Boşluk Prensibi - Yeniye Yer Açın


minimalizm ile ilgili görsel sonucu

İnstagramda takip ettiğim bir kaç hesap var, minimalist olmak , basit ve sade yaşam ile ilgili. Minimalist ve sade yaşam mantığıma çok uyuyor aslında. Zaman zaman evde sadeleşmeye gidiyorum ama alma alışkanlığı o kadar güçlü ki her zaman tetikte olmak gerekiyor, her an içimdeki istifçiye karşı uyanık olmam gerekiyor:). İndirim var diye aldıklarım, belki 10 yıl ya da hiç bir zaman ihtiyaç duymayacağım ama bir gün ihtiyaç duyarım diye satın aldıklarım bir köşede bekliyorlar. Mesela en çok seyahate giderken, koca bir bavulla tatile gidip sadece 3-5 eşyayı kullanıp diğer 20 parçaya hiç dokunmadan dönüyorum. Ya da evde gardırobumu açıp yüzlerce kıyafete bakıp "giyecek hiç bir şeyim yok" hissine kapılıyorum. Bu tüketmekte değil, sanki istifçilik:)))
sade yaşam ile ilgili görsel sonucu
Bu konuyla ilgili internette bir yazı buldum "Boşluk Prensibi" . Joseph Fort Newton isminde birinin yazısı. Aşağıda paylaşıyorum:
"Bir düşün..
Kimbilir belki bir gün onlara ihtiyacın olur düşüncesiyle gereksiz eşyaları biriktirmeyi alışkanlık edindin mi?
Belki gelecekte ihtiyacın olur düşüncesiyle parayı hiç kullanmadan sadece biriktirme alışkanlığın var mı?
Uzun bir süredir zaten giymediğin elbiselerini, ayakkabılarını evinde artık kullanmadığın eşyaları hala saklıyor musun?
Ya kendi içinde yaşadığın hayal kırıklıklarını, gücenmeleri korkuları üzüntüleri ve benzer duyguları biriktirme alışkanlığın mı var?
Bu alışkanlığından vazgeç çünkü bunu yaparak kendi zenginliğine karşı geliyorsun!
Hayatına yeni şeylerin girmesi için önce onlara yer açman gerekiyor.
Bolluğun sana gelmesi için yaşamında yer işgal eden fakat işe yaramayan şeylerden kurtulman gerekiyor.
İşte yaratacağın bu boşluğun kuvveti tüm arzularını hayatına çekecek olan gücün ta kendisidir!
Eski ve işe yaramayan maddi ve manevi tüm varlıklarını biriktirdiğin sürece yeni fırsatlar için yerin olmayacak.
Eşyalar sürekli dolaşmalıdır. Çekmecelerini dolaplarını depo gibi kullandığın yerleri boşalt.

sade yaşam ile ilgili görsel sonucu

Artık kullanmadığın eşyalarını ver gitsinler.
Bir yığın kullanmadığın eşyayı biriktirmek seni olduğun yere sabitleyerek ilerlemeni engeller.
Ancak yine de, hayatta ilerlemeni engelleyen bu eşyaların kendileri değil onları biriktirme alışkanlığındır.
Onları ısrarla elimizde tutarak darda kalacak olmanın ve yoksulluğun olasılığını düşünürüz.
Yarın bir gün onlara ihtiyacımız olursa bu ihtiyacı karşılayamamaktan korkarız.
İşte bu düşüncelerle zihnine iki mesaj gönderiyorsun.
1 ) Geleceğe güvenin yok!
2 ) Sen zaten yeniye ve daha iyisine layık değilsin.
Bu yüzden eski ve işe yaramaz eşyaları saklayarak kendini mutlu ediyorsun!
Rengini ve parlaklığını yitirmiş her şeyden kendini özgür bırak!
Artık yeninin sana gelmesine ve yaşamına girmesine izin ver..

Joseph Fort 
Newton"


13 yorum:

  1. Minimalizm en çok biz müslümanlara yakışır,çok fazla eşyayı ben şahsen sevmiyorum on yıl sonra kullanmak üzere biseyi de almam tabii ki bazen dayanamayıp biseyler aldığım olmuştur ama sadece küçük bisey mesela.
    Bu dekorasyon deliliği bizi böyle bir mantığa sürüklüyor eskidiği için yeni bir eşya almak kadar güzel duygu yoktur bence,hem eskinin hakkını veriyorsun hem de yenisi için mantıklı bir sebebi var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende alıp uzun süre kullandığım zaman bir eşyayı çok mutlu oluyorum. Bazı şeyleri neden aldığımı eve gelip sorguluyorum bazen. Neyseki çok olmuyor "alırken aklım nerdeymiş acaba?" dediğim şeyler.

      Sil
  2. ay tabisiiii zen felsefesi buuuu :) zihnini boşalt ki dolsun gibii. temizlik yapcan bol boool :) oleeey :) yorum yaptım mutlu ol hadiiii :) bücürükte gördüm deee hehehe :)

    YanıtlaSil
  3. Yıllardır bilmeden yani böyle bir öğreti (minimalizm)olduğunu bilmeden uyguluyormuşum ayol ben bunu.:) Hayatta çok eşya, ıvırzıvır sevmem, az eşya az toz demektir ayrıca, az eşya odayı daha geniş gösterir, ferah olur, hava alır insan, rahat eder, ayrıca temizliği, taşınması kolay olur. Kesinlikle iyi bir felsefe bu minimalizm.:)

    Sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son zamanlarda her şeye havalı isimler veriyorlar Müjde Abla , yoksa bunu annem de yapardı aslında.

      Sil
  4. Kıyafetleri sürekli veririm. Zaten çok da almam ama yine de birikiyor. Mutfak eşyası gerekmedikçe almam. Ve itiraf ediyorum gelen hediyeleri de ihtiyacım yoksa dağıtırım. Ama canım bir insanın kaç kupaya kaç kahve fincanı takımına ihtiyacı olabilir ki . Ama tabi evim sade değil. Deli gibi alış veriş yapan kocam var . Her yer kablo, elektronik ıvır zıvır, bin küsür el feneri, çekçek çanta falan dolu :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kablo ıvır zıvırlardan bizde de var bolca. Kocam tamir işlerini çok sevdiği için.

      Sil
  5. O istifçiliğin önde gidenlerindenim sanırım... Yaşlanınca çöp ev diye şikayet etmelerinden korkuyorum Kadriye :)))

    Canım şimdiden mutlu bayramlar diliyorum ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her taşınmamızda "çöp eve dönmüşüz yeminlen:)))" diye homurdanıyorum Şebo:)))

      Sil
  6. O ilk paragrafta ahhh işte aynı ben dedim :) Son paragraftakiler de oldukça haklı tespitlermiş. Biriktirmem,saklamam ben bunun yerine ihtiyaç sahiplerine ulaştırırım çoğu şeyi,hep bir sirkülasyon olur muhakkak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen birilerine vermek için aracılık ediyormuşum gibi geliyor bana da Yeşim:)

      Sil
  7. Kiyafet cok veririm. Ev esyasina da cok merakli degilim neyse ki 😊

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.