ahlaklı toplum
doğru ol
yeni yıl
Biz Hep Doğru Olanı Yapalım
Yeni bir yılın
başlaması bir çok insanda olduğu gibi benimde de muhasebe yapmama vesile oldu.
Şöyle bir etrafıma bakındım, kendi çevreme, ülkemin durumuna, dünyaya.
Gördüklerim çok hoşuma gitmedi tabi ki ama umudumu da hiç bir zaman
kaybetmemeye çalışıyorum.
Her yerde haksızlıklar, zulümler,iş yerlerinde mobingler, kendisi
iyi durumdaysa dünya umrunda olmayan bencil insanlar ki daha fazla arttığını
düşünüyorum son dönemde. Ve bu manzara bana her zamankinden daha fazla doğru
olanı yapmaya çalışmamız gerektiğini ve daha fazla insana rehber olmamız
gerektiğini düşündürdü.
Hep eleştirdiğimiz, cahil insanları yönlendiren insanlar bir şeyi
iyi yapıyorlar ki güçlüler. O zaman gerçekten iyi insanlarında o şeyi onlar
kadar iyi yapmaları gerekir ki iyi yönde yönlendirilsin topluluklar. Şikayet ve
eleştiri hiç bir getirisi olmayan şeylerdir. Şikayet ettiğiniz için düzelmez
hiç bir şey. Eleştirdiğiniz için de düzelmez. Bir şeyler yapmalısınız ki
değişsin. Hatta şikayet ettiğimizde ve eleştirdiğimizde olumsuza o kadar odaklanırız
ki olumsuzluk artar.
Konuştuğum insanlar "ben ne yapabilirim ki?" diyorlar
ben de onlara "sen değilsen kim, şimdi değilse ne zaman" diyorum.
Toplumu biz oluşturuyoruz ve her bir birey önemli.
Geçenlerde bir arkadaşımla korsan kitap satın alma konusunda
konuşuyorduk ve bana dedi ki "ama bazı kitapların da gerçekten içi boş,
hak etmiyorlar o parayı" ben "olsun" dedim. "Biz kendi
yaptığımızdan onlar kendi yaptıklarından sorumlu" o yüzden biz her zaman
doğru olanı yapalım.
Yaptığınız şey doğru olduğunda vicdanınız da rahat olur ve
vicdanınız rahatsa size ne söylediklerinin hiç bir önemi olmaz.
Zaman zaman yaptıkları şeylerin yanlış olduğunu bilen ama yapmaya
devam eden insanlara bakar hayret ederim. Yanlış yaptığının, haksızlık
yaptığının farkında olmaması neredeyse imkansız nasıl devam edebiliyor ki diye
düşünürüm . Şunu fark ettim ki eğer yanlış bir şey yapıyorsak vicdanımız bizi
hep uyarıyor aslında ama onu susturmanın bir yolunu buluyoruz. Bir bahane
üretiyoruz mutlaka, minareyi çalan kılıfını hazırlar" sözünde olduğu gibi
mutlaka kendine bir gerekçe bulur.
Dünya daha kötüye gidiyor diye şikayet etmek yerine biz hep doğru
olanı yapmalıyız. Özellikle kadınlar olarak bu konuda bize daha çok iş düşüyor.
Çünkü çocukları yetiştiren kadınlar , yani gelecek nesilleri şekillendiren
kadınlar. Bu gücümüzün farkında olup doğru olanı yaparak daha güzel bir dünya
için katkıda bulunabiliriz.
Bu konuya ben de çok takmıştım bir ara artık düşünmekten yoruldum çünkü insanlar o kadar vurdumduymaz ki, yani onları konuşarak ikna etmenin imkansızlığını anladım. Anlamak da çok kötü oluyor ha, (hani demişsin ya şikayet etme gerçekten bir halta yaramıyor şikayet etmek).
YanıtlaSilÖrnek vereyim, tabii ben kedici teyze olarak, hayvanlarla ilgili bir örnek vereceğim:
Şimdi bizim apt. bahçesinde uzun yıllardır doğan yavrular hep eziliyor, aylarca bakıyoruz, yavrunun kendi annesi bakıyor kaç ay, büyüyor, pofuduk güzel bir şey oluyor, seyretmeye doyamıyoruz ama birer birer eksiliyorlar:( komşum da bir karı-koca, yaşlı, tek çocukları da evlenip gitti, evleri müsait, 3 oda salon, koca bir balkon aynı benim gibi, pencereden kedi bahçeye iner-çıkar mis gibi, e kedileri de seviyor, birlikte para toplayıp mama alıyoruz onlar için, yani kedisi olsa para verip mama alamayacak biri değil, diyelim alamadı o gün bütçesi müsait değildi beni çok iyi biliyor ben ona mama veririm seve seve zaten sokağın kedilerine mama vermiyorum muntazaman? Yani bir yavruyu ezilmekten kurtarabilir, hayatını kurtarabilir hem seviyor, hem evi müsait, hem maddi durumu müsait, evde kedi sevmeyen, istemeyen başka akrabası filan yok. Alerji filan hak getire. Ama almıyor. Ben ona Lokum'un öyküsünde anlattım Lokum'u bile almadı.!! Ölmesine sebep oldu, ortadan kayboldu ama ben ölmüştür diyorum...:( şu an yine pofuduk bir yavru var, iki kardeşi de ezildi, birini görmedik muhtemelen ezilmiştir çöpe atmıştır çöp kamyonu:((ötekini gördük ezilmiş:( "Fatma hanım bunu da siz alın bu da ezilmesin" diyorum ama yok KAPI-DUVAR. Sanırım benim evimde gördükleri şeyin başına geleceğini bildiklerinden istemiyorlar o da şu: Benim kanepe, koltukların kol kısımları lime lime, süngerleri çıktı, Bücürük'ün tırmığından...e işte bu tipler (bir de çok dindar! Başı kapalı vs.) koltuk, kanepeleriyle nikah kıysın diyorum, onlara zarar gelecek diye herhalde istemiyor kediyi evde....ya da her gün kum temizleyecek, o zoruna gidiyor ki, o kum almasa da olur kedi çişi gelince bahçeye iner-çıkar alt katta..ya kadın iyilik yapma fırsatı önünde ama yapmıyor bir can kurtaracak bu pis dünyada, ezilmeyecek, köpeklere yakalanmayacak, 18 yıl yaşayacak belki 20 yıl..ama yok kanepesi, koltuğu daha önemli:(
Kız ne yapayım artık? Yalvarayım mı? Ki emin ol yalvarsam da almaz. Öyle inat, yani Lokum'u almadı yahu, zavallı 4 ay en iyi en ünlü klinikte bakıldı, yaraları iyi oldu, mis gibi, piresi yok, biti yok, kisti yok, paraziti yok, getirdim mis gibi onu bile istemedi o kedi için 2700 lira harcamıştım o yıl, onca emek maddi manevi , hepsini heba etti kadın yine almadı ve 3 gün dayanmadı Lokum bahçede:(
(Ben Bücürük yüzünden alamamıştım....:()
Yani böyle olmuyor arkadaşım ne yapsak, ne etsek bazılarına laf işlemiyor...vicdansızlar...ay çok dertliyim bu konuda kafanı şişirdim kusura bakma:( mutlu seneler canım...
Çöpten yiyecek toplayan adamdan, açlıktan ölen bir kediden, soğuktan donan bir çocuktan, hepsinden sorumluyuz . Ahhh bir anlayabilsek Müjde.
Silçok haklısın Allah'a çok şükür ki kadın olarak doğruları yapmamızı destekleyen eşler var arkamızda birçok kadın maalesef bu konuda da kendi doğrularını yapamıyorlar...Söz ve davranış hakları yok çünkü
YanıtlaSilŞanslı olduğumuz konusunda çok haklısın Fatmacığım. Bir çok kadın bu şansa sahip değil maalesef.
SilBence şikayet etmek , eleştirmek hakkımız, olmalı her zaman.Ama Elimizi de taşın altına sokmalıyız imkan dahilinde.Doğru davranışlarda bulunmamız , bulunmayanları eleştirmemizi engellemez.Yanlışa ,yanlış,denilmeli bence.
YanıtlaSilTabi ki hakkımız Mehtap. Ama sadece eleştirip, şikayet edip oturmaktan bahsediyorum. Değişmesi için bir şey yapmıyorsan şikayet etmeyeceksin demek istiyorum. Değiştirmeye çalışmıyorsan, elinden bir şey geldiği halde yapmıyorsan memnunsun halinden demektir. Çaresiz değiliz yapacak mutlaka bir şeyler vardır diye düşünüyorum.
SilGeçen facede izlmiştim galiba bir video...
YanıtlaSilYaşlı bir ayakkabı boyacısı. Bir adam gelip ayağını dizine koyarak boyatıyor. Akabinde küçük bir kız çocuğu ayakkabısını çıkartarak veriyor yaşlı ayakkabıcısına. İlk müşteri bunu fark ettiğinde çok utanıp oda aynısını yapıyor vs...
Yaptıklarımızdan sorumluyuz ve bir yerlerde örnek olduğumuz bir insan vardır mutlaka...
Gönlüne sağlık canım benim ♥
Benimde aklıma meşhur kırık cam teorisi geliyor.
Sil"Suçlarla mücadeleyi nasıl başardın" sorusuna New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin cevabı şöyle olmuştu..
"Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırılsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın.
O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım."
Bir sokağın suç bölgesine dönüşme süreci önce tek bir pencere camının kırılmasıyla başlıyor. Çevreden tepki gelmez ve cam hemen tamir edilmezse, oradan geçenler o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, diğer camları da kırıyorlar. Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor"
ne güzel bir hikayeymiş. Bugünlerde bir arkadaşım kızıyla çok sorun yaşıyor. Ben kızına kızamıyorum bile. Neden mi? Daha çok küçükken halledilemeyen sorunlar büyümüş. Şu anda 17 yaşında ama iş işten geçmiş . Anne olarak bu sorunu daha başında halletmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Bazen göremiyor mu insan bilemiyorum. Küçük sanıyor sanırım ama o sorun aynen belediye başkanının yaptığı gibi daha başından onarılsaydı bu kale gelmezdi.
SilSorun küçükken halledilmesi daha kolay tabi ki sonradan çok zor oluyor kesinlikle. Günü kurtaran çözümler sorunu büyütüyor sadece.
Silben de yapıyorum bazen yanlış olduğunu bile bile hala yapmaya devam ediyorum, yaptğım şey bana zararlı biiliyorum ama yapmaktan da kendimi alıkoyamıyorum, iradesizim galiba
YanıtlaSilFarkında olmak bile bir şey Meltem. Değiştirmek istediğin şeylerin yarısını çözmüşsün demektir:)))
SilBireysellik çok önemli. Ama toplumların da maalesef bir hafızaları var. Ve yeni gelen kuşaklar da buna göre şekillendiriliyor. Yanlışlığa, haksızlığa karşı durmak, mücadele vermek bizim gibi ülkelerde çok çok zor. Ama yine de inancımızı kaybetmememiz gerek değil mi?
YanıtlaSilYanlış yaptığım için vicdanım sızlamaz. Yaptığım yanlış beni etkiler veyahut mutsuz eder ise yine vicdanım sızlamaz, yanlışı düzeltmek için uğraşırım. Kesin kesin kesinkes düzelmiyorsa; teselli ararım. Bu arada bu ülkeden zerrrrreeee umumdumda kalmadı. Yaptığım şey yanlışsa ve benim bundan çıkarım varsa, bildiğim halde devam ediyorsam yanlış yapmamış kadar rahat yaşarım.
YanıtlaSilHayat felsefelerimden kesit dinlediniz. Teşekkürler efemmmm.
Yanlış yapmak derken birilerine haksızlık yapmaktan mi bahsediyorsunuz , hakkini yemekten mi , bilerek acı vermekten mi tam anlayamadım sevgili MSP. Kizdiginizda tepki göstermek ve bundan pişmanlık duymamak olabilir ve sanırım ondan bahsediyorsun:) yoksa yaşasın kötülük mu diyorsun:)) görüşlerine saygı duyuyorum senin de yorumundan saygı duyduğun anlaşılıyor:) zaten hepimiz birbirimize saygı duymayı başarabilsek sorunların büyük kısmı çözülür kendiliğinden
SilBir el de sen verse herkes elinden verse dünya güzelleşir.Anlaşılmayacak bir şey yok bu tüm haksızlıkları heralde uzaylılar yapmıyor yasa ruhlar.Yapan yine memesi olan beyni olan insanlar topluluğudur.Saygıyla kalın...
YanıtlaSilÇook haklısın Kadriye. Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayıp ama herhangi bir şey için rahatını feda etmeyenlerden olmayalım. Meselâ milli değerlerden bahsedip çocuğunu bayram törenine göndermeyenler, çevreci söylemler verip geri dönüşüm kutusundan bihaber olanlardan.
YanıtlaSilÇok sevdiğim bir söz vardı. Kişiden kişiye yapılan küçük bir iyilik bütün insanlık için düşünülen büyük bir iyilikten üstündür.
İnatla sevgi dolu olmaya çabalıyorum.Empati kurmayı önemsiyorum. Ama kırıla kırıla da artık ya insan ilişkilerinde başarısısızm diyrum ya da gerçekten azınlık kaldım saflıkta... bilemiyorum..iş ortamı feci stres..kendimden uzaklatırıyor beni sanki..denge kurmak lazım da zor işte.. çok yorgunum tam toparlayamdım yazmak istediklerimi...neyse.. mutlu haftasonlarııı
YanıtlaSilhttp://loveandsmile.wordpress.com/