Bir Şubat Tatilinin Ardından

Bu sene Şubat tatilinde Afyon'da termal otele gittil. 2. Geleneksel anne-kızlar ve torunlar tatili yaptık. Bu sefer Arda gelmediği için tamamen kız kıza bir tatildi. Oğluşumun dersanesi vardı malesef. Ama zaten sıkılırdı orada. Otelde küçük çocuklar için sürekli bir program vardı. Ezgi ve kardeşlerimin küçük kızları çok eğlendiler. Bu arada böyle bir termal kültürü varmışta benim haberim yokmuş. Aslında Bursa'da çocukluğumda termallere, hamamlara çok giderdik, alışığım ama evlendikten sonra unutmuşum. Eşim sevmez termalleri, mikrop yuvasıymış oralar öyle der hep. Çorum'da termal kültürü yok herhalde:))))

Tatilin bir gününü de Afyon'u gezmeye ayırdık.Ama öyle soğuktu ki Ukrayna'yı andık hep. Afyon çevresi dağlarla çevrili olmasından dolayı soğuğu çok ünlüymüş. Soğuk olurmuş genelde. Hatta savaşın geçtiği tepeleri görmek isterseniz mayıs ayından sonra gelin dediler. Zafer Müzesi şehir merkezinde Orman Bakanlığı'na bağlı küçük bir müzeymiş. Müzede çalışan bey bizimle çok ilgilendi(tek gezen bizdik, ondan mı ki acaba:))) Uzun uzun savaşı anlattı bize. Atatürk'ün komutanlarıyla toplanıp savaş stratejisi belirlediği odayı gösterdi. Müzelerin genellikle Kültür Bakanlığı'na bağlı olduğunu ama bir kaç müzenin farklı bakanlıklara bağlı olduğunu anlattı. Küçük bir müzeydi ama çocuklar için güzel oldu bu gezi.

Sonrasında acıkınca tandır kebabıyla ünlü Aşçı Bacaksız Lokantası'na gittik. Küçücük, esnaf lokantası gibi bir yer. Öğleden sonra 3'ten sonra açık bulamazmışsınız. Hatta annem sordu "bu kadar meşhursunuz neden büyütmüyorsunuz" dedi. Sahibi de "biz 5. kuşak bu işi yapıyoruz 1 tencere tandır yaparız bitince dükkanı kapatırız" dedi. Yani hallerinden memnunlar. Gözü gönlü tok insanlar. Ama eğer bir şeyi iyi yapıyorsanız gizlenemezsiniz insanlar sizi bulur sözünün doğruluğu yine kanıtlanıyor. Hemen hemen herkes biliyor burayı. Afyon'a gideceğimizi söyleyince mutlaka burada kebap yememizi söylediler. Ayrıca kaymaklı ekmek kadayıfı da harikaydı. Zaten Afyon kaymağı, mermeri, kaymaklı lokumu ve termalleriyle ünlü bir yer. Bu arada otellerin bulunduğu yerde İkbal Otel'in yanında ki marketten Vişneli Ekmek Kadayıfı ve Kaymak aldık. Kız kardeşim daha önce gitmiş o almamızı söyledi. Sonrasında eve gelince bayıla bayıla yedik ve neden daha fazla almadığımıza hayıflandık. Yok böyle bir lezzet. Bak yazarken bile ağzım sulandı:))))(ahhh ben adam olmam:))) Bu arada 2 kilo alarak kapatmışım bu geziyi, çok üzgünüm çooook:(((

 

Kaldığımız İkbal Otel'in yanında epey büyük bir outlet var. Ünlü her marka vardı sanırım. Tatil demek yemek demek, yatmak demek, alışveriş yapmak demek öyle değil mi?:)))) Bizde öyle yaptık:)))))

Kar yağmaya başlayınca yollar kapanırsa diye çok korktuk, meşhurmuş çünkü yol kapanması.

Bu arada Kamil Koç firmasıyla seyahat ettik ve otobüste kızım çantasını unuttu. İçinde gözlüğü, kitapları falan vardı. Hemen aradım , birkaç gün sonra Isparta Otogarı'nada olduğunu söyleyen bir telefon geldi. Benim oraya bir kurye göndermem gerekiyormuş. Aldırma sorumluluğu benimmiş. Cezalandırdılar yani beni. Sakın ola Kamil Koç otobüslerinde bir şeyinizi unutmayın. Bin kere telefonla görüştüm. Bana karşı ödemeli olarak göndermelerini rica ettim ki mantıklı olan bu, sistemlerinin böyle çalışmadığını söylediler. İnternetten yazdım, defalarca telefon ettim ve sonunda pes ettim. Türkiye'nin kurumsal firması diye bildiğimiz firmalar böyleyse vay halimize dedim en son. Ölmüşüz ağlayanımız yok. Bu arada 15 gün oldu hala elime geçmedi çanta. Otobüse atlayıp Isparta'ya gidip alıp dönseydim daha iyiydi.

Bu ufak sorunda keyfe keder yani olur böyle vakalar dedik, tatilin tadını çıkarmaya devam ettik. Çocuklar çok eğlendi, Havuzlarda kaydırak falanda vardı ve açık havada hava neredeyse -10 derecede insanlar dışardaki havuzda yüzüyorlardı. Aslında denemediğime pişman bile oldum. Çünkü içerdeki havuza geçiş vardı, yani üşüyünce hemen geçebilirsin diğer kapalı bölüme ama annem ve kızkardeşim bana deli gözüyle baktıkları için yapamadı. Ah şu "başkaları ne der" düşüncesi , bak içimde kaldı şimdi, niye dinlediysem onları:))) 

 

Bir tatil daha böyle bitti, güzel anılar kaldı. Birde fotoğraflar.