanlar. Ama filmin sonunda başrol oyuncusu çocuğun ailesini bulmaya çalışmasından anlaşıldığı üzere koşullar ne olursa olsun insan köklerini araştırıyor, bilmek istiyor.
Filmde Nicole Kidman Avustralyalı evlatlık alan kadın. Burada ki rolünü, mesajını çok sevdim. Çocuk büyüdüğü zaman yaptıkları bir konuşmada neden çocuk doğurmayıp evlatlık almayı tercih ettiği ile ilgili olarak diyor ki: " Çocuk doğurabilirdim ama dünyada zaten çok fazla çocuk var. Ben birilerini yetiştirmek, onun hayatına katkım olsun istedim.
Ayrıca bu aile başrol oyuncusu çocuktan başka bir erkek çocuğu daha evlat ediniyor filmde. Ve bu çocuk psikolojik sorunlu bir çocuk. Kızdığı zaman kriz geçiriyor mesela.Ve bu aile bu çocuğun sıkıntılarına rağmen evlat ediniyor onu. Takdir etmemek elde değil. Engelli yada sorunlu çocukları olan aileler bile kendi çocuklarına bakmak istemezken bu insanlar ona sıcak bir aile ortamı sunuyorlar.
Yani filmin en can alıcı noktaları çocuğun kaybolması ve sonra uzun çabalar sonucu ailesini bulması değil. Bu ailenin yaptığı fedakarlıklar, dünyanın daha iyi bir yer olması için verdikleri mücadeleler. Bir çok insanın yapamayacağı şeyler. Dünyanın daha çok ihtiyacı olan düşünce ve davranış tarzı.
Filmi bu ailenin verdiği mesaj açısından çok sevdim. Aslında normal bir film. Ağır ilerliyor , ama dediğim gibi mesaj bence kurtarıyor filmi.
Başrol oyuncusu küçük çocuğun performansı da alkışlamaya değer. Hem çok sevimli hem de yetenekli bir çocuk bulmuşlar.
Bir film yorumumun daha sonuna gelmekle birlikte filmi izlemenizi de tavsiye ederek bitiriyorum yazımı.
Selam.
YanıtlaSilİzlediğimde inanın aynı şeyleri bende düşündüm. Çünkü evlat edinmek çok yüce bir duygu. Herkese göre değil, hele hele sorunlu bir çocuğu da sahiplenmek daha bir fedakarlık ister.
Birazdan izlemeyi düşünüyorum :D
YanıtlaSilNe severek izlemiştim Kadriyecim ben bu filmi ♥ Senin gözünle bakmak da şahane oldu...
YanıtlaSilhemen listeme ekliyorum :)
YanıtlaSilMuhteşem bir filmdi, Nichole Kidman’ın gerçek hayatta da evlatlık çocukları var aynı zamanda biyolojik çocukları da var. Hintliler’in büyük kısmı Hinduizm’e inanıyor, diğer dinlere inanan az bir kesim de var tabii. Hindistan’da Kast sistemi hala var ve bir kesim inanılmaz bir refah içinde yaşıyor, büyük bir kesim ise filmdeki yoksulluğu son derece normal bir yaşam tarzı olarak benimsemiş, dinleri gereği. Ben filmi izlerken höyküre höyküre ağlamıştım Kadriye, hele çocuğun kaybolduğu sahnelerde... Sonra çocuğun cinsel istismara uğrama riskiyle karşılaştığı sahneler yüreğimi sıkıştırmıştı. Filmi izlerken binlerce kere şükrettim oralarda doğmadığı , oralarda anne olmadığım için. Eline sağlık 😍
YanıtlaSilGuduuuuuu..
YanıtlaSilBenim de aklımda :)
YanıtlaSilNeyse, ben de beklerim blog'uma, çok sevgiler :)
Kesinlikle bakacağım :)
YanıtlaSil