Kiev Günlükleri son ya da sondan bir önceki yazı

Merhabalar
 
Pazar günü Kiev Sirki'ne gittik. Gitmeden önce her hafta olan bir sirk gösterisine yer bulamama ihtimalini düşünmemiştik. Sonuçta hafta içi ve hafta sonu gösteriler var. Niye bizim gittiğimiz güne gitmeye karar vermiş ki herkes. Gerçi eşim burada ki gösterilerin dönem dönem değiştiğini ve buranın halkının gösterileri sevdiğini  söyledi. Yani insanlar takip ediyorlar ve gösteri değişince gidip izliyorlar. 

Çocuklarıyla gelmişler aynı Türkiye'de ki gibi aileler. Aynı "fırıldak bayramda satılır" atasözümüze uygun bir sürü seyyar satıcı(özellikle ışıklı oyuncaklar), girişte pony atlarla çocukları gezdirmeler(parayla tabiii). Dünyanın her yerinde aynı sanırım.
 
 Yalnız burada farklı olarak sirk olayı daha profesyonel. Aslında bir kaç seyyar sirk dışında sirk görmüşlüğüm yok ama (yani bu konuda otorite falan sayılmam tabiki) kişisel görüşüm profesyonel oldukları yönünde. Sonuçta sadece bu amaçla bir gösteri  binası var ve her yönden rahatça görülebiliyor.
 
Sirkin kendi orkestrası bile var. Danslar, müzikler hepsi çok başarılıydı.
 
Burası da meşhur Golden Gate(Altın Kapı). Eski dönemlerde şehirlere giriş kapıları yapılırmış. Türkiye'de de çok. Bunlarda kapılardan birini restore etmişler. Neresi altın anlamadım ama!
 
Buraya gelinle damat geldi biz oradayken. Fotoğraf çekimi için tercih edilen bir yermiş burası. Keşke bizi de düğüne çağırsalardı çünkü ben çok merak ediyorum burada düğünler nasıl. Bir yeri gidip görmek biraz daha yüzeysel bana göre, halkın nasıl yaşadığı, kültürü, düğünleri, eğlenceleri nasıl? bunları merak ediyorum ben.
 
Bu da bir "Maydaaan" burada öyle diyorlar. Bilmemne Maydaaaan:) Soğuk olduğunu söylemiş miydim?:)))
Bu müzenin bahçesinde bir gariban ağaç ama birileri onu dilek ağacı ilan etmiş. Aynı bu insanoğlu aynıyız her yerde:) Ezgi bunun ne olduğunu sordu. Dilek Ağacı dedim .Ben de dilek tutmak istiyorum dedi. Ben de tut dedim. Ama o ağaca bağlı kurdeleleri göstererek "dilekliğim yok ki bana dileklik ver" dedi. Çok güldük yaratıcı bir kelime dileklik:)
 
Müzenin bahçesinde kardinal ya da en yüksek din görevlisini evi. Ev değil şato şato:) Halen yaşayan birileri var mı bilmiyorum ama "dünyada mekan ahirette iman" diyorum:)))


MüzeAlanı ve Binalar

Müzenin bahçesine girmek 10 grivna binaların içlerini gezmek 80 grivna.


Cuma günü dönüyoruz artık. Türkiye'yi özledim. 16 gün kalmış olacağız. En çok simit özledim. Bol bol yeşillik özledim. Burada taneyle alıyorsun yeşillikleri ve simit hiç yok. Kurutulmuş balıklar var her yerde. Biberler var ya yapma gibi. Nasıl anlatayım yeme de yanında yat:) Bir tür sanat eseri.Gerçek değiller sanki:))
Sokak satıcıları çok fazla. Genelde yaşlı teyzeler. Nedense yşlı kadınların böyle çalışmaları içimi burktu. Metroda iki yaşlı teyze şarkı söylüyorlardı. Çalışmak ayıp değil tabi ki ama o yaşta halen çalışmak zorunda olmak içimi burktu.
Kiev Günlükleri sanırım son yazım bu. Buradayken başka şeylerde yaptık bundan sonrada onlardan bahsedeceğim. 

2 yorum:

  1. 16 gün doya doya gezmek için ideal:-) Bir yerlerdeyken evimi özlemeyi de çok seviyorum. Bundan büyük zenginlik olabilir mi:-)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.