Ankara Yürüyüş Rotaları-Konuk Yazar

Merhabalar
Bugün 2. Konuk Yazar Mehmet Bilgehan Bey'in yazısını yayınlıyorum. Ankara çevresi yürüyüş rotaları. Teşekkürler Mehmet Bey. Emeğinize sağlık.
http://mbmerki.blogspot.com
 100_6076.JPG görüntüleniyor
ANKARA YÜRÜYÜŞ ROTALARI
İnsanoğlu dünya üzerinde görüldüğünde çıplak, yalnız ve korumasızdı. Yaşamını sürdürebilmesi için hemcinsleriyle dayanışma içinde yaşaması ve bir arada olması gerekiyordu. Bu sayede hayatta kalmayı ve bugünlere gelmeyi becerdi. Ama bunun için, yani bir arada yaşamak için kentleşme ve doğadan kopmak kendi ürettiği konutlarda bir arada yaşamak zorunluydu. İnsanoğlu giderek doğada yaşarken elde ettiği deneyimleri, bilgileri unutmaya doğaya yabancılaşmaya başladı. Binlerce yıl içinde her gün biraz daha doğadan kopan insan, özellikle son yüzyılda ve halen yaşadığımız günlerde şehirlere sıkışmış vaziyette. Üretilmiş ve doğal olmayan bu ortamda yaşayan insan, doğada rastlanmayan bazı olgularla karşılaşmaya başladı. Nedir bunlar? Stres, iş yorgunluğu, beyin ve göz yorgunluğu, giderek kendini dinleyememe.
IMG_1056.JPG görüntüleniyor

Şimdi insanoğlu doğaya yabancı. Sormak gerek kaçımız herhangi bir çağdaş donanıma sahip olmadan doğada birkaç gün yaşayabilir? Hangi ağaçları ve bitkileri tanıyoruz? Doğada yenecek bitkileri nasıl bulabiliriz ve ayırt edebiliriz? Yönümüzü nasıl bulabiliriz? Gökyüzüne bakarak havanın nasıl olacağını tahmin edebilirmiyiz? İşte bütün bunlar yıllar içinde kaybettiğimiz melekelerimiz. Elbette çağdaş yaşam devam ettiği sürece belki bunların bir kısmına hiç ihtiyacımız olmayacak. Ama şehir yaşamında psikolojik sağlığımızı nasıl koruyacağız?
Bütün bunları düşünen bazı insanlar dünyanın bir çok yöresinde fırsat buldukça doğaya açılıp, doğada yaşam deneyimleri geliştirmeye, bu yönde bir çok aktivitelere başladı. Ankara’mızda da kesin tarihini kimse sağlıklı veremese de yaklaşık son 10 yıldır giderek artan bir doğaya yöneliş var. Pek çoğumuzun küçüklükten beri yaşadığı piknikler sanırım herkesin için yaşayan bir özlemdir. Doğada koşma, oynama, o iştahla yemekler yeme, kömürde çay demleme keyfi, gölgesi bol bir ağacın altında tatlı kestirmeler…
100_6084.JPG görüntüleniyor
Doğaya çıkış nedenleri çok farklı olsa da artık insanlar, rutin yaşamlarından bir ölçüde feragat ederek ya da vazgeçerek tatil günlerini doğada yürüyüşle geçirmeye başladı. Ülkemizde doğada yürüyüş aklımıza hemen “trekking” gelebilir. Trekking doğa sporlarının en hafif kollarından biridir. Uzun ve yorucu yürüyüş anlamına gelir. “Hiking” ise günübirlik doğa gezisi anlamına gelir. Dilimize İngilizce'den geçen "trekking" sözcüğü İngilizce'de "doğal engellerle dolu bir arazi parçasını herhangi bir ulaşım aracı kullanmaksızın yürüyerek aşmak" anlamına geliyor. Asıl anlamı ise" Güney Afrika'da kağnı ya da yaya olarak göç" demek. Her iki çeşidinin de bolca yapıldığı doğa yürüyüşlerinin bundan sonraki anlatımımızda söz edeceğimiz konular hem “Trekking”i ve hem de “Hiking”i kapsayacak.
IMG_20141221_120924.jpg görüntüleniyor
Yürüyüş rotaları genellikle deneyimli rehberler eşliğinde yapılmakta. Bugünlerde Ankara’da doğa yürüyüşü gruplarının sayısı iki elin parmaklarını aşmış durumda. Ticari olan grupların dışında deneyimli yürüyüşçülerin kendi aralarında düzenledikleri daha düşük ücretli ve kapalı (sadece tanıdıkların kabul edildiği sınırlı sayıda yürüyüşçünün olduğu) gruplar da bulunmakta. Yürüyüşlerin büyük çoğunluğu Pazar günleri yapılmakta ve olabildiğince çok insanın ortak zaman bulabilmesine olanak sağlanmakta.
100_6577.JPG görüntüleniyor
Ankara çevresinde günübirlik doğa yürüyüşleri için en önemli seçenek ve başlangıç rotalarının başında Kızılcahamam ve Gerede gelmekte. Bu bölgeler hem arazisi eğimli ve hem de yeşil ve sulak bölgeler. Yürüyüş sırasında size sürekli güzel doğa manzaraları sunan bu bölgelerde başlangıç ve bitiş noktaları farklı yüzlerce rota bulunmakta. Mamak ve Gölbaşı çıkışları ile Polatlı tarafları ise çok kıraç ve açık arazi olduğu için hemen hiç tercih edilmeyen bölgeler. Ankara’nın biraz daha dışına açılmak isterseniz, Güdül, Beypazarı, Bolu tarafları da mükemmel rotalara sahip. Ancak bu ikinci tercih bölgelerde gidiş ve dönüş yolculuk süresi daha uzun olduğundan yürüyüşler daha erken çıkışlara ve daha geç dönüşlere sebep olmakta.
En yakın rotalardan Kızılcahamam çevresinde en belli başlı rotalar ilçenin hemen üstündeki Soğuksu Milli Parkı’nı kapsayan ya park içinde başlayıp biten ya da örneğin Kızılcaören gibi e-5 kıyısındaki köylerden başlayıp Soğuksu’da biten (ya da tersi) rotalar. İlçeden biraz Gerede yönüne çıktığınızda ise Sey Hamamı gibi e-5’e yakın rotalar ya da Çerkeş yoluna sapıldığında Işık Dağı, Salın Yaylası yürüyüşleri çok beğenilen yürüyüş güzergahlarıdır. Çamkoru ve gölet ile yangın kulesi çıkışı sevimli rotalardır.
100_6588.JPG görüntüleniyor
Gerede ise tam bir yürüyüş cennetidir. Karadeniz ormanlarının bu en uç noktası muhteşem ormanları ve yaylaları ile mükemmel yürüyüşlere olanak sağlar. Örneğin Kayıkiraz yaylası, Aktaş Yangın gözlem kulesi, Hacıveli İbracık yaylaları, Otoyol tarafından Tatlar Yaylası, Greenpark çevresi, Gerede içinde Keçi Kalesi hemen akla gelen yürüyüş rotalarıdır.
IMG_1020.JPG görüntüleniyor
İlkbahar ve yaz başlangıcında canlanan doğada gezmek kadar sonbaharda doğanın uykuya hazırlanması, kışın karlı yürüyüş rotaları, yürüyüşe başladığınızda vazgeçemeyeceğiniz güzellikte gezmeler sağlayacaktır. İlkbahar ve yaz aylarında günün ışıklı bölümünün çok olması nedeniyle yürüyüş mesafeleri 14-20 kilometre arasında uzanabileceği gibi kışın 8-14 kilometrelik rotalar yeni başlayanlar için uygun mesafeler olacaktır. (Biraz ustalaştığınızda zaten size az gelecek bu mesafeleri gücünüze göre 25-30 kilometreye kadar artırabilirsiniz.) Yürüyüş sözlüğünde 2 ve 3 zorluk dereceli yürüyüşler çok kişinin rahatlıkla yapabileceği parkurlara sahiptir.
Merak edenler için yürüyüş derecelerini ve içerdiği özellikleri şöyle özetleyebiliriz;
Zorluk Derecesi 1: Yürüyüş eğimi azdır. Yükselme yani çıkış çok az yapılmaktadır. Çıkışlar 100 mt.yi geçmez. Patikalar geniştir. Toplam yürüyüş süresi 2 saati geçmez. Yürüyüşlere yeni başlayanlar ve sağlık problemleri olmayan herkes katılabilir. 

Zorluk Derecesi 2: Yürüyüş eğimi azdır. Toplamda 300 mt.yi geçmeyen hafif çıkışlar içerir. Zorluk derecesi 1 olan parkurlardan farkı genelde süresidir. Toplam yürüyüş süresi 3,5 saati geçmez. Birkaç hafif yürüyüşe katılmış herkese uygundur. 

Zorluk Derecesi 3: Yürüyüş eğimi artık artmaktadır. 500 mt.yi geçmeyen çıkışlar içerir. Daha dar patikalardan, bazen sık ormanlık alanlardan daha çarşak bölgelerden geçmek gerekebilir. Islak geçişlerde yoğunlaşmaktadır. Toplam yürüyüş süresi 5 saati geçmez. Yürüyüşler kondisyonu iyi olan ve yürüyüş deneyimi de olan herkese uygundur. 

Zorluk Derecesi 4: Yürüyüş eğimi fazlalaşmaya başlar. Çıkışlar 700 mt.yi bulmaktadır.Patikalar iyice bozuktur, bazı yerlerde yoktur. Ormanlık alan varsa daha sık olmaktadır. Daha kayalık ve çarşak arazide yol alınmaktadır. Toplam yürüyüş süresi 6,5 saati geçmez. Sportif ve kondisyonu iyi olan kişilere uygundur. 

Zorluk Derecesi 5: Yürüyüş eğimi artık zorlu ve fazladır. Çıkışlar 1000 mt.yi de geçmeye başlar. Sert yapılı, taşlık, kayalık ve patikasız alanlardan gidilmektedir. Ormanlık alanları oldukça zorludur. Islak geçişler de mevcuttur. Rehberin oldukça deneyimli olması gerekir. Toplam yürüyüş süresi 8 saati bulmaktadır. Teknik çıkışlar içermemesine rağmen bu zorluk derecesi yüksek yürüyüş sportif, tecrübeli ve kondisyonu iyi deneyimli yürüyüşçüler için uygundur. 

Zorluk Derecesi 6: Bol eğimli, çıkışları ve inişleri fazla olan, çıkışları 1500 mt. yi bulabilen, uzun süreli rota takibi gerektiren, zorlu arazi şartlarında ilerlenen yürüyüşlerdir. Gerektiğinde konaklama yani kamp yapılabilmektedir. Yürüyüş süresi 8 saat ve üzeri olmaktadır. Deneyim, dikkat, kondisyon, bilgi ve disiplin gerektirir.

Herkesi, doğayla kucaklaşmaya, doğayı tanımaya ve dost olmaya çağırıyorum. Bol yürüyüşlü günler sizlerin olsun.

5 yorum:

Blogger tarafından desteklenmektedir.