Anasayfa
biz kimiz kadınız
Didem Deligönül
İlüzyon
kadın olmak
kadın-erkek eşitliği
kadınlara öğüt
Muhteşem Kadınlar
yazar didem deligönül
Bir Kadından, Diğer Kadına Mektup
"Yaklaşık 1 milyon kez okunmuş
Didem Arslantürkl'ün güzel bir yazısını sizinle paylaşmak istiyorum"
----------------------------
Bir Kadından, Diğer
Kadına Mektup
"Bir liste var önümde; yıllar
sonra edindiğim. Senin bir kenara not düştüklerin gibi; bunlar da benim
biriktirdiklerim. İster altına ekle, ister kendininkilere kat. İster dikkate
al, ister kaldır at.
1) KARİYERİNİ KIZLIK SOYADINLA YAP
Şimdi toz pembe, biliyorum; öyle oluyor başta.
Ortalarda da idare ediyor hatta. Ama gün geliyor; "kocanın soyadı
ile" tanındığını fark ediyorsun. Boşanma aşamasına geldiğinde, yeni bir
SEN inşa etmek zorunda kalıyorsun. İş hayatında o güne kadar yaptığın her şey -
eğer kocan, mahkeme kararıyla onun soyadını taşımana izin vermezse - alt üst
oluyor. Hem, ne gerek var ki "izne" vs'ye? Adınla soyadınla, şânınla
yürü. Kalıcı olan SENsin.. senin emeklerin.
2) ÇALIŞ. SAKIN DURMA
Kocan sana diyecek ki "Yahu ne gerek var,
ben para kazanıyorum zaten. Sen tadını çıkar evdeki hayatın. Çocuğuna bak,
günlere git, spor yap, mutfakta oyalan, alışverişe falan çık, devril yat, takıl
istediğin gibi." Tatlı gelecek, kolay gelecek, işine gelecek belki. Yapma.
Kendini geliştirmeyi, kendine yatırım yapmayı bırakma. Yeteneklerine yönel,
hayallerini unutma. Oku, çalış, üret. Seçimlerinin; bir zaman sonra "bir
başına ve ayakta isen", anlamı olacak.
3) KENDİ ÖLÇÜNÜ KENDİN AL
Sana "o kadar güçlü değilsin"
diyecekler. "Sen başaramazsın" yaftasını yapıştıracaklar. "Bu da
nereden çıktı", "ulaşabileceğin hayaller kur" falan diye de
yumurtlayacaklar. Yavaşlatacaklar seni. Şaşırtacaklar, yanıltacaklar. İşin
kötüsü, bazen potansiyelinin olmadığına "inandıracaklar" da, kimbilir..
Aman ha, sakın durma, kanma. Sen, neyi başarmak istersen O'sun. Bilfiil kendisi
hem de. Nereye bakarsan, oraya gidersin. Senin ölçünü senden başka kimse
alamaz. Kendi kıyafetini kendin dik. Nasıl istiyorsan, öyle ol. Uzlaş ama
değişme, dönüşme.
4) KANTARIN NE KADAR TARTIYOR?
Her topa girme. Her sorumluluğu alma. Her yükü
taşıma. Sonradan ruhsal çöküntü yaratacak, sana "keşke" dedirtecek
hiçbir şeye soyunma. Rol çalma. Unutma; her kantar, belirli bir ağırlığa kadar
tartar. Fazlasını almak, kantarı yorar. Her şeyi başarmak zorunda değilsin; her
sorunun çözümü sende değil. Sen de diğerlerinden farklı değilsin. Enerjinle,
moralinle, zaten taşıdığın yüklerinle, gidecek epey yolun var. Çünkü ne oluyor
biliyor musun; bir süre sonra insanlar seni takdir etse de, kıyamadıklarını
söyleseler de, bu naif (!) yaklaşımlar bi' b...ka yaramıyor. Madalyan ve
hastalıklarınla başbaşa, hayatı sorgulamaya başlıyorsun. Nerede mi? Hastane
koridorlarında, uykunu aradığın akşamlarda, elin kolun kalkmadığında, hayata
dair umutlarını sorguladığında. Yapma. Sakın yapma.
5) KENDİ ŞARKINI SÖYLE
Seninle dalga geçecek kimileri. Giydiğin
elbiseye, kahkahana, oturuşuna-kalkışına karışacaklar, sözüm ona
"doğru"ya çekecekler seni tüm iyi niyetleriyle (!). "Aman dans
etme, beceremiyorsun" diyenler çıkacak. Sesinin kötülüğünden dem
vuracaklar.. Susma. Kendi şarkını söyle. Canın nerede, ne zaman, nasıl
istiyorsa, öyle söyle. Hayatın, "senin şarkın". Notalar senin, kulak
senin, ses senin. Ne istiyorsan, onu söyle. Kendi şarkını yaz. Bağıra çağıra
söylemeye başladığında, altında senin imzan olsun. Kendi şarkısını yazamayanlar
lâf atacaktır; gülümse.
6) HAFIZANI DİRİ TUT.
Neydin sen? Neredeydin? Nereye gidiyordun?
Nasıl olacaktı? Neler yaşayacaktın? Sorularını sakın bırakma. Her sabah,
kahveni içerken listene göz at; neresindesin, n'apıyorsun? "Biz" olup
bambaşka bir maratona girmişken; "ben" bir yerlerde tıkanmış, arkadan
nefes nefese, önündeki kâfileye umutsuzca bakıyor olabilir mi?
Sakın unutma. Başlangıç noktanı, başlangıç
sebebini; yürüdüğün yol ile teyit et.
7) KALBİNİ DİNLE
Ne olursa olsun, neye mâl olursa olsun, kalbini
dinle. Seni nereye götürürse götürsün, sana ne yaptırırsa yaptırsın, kalbini
dinle. Dibine kadar sev, sonuna kadar git, olmadıysa bambaşka bir yola git..
Hattâ istiyorsan dur ama hep kendini, hep kalbini dinle. İnsanların
eğilimlerine, tepkilerine, eleştirilerine aldanıp, "onaylanan" yolu
seçme. Kendi yolundan git. Kalbinin yolundan.
8) VAZGEÇMEYİ BİL
Israr etme. Bittiyse, diretme. Serbest bırak
kendini de, yolundakileri de. Eğer kader diye bir şey varsa, elbet tecelli
edecek. Eğer "farklı" olacaksa bir şeyler; elbet o "yeni"
de paşa paşa önüne gelecek. Bırakmayı bil. Vazgeçmek=Özgürlük. Vazgeçmek=Yeni
seçimlere ilerlemek. Ve hiçbir seçim, geleceği "özünde"
değiştirmeyecek: Özendiğin insanlar kadar özgürsün, sürprizlerle dolusun,
rengârenksin sen de.
9) HERKES GİTTİĞİNDE, KALAN MANZARA SENİ MUTLU
ETSİN
Kocan gidebilir. Çocuğun Allah'ın emri gidecek.
Annen, baban.. Eninde sonunda yalnız kalacaksın. Cebinde ne varsa, kaderin o.
Hesapladın mı, neler birikmiş çıkınında? Ne kadar erken, o kadar iyi. Henüz
harekete geçmediysen, şimdi başla.
10) HER BAŞLANGIÇ İYİDİR
Seçimlerini yaparken, şartlara takılma. O
şartlar, bu ânın şartları ve senin bugüne kadarki tecrübelerinle geliştirdiğin
inançların. Hepsi bu. İçindeki o BAMBAŞKA SENle tanışmadın, onu keşfetmedin
daha. O SEN, seni hep mutlu edecek, yalnız bırakmayacak; emin ol. Kendine
tutun. Başlangıçlar insanı diri tutar. Bitişlere tutunursan, düşersin. İÇİNDEKİ
SENe şans ver. Seni utandırmayacağını göreceksin."
DİP'in ve İllüzyon'un yazarı, Didem Deligönül
Öneriler çok güzel.Bize de +1 yapmak düşer :)
YanıtlaSilBir erkeğin hakimiyeti altına girmekten fazlasıyla memnun olan bunca kadınımız varken böylesi güzel öneriler havada kalır gibime geliyor; ama yine de okumaktan çok mutlu oldum. Paylaşım için teşekkür ederim.
YanıtlaSilGüzel bir harekete geçirme yazısı olmuş. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilohhh tüm önerilere bayıldım
YanıtlaSilsağol tatlım
Çok güzel öneriler, ancak ben bir kadınım kendini çevresinden bütünüyle soyutlayarak değil de çevresiyle bütünleşerek gerçekleştirmesinden yanayım. Kendini elbette kanıtlayacak ama sosyal çevreye de her zaman ihtiyaç var,
YanıtlaSilSelam-sevgiler...
Ama gün geliyor; "kocanın soyadı ile" tanındığını fark ediyorsun. Boşanma aşamasına geldiğinde, yeni bir SEN inşa etmek zorunda kalıyorsun. Ne kadar doğru. Aslında sen zaten varsın ama öyle mi bakıyorlar? hayır. Kendini yeniden anlatma ve ifade etme çabaları içerisinde kalıyorsun. Çok güzel bir paylaşım olmuş. Kitap hemen alışveriş sepetine eklendi ve kısa zamanda okunacaktır. Teşekkürler:))
YanıtlaSil