kardeş kardeşin ne olduğunu ne öldüğünü istermiş
kardeş kıskançlığı
kardeşlik
Kardeş Kardeşin Ne olduğunu Ne Öldüğünü İstermiş.
Kardeş kardeşin ne olduğunu, ne öldüğünü istermiş
Gülse Birsel'in
yazısını okuyunca kendi çocukluğum geldi aklıma. Biz 3 kız kardeşiz. Benden 3
yaş küçük kardeşimle hep kavga ederdik. Şimdi de farklı şekillerde
didişiyoruz(Arda ile Ezgi kavga ettiklerinde kendime hatırlatıyorum "kaç
yaşındayız, hala Nimo'yla kavga ediyoruz").
Annemin
"eve gidince ben sana göstereceğim" bakışı vardı mesela hiç unutmam
hala ürperirim:)
Sonra eskiden
sobalar ve onları karıştırmak için kocaman maşalar vardı. Kardeşimle ben kavga
ettiğimizde o maşayla popomuza popomuza vurarak döverdi bizi. Biz de bana ne
kadar vurdu? Kardeşime ne kadar vurdu sayardık ve haksızlık olmasın diye
"ama bana 5 kere Nimo'ya 4 kere vurdun haksızlık bu" yada
"ablama daha az vurdun" derdik, orada bile didişmeye devam ederdik:)
Büyük çocuklarda
suçluluk duygusunun diğer çocuklara oranla daha fazla olduğu kanaatindeyim.
Çocukken en çok duyduğum ve nefret ettiğim cümle "ama sen ablasııııın, o
küçüüüük", yazık, can havliyle "bu ablalık nasıl bırakılıyor ki ben
bırakmak istiyorum" derdim. Ve kendi çocuğum olduğunda asla ona
söylemeyeceğim derdim kendi kendime. Şimdi ne yapıyorum biliyor musunuz?
Aynısını. "Ama sen büyüksün, abisin" diyorum. Annemin söylediği tüm
cümleleri kullanırken yakalıyorum kendimi:)
Hiç unutmadığım
bir sahne var aklımda ve o anda düşündüğüm şeyler. Bir kardeşimiz daha
olacağını öğrendiğimizde çok sevinmiştim "yaşasın Nimo'nun da kıskanacağı
biri olacak" diye sevinmiştim. Gerçekten de o da kardeşimizi çok kıskandı.
Ben en küçük kardeşimizi hiç kıskanmadım. Hep benim bebeğimdi o. Ama Nimo
farklı "ne onunla ne onsuz olmaz".
Üniversiteyi
birlikte kazanıp evden ayrıldık Nimo'yla. Öyle komiktik ki. İkimizde yurtta
kalıyorduk ve o zamanlar cep telefonları yoktu. Sıraya girer kartlı telefonda
konuşmak için beklerdik. Sıra bize geldiğinde konuşurken saçmalamanın dibine
vururduk Nimo'yla ve gülmekten ölürdük. en son da "seni çok özledim abla,
ya da seni çok özledim Nimo" cümlesiyle biterdi konuşmamız.
En çok
didiştiğim ama en çok ta beni anlayan kişidir Nimo. İnsanın kız kardeşinin
olması çok güzel.
Kardeşlerimin
çocuklarını da kendi çocuğum gibi sevebileceğimi düşünmezdim hiç. Ama öyleymiş.
"Kardeşlerinizin yaptığı en güzel şey yeğenlerinizdir" sözü çok
doğru.
Şimdilik
hoşçakalın...........
Ne kada güzel anlatmışsınız.Biz de ablamla hiç anlaşamayız,sürekli onu yap bunu yap demesi,otoriter tavrı hep kavga etmemize sebep olmuştur ama annem vefat ettikten sonra bana bir nevi annelik yapan da odur.Hakkını hiç bir zaman ödeyemeyeceğim dünyadaki tek insan diyebilirim.
YanıtlaSilBen de kardeşime çok ablalık tasliyormusum Leda o öyle söylüyor:)
Silne güzel yazmışsın be arkadaşım :)
YanıtlaSilDidişiriz midişiriz ama düştüğümde ilk kardeşimiz koşar.... Hoş benimki bir arabada laf söyler ama olsun :)))
Bu arada konuyla alakası yok ama soba demiri diyince aklıma geldi. Ben o soba demirini ısıtır ısıtır halıya desen yapardım ahahaaaa :) Annemde bana desen yapardı tabi ki ama vazgeçmezdim :)))
Sevgiyle kal arkadaşım
Teşekkürler Şebo. Ben de kardeşim e çok söylemiyor muşum :) halıya desen yapmak iyiymiş benim anam çıldırırdı
SilBen de bazen beni çileden çıkarsa da ilk anlatma isteğimde kardeşim, laf aramızda kız kardeşim gelir aklıma^^ Bize de uğrayın arada, sevgilerle
YanıtlaSilYaaa zaten öyle çileden çıkartan da huzur veren de onlar
SilAh tek çocuk olmak ah.. Yarama tuz bastınız resmen. Allah sizleri ayırmasın. ^^
YanıtlaSilAmin Febris ama küçükken tek çocuk olmayı nasıl isterdim bi bilsen:)
Sil