Yedikleriniz İlacınız Olsun

yedikleriniz ilacınız olsun ile ilgili görsel sonucu

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nun İlaçsız Tedavi Yöntemleri isimli bir kitap yazıyorum. Bu kitap için araştırmalar yaparken çok sık karşıma beslenme ve DEHB ilişkisi çıkıyor. Ayrıca Haşimato Tiroditi rahatsızlığım var ve bu konuda da bulduğum herşeyi okuyorum. Facebook'ta bir gruba üyeyim ve bu grupta da paylaşılanlarda yediğimiz şeylerin ne kadar önemli olduğundan bahsediliyor. Bütün bu araştırmalar bana aslında beslenmenin ne kadar önemli olduğunu ve insanlar için beslenmenin sadece alışkanlıklardan ibaret olduğunu düşündürttü. Yani bir düşünün yediğiniz şeyleri neden tercih ediyorsunuz? Çünkü tadı hoşunuza gidiyor. Çünkü ailenizde böyle beslenirdi. Peki yaşadığınız her hangi bir sorunun yediklerinizle alakalı olduğunu bilseniz ve beslenmenizi değiştirerek bu sorundan kurtulabileceğinizi bilseniz beslenmenizi değiştirmezmiydiniz? Ben sizin yerinize cevap vereyim çünkü kendimden biliyorum ki sorun sizi çok rahatsız etmedikçe değiştirmezdiniz. Çünkü alışkanlıklar öyle güçlü ki, "anahtarları denize atılmış kilit" gibiler. Alışkanlıkları değiştirmek için çok güçlü bir irade gerekiyor ve eğer gerçekten çok sıkıntı yaşamıyorsak bu iradeyi gösteremiyoruz. İnsan doğası bu yani hepimiz öyleyiz. Yok aslında birbirimizden farkımız:))))))

yedikleriniz ilacınız olsun ile ilgili görsel sonucu

* "Beslenme yanlışsa ilacın yararı yok, beslenme doğruysa ilaca gerek yok!"

Otizm, Depresyon, Dikkat Eksikliği, DEHB, Fibromiyalji, MS, Kronik Yorgunluk, Kas Ağrıları, Haşimato Tiroiditi gibi bir çok hastalığın kaynağında bozuk bağırsak floramız var. Daha önceki yazılarımda paylaşmıştım, Doktor Natasha Campbell isimli bir anne otizmli oğlunun bağırsaklarını iyileştirerek otizmini iyileştirmiş ve bir klinik açarak ve bir kitap yazarak isteyen herkese yardım etmeye başlamış. Kendisi Nöroloji Uzmanı ama oğlu hasta olunca bakmış ki tıp otizm konusunda bir çare bulabilmiş değil. Bunun üzerine araştırmalara başlamış ve elde ettiği başarılı sonuçlardan sonra bunu herkese duyurmaya karar vermiş.
 Fark ettiyseniz ne varsa annelerde var :))) Ben de oğluma hemen DEHB teşhisi konulup ilaç başlanması üzerine bu konuya yoğunlaşmıştım mesela:)))
gaps kitabı ile ilgili görsel sonucu
Dr. Natasha Campbell'in GAPS - Bağırsak ve Psikoloji Sendromu kitabı yukarıdaki resimde gördüğünüz kitap. Kitapta AIP diyeti diye adlandırılan diyeti uygulayan ve iyileşen çok sayıda insanın da hikayesi var. Ve Dr. Natasha diyor ki; "Günümüz modern tıbbı hastalıkların semptonlarını geçirici ilaçlar veriyor. Hiç bir hastalığın kaynağına inmiyor ve hastalıkların çoğu bağırsaklarımızdan başlıyor. Yani bağırsaklarımızı iyileştirmeden hastalığı iyileştiremeyiz".
Son zamanlarda bu konuya gereken önemi veren doktor sayısının arttığını görüyorum. Televizyonlarda, internette daha çok doktor bağırsak tedavisini uyguluyor. Bu konuda Türk Doktorlar tarafından yazılmış kitaplarda var.
Bu konu uzun bir konu ve ben öğrendiklerimi sizinle paylaşmaya devam edeceğim. İsterseniz sizde internette araştırabilirsiniz tabi. Derman arayan insanlara bir faydamız olur belki.


12 yorum:

  1. ben de düzenli antidepresan kullanıyordum şimdi bıraktım endişelerim biraz arttı ama ilaçsız çareyi bulacağımı ümit ediyorum ilaçlar tek çözüm değil bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben ilaçların zamanla daha kötü hale getirdiğini düşünüyorum insanları. Şeker ve hamurlu gıdaları kesersen depresyon belirtileri de geçiyor. Bir çok insanda denenmiş, onaylanmış bu söylediğim.

      Sil
  2. çok hamsi yedim ben bana bişi olmaz :-)))

    Şaka bir yana Kadriye, güncel ve hayli önemli konuya değinmişsin. Hele en baştaki karikatür on numara...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler adaş. Bilgi paylaşılmalı bence:)

      Sil
  3. Karikatüre bayıldım Kadriye :)))
    Alışkanlıkları değiştirmek çok zor ve çok sağlam bir irade ve psikoloji lazım. Kola bağımlısıydım mesela ben, içmemeye çalışmak ve bırakmak tam 6 ayımı aldı. Hiç içmiyor da değilim ama en azından 2-3 haftada 1 bardakla yırtıyorum...

    Çok güzel bir yazı olmuş, ellerine sağlık♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında Sebocum beslenmeni değiştirince psikolojinde düzeliyor. Yani zincirleme etkisi var.

      Sil
  4. Çok güzel ve faydalı bir kitap çıkacağından eminim.Çok iyi olduğun bir konu ve bu bilgileri de bizlerle paylaşmalısın.Yolun açık olsun arkadaşım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler arkadaşım sen benim motivasyon koçumsun:)

      Sil
  5. Son zamanlarda, bağırsakların, bedensel ve ruhsal sağlığımız üzerindeki etkileri fark edilir oldu neyse ki.Çok çok yararlı bir yazı hazırlamışsın, emeğine sağlık.Beslenmemizi ve psikolojimizi dengede tutmayı başardığımız gün, hastalıkların sonu gelmiş olacak.Kitabın şimdiden hayırlı olsun.

    YanıtlaSil
  6. Ben beslenme durumlarını bir iyi bir kötü olarak adlandırıyorum Kendimde paketlenmiş ve konserve ürünlerini çok tercih etmemeye çalışıyorum. Uyku ve beslenme en önemli faktörlerden birileri diye düşünüyorum. Ama bana dietisyen yolu gözüküyor :))) Teşekkür ederim paylaşımınız için....

    YanıtlaSil
  7. bende hipotiroidi Haşimato'yum Defne'den sonra çıktı:(((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çok üzüldüm. Aramıza hoşgeldin . Keşke gelmeseydin:))) Kızlarına da baktır Fatmacığım, genetik olduğu için anneden geçme oranı çok yüksek.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.